Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Hatay’dan Bursa’ya çöküş…

6 Şubat depremlerini hepimiz çok çabuk unuttuk. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında çöken ekonomi ve aşırı yüksek enflasyon ile herkes kendi derdine düştü. Her geçen gün Mülteci ülkesi olmaya devam eden Türkiye; zenginlerin daha fazla zenginleştiği, fakirlerin ise kaderine terk edildiği bir ülke olmaya devam ediyor… Kabul etmeliyiz ki; toplum olarak siyasete ve siyasetçilere güven kalmadı! 6 Şubat depremlerinde yıkılan 11 şehir ve büyük şehrimizin yükünü omuzlayan İstanbul, Bursa, İzmir üçgeni olası bir deprem ve doğal afetler ile karşı karşıya… Ankara’dan umutsuz olan onbinlerce insan ise, seçtikleri Milletvekillerinin tatillerini bitirip aldıkları maaşları hak ederek ülkeleri ve toplum için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmalarını bekliyor! Türkiye’de siyasete ve siyasetçiye güven kalmadı. Milletvekili, Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı veyahut İl Başkanı ya da altı üstü olmanın toplumda belli menfaat çevreleri dışında bir karşılığı yok! Hatay başta olmak üzere 11 şehir ve büyükşehir deprem ile yıkılırken, birçok şehrimizi diğer doğal afetlere teslim ettik, ediyoruz… Yaşanan olağanüstü afetlere ister; küresel çetenin acımasızlığı deyin, isterseniz ilahi bir cezalandırma! Sonuç itibariyle, hepimiz bir şekilde yok olacağız. Ölüm, gideceğimiz son istasyon. Bursa’nın bir hedef tahtasına dönüştürüldüğünü ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün çiçeğinin solduğunu anlatmaktan biz yorulduk! Lakin Vebal sahipleri halen daha düğün dernek geziyorlar… Şunu net bir dille ifade etmeliyiz ki; Ankara’nın gözünde Bursa bitmiştir! Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın oğlunun düğününe ve önceki gün gerçekleşen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın kızının düğününe Cumhurbaşkanı, Bakan, Meclis Başkanı ve AK Parti büyükleri nezdinde ki katılım eksikliği Bursa’nın çoktan gözden çıkarıldığını bize kanıtlamıştır. Bursa, artık sadece bir montaj ve ucuz üretim kentidir. Bursa’nın montaj ve ucuz üretim kenti olduğunu, Ankara’nın gözünden düştüğünü yazdığım için bana ağız dolusu küfür edenler, Aydın’ın Nazilli ilçesinin spor kulübüne bile yenilen Şampiyon Bursaspor’un düştüğü durumu görüp utanmalılar! Kıyamet ne zaman kopacak elbette bilmiyorum. Ancak çok net bir dille ifade etmeliyim ki; Hatay’dan Bursa’ya çöküş çoktan başladı… Kabul etmeliyiz ki, siyasetin aşırı derecede hüküm sürdüğü kamu yönetimine de güvenin azaldığını net bir şekilde görmekteyiz. Olası bir depremde kaç bin insan ölür bilmiyorum. Sonuç itibariyle TÜİK’e olan güven kaybı gibi 6 Şubat depremlerinde açıklanan rakamlara da inancımız yok! Elhamdülillah, olabildiğince dik durmaya çalışıyoruz. Altında son model arabası ile Bursa’yı kimine göre yöneten, kimine göre teslim alanların tüm merhametsizliklerine ve zulümlerine rağmen dik durmaya çalışıyoruz. Allah büyük! İstemiyoruz ki; Bursa veyahut Türkiye, Libya olsun! Lakin her geçen gün nüfusu artan mülteciler ve zenginleşerek geldikleri yerleri unutanlar ile çöken toplumun geldiği nokta bizlere Lut Kavmi’nin akibetini sürekli hatırlatıyor… İnsanlar Bursa’dan kaçmaya çalışıyor! Bursa’da on yıllardır üreten, çalışan, kazanan ve kazandıran esnaf ile iş dünyası yöneticileri kaçarcasına terk ediyorlar eskiden yeşil olan bu güzide şehri. Muğla, Çanakkale, Aydın diye başlıyor liste, kimisi daha ötelere Edirne’nin ötesine gidiyor. Gençler çoktan kaçmaya başladı. Aileler yıkılıyor! Müslümanların yönettiği ve Müslümanların yaşadığı Türkiye için umut var mı? Elhamdülillah biz nefes aldığımız sürece umutluyuz! Allah var gam yok dedikçe vuruyor Müslüman olduğunu 5 vakit iddia eden kent yöneticileri. Olsun! Müslüman İstanbul’da; Milli Mücadele dönemlerinde de en fazla zenginleşenlerin kimler olduğunu hepimiz ortaokul ve lise kitaplarında okuduk. Anlayacağınız; devir dönüyor, dolaşıyor ama değişmiyor! Çile, kaderimiz olmuş… Çok net ifade etmeliyim ki; Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan da bir umudum kalmadı! İklim değişikliği süreci sonrasında daha hızlı artması beklenen küresel durağanlaşma ve belki de uluslararası kapanmalar yeniden gündeme gelecek. Allah, yar ve yardımcısı olsun biz mazlumların. Ki, İnegöl’de vurulan çekler meselesi başta Bursa’nın akabinde Türkiye’nin nerelere düştüğünün net bir fotoğrafı diyebiliriz! İnsanın yaşama umudunu bile kıran Milletvekilleri, Belediye ve Büyükşehir Belediye Başkanları ile İl ve İlçe yöneticilerinin olduğu Bursa’nın artık “altı evliya üstü eşkıya bir şehir” olduğunu kabul etmeliyiz. Aksini iddia edenler, Orhaneli bölgesine Adalet Bakanlığı’nın yapmaya çalıştığı dev ceza infaz ve tutukevi kampüsünü incelesin! Veyahut Bursa’daki suç oranlarını incelesin… Lafı çok uzatmaya gerek yok. Elinizdekine sahip çıkın! Daha zor günler geliyor. Gördük ki, Bursa’da insanlar çöpten ekmek yiyecek hale düşmüşler. Ve şehri yönetenler; çöpten ekmek yiyeni bularak ona yardımcı olacaklarına, onu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gözüne sokarcasına aktaran bize yükleniyorlar! Varsın olsun. Allah bizimledir. Ve ne diyordu o güzel insanlar; Zalimler için Yaşasın Cehennem…
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2023 - Pazar

Hatay’dan Bursa’ya çöküş…

6 Şubat depremlerini hepimiz çok çabuk unuttuk. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında çöken ekonomi ve aşırı yüksek enflasyon ile herkes kendi derdine düştü. Her geçen gün Mülteci ülkesi olmaya devam eden Türkiye; zenginlerin daha fazla zenginleştiği, fakirlerin ise kaderine terk edildiği bir ülke olmaya devam ediyor…

Kabul etmeliyiz ki; toplum olarak siyasete ve siyasetçilere güven kalmadı! 6 Şubat depremlerinde yıkılan 11 şehir ve büyük şehrimizin yükünü omuzlayan İstanbul, Bursa, İzmir üçgeni olası bir deprem ve doğal afetler ile karşı karşıya… Ankara’dan umutsuz olan onbinlerce insan ise, seçtikleri Milletvekillerinin tatillerini bitirip aldıkları maaşları hak ederek ülkeleri ve toplum için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmalarını bekliyor!

Türkiye’de siyasete ve siyasetçiye güven kalmadı. Milletvekili, Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı veyahut İl Başkanı ya da altı üstü olmanın toplumda belli menfaat çevreleri dışında bir karşılığı yok! Hatay başta olmak üzere 11 şehir ve büyükşehir deprem ile yıkılırken, birçok şehrimizi diğer doğal afetlere teslim ettik, ediyoruz…

Yaşanan olağanüstü afetlere ister; küresel çetenin acımasızlığı deyin, isterseniz ilahi bir cezalandırma! Sonuç itibariyle, hepimiz bir şekilde yok olacağız. Ölüm, gideceğimiz son istasyon. Bursa’nın bir hedef tahtasına dönüştürüldüğünü ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün çiçeğinin solduğunu anlatmaktan biz yorulduk! Lakin Vebal sahipleri halen daha düğün dernek geziyorlar…

Şunu net bir dille ifade etmeliyiz ki; Ankara’nın gözünde Bursa bitmiştir! Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın oğlunun düğününe ve önceki gün gerçekleşen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın kızının düğününe Cumhurbaşkanı, Bakan, Meclis Başkanı ve AK Parti büyükleri nezdinde ki katılım eksikliği Bursa’nın çoktan gözden çıkarıldığını bize kanıtlamıştır. Bursa, artık sadece bir montaj ve ucuz üretim kentidir.

Bursa’nın montaj ve ucuz üretim kenti olduğunu, Ankara’nın gözünden düştüğünü yazdığım için bana ağız dolusu küfür edenler, Aydın’ın Nazilli ilçesinin spor kulübüne bile yenilen Şampiyon Bursaspor’un düştüğü durumu görüp utanmalılar! Kıyamet ne zaman kopacak elbette bilmiyorum. Ancak çok net bir dille ifade etmeliyim ki; Hatay’dan Bursa’ya çöküş çoktan başladı…

Kabul etmeliyiz ki, siyasetin aşırı derecede hüküm sürdüğü kamu yönetimine de güvenin azaldığını net bir şekilde görmekteyiz. Olası bir depremde kaç bin insan ölür bilmiyorum. Sonuç itibariyle TÜİK’e olan güven kaybı gibi 6 Şubat depremlerinde açıklanan rakamlara da inancımız yok!

Elhamdülillah, olabildiğince dik durmaya çalışıyoruz. Altında son model arabası ile Bursa’yı kimine göre yöneten, kimine göre teslim alanların tüm merhametsizliklerine ve zulümlerine rağmen dik durmaya çalışıyoruz. Allah büyük! İstemiyoruz ki; Bursa veyahut Türkiye, Libya olsun! Lakin her geçen gün nüfusu artan mülteciler ve zenginleşerek geldikleri yerleri unutanlar ile çöken toplumun geldiği nokta bizlere Lut Kavmi’nin akibetini sürekli hatırlatıyor…

İnsanlar Bursa’dan kaçmaya çalışıyor! Bursa’da on yıllardır üreten, çalışan, kazanan ve kazandıran esnaf ile iş dünyası yöneticileri kaçarcasına terk ediyorlar eskiden yeşil olan bu güzide şehri. Muğla, Çanakkale, Aydın diye başlıyor liste, kimisi daha ötelere Edirne’nin ötesine gidiyor. Gençler çoktan kaçmaya başladı. Aileler yıkılıyor!

Müslümanların yönettiği ve Müslümanların yaşadığı Türkiye için umut var mı? Elhamdülillah biz nefes aldığımız sürece umutluyuz! Allah var gam yok dedikçe vuruyor Müslüman olduğunu 5 vakit iddia eden kent yöneticileri. Olsun! Müslüman İstanbul’da; Milli Mücadele dönemlerinde de en fazla zenginleşenlerin kimler olduğunu hepimiz ortaokul ve lise kitaplarında okuduk. Anlayacağınız; devir dönüyor, dolaşıyor ama değişmiyor! Çile, kaderimiz olmuş…

Çok net ifade etmeliyim ki; Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan da bir umudum kalmadı! İklim değişikliği süreci sonrasında daha hızlı artması beklenen küresel durağanlaşma ve belki de uluslararası kapanmalar yeniden gündeme gelecek. Allah, yar ve yardımcısı olsun biz mazlumların. Ki, İnegöl’de vurulan çekler meselesi başta Bursa’nın akabinde Türkiye’nin nerelere düştüğünün net bir fotoğrafı diyebiliriz!

İnsanın yaşama umudunu bile kıran Milletvekilleri, Belediye ve Büyükşehir Belediye Başkanları ile İl ve İlçe yöneticilerinin olduğu Bursa’nın artık “altı evliya üstü eşkıya bir şehir” olduğunu kabul etmeliyiz. Aksini iddia edenler, Orhaneli bölgesine Adalet Bakanlığı’nın yapmaya çalıştığı dev ceza infaz ve tutukevi kampüsünü incelesin! Veyahut Bursa’daki suç oranlarını incelesin…

Lafı çok uzatmaya gerek yok. Elinizdekine sahip çıkın! Daha zor günler geliyor. Gördük ki, Bursa’da insanlar çöpten ekmek yiyecek hale düşmüşler. Ve şehri yönetenler; çöpten ekmek yiyeni bularak ona yardımcı olacaklarına, onu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gözüne sokarcasına aktaran bize yükleniyorlar! Varsın olsun. Allah bizimledir. Ve ne diyordu o güzel insanlar; Zalimler için Yaşasın Cehennem…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.