Papa 14’ncü Leo sonrası ülkenin genelinde var olan sessizlik hayra alamet diyemeyiz! Şırnak’ın Cizre ilçesinden yansıyan görüntüler; toplumun hükümete güvenini olumsuz yönde etkilerken, AK Parti’nin Kestel’de hayata geçirdiği “Mobil AKİM” ile tam anlamı ile köşeye sıkıştığını görmekteyiz. İktidarın üye yapma telaşına düştüğü, muhalefetin iktidar olma heyecanı ile dolup taştığı Bursa’da ve Türkiye’de, maalesef vatandaşın tüm kapıları aralık cebi ise her geçen gün biraz daha boşalıyor diyebiliriz. İşte tüm bu gerçekler ışığında tarihin tozlu sayfalarından bugünlere doğru bir seyir yolculuğuna çıkmanın hepimize iyi geleceğine inanıyorum…
Dünya’nın kronolojik çizelgesini incelediğimizde görmekteyiz ki; zaman, her daim geleceğe yol gösterici örnekler ile doludur. Napolyon Bonapart’ın Papa’nın da katıldığı tören ile taç giyerek Fransa Kralı olduğu 1804 yılından bugüne doğru geldiğimizde, Fransa’nın içerisinde yaşanan büyük yol ayrımlarını, göçmen sorunlarını ve kaybettiği küresel askeri gücünü görmekteyiz. Ve yine 1909 yılında Fransız Baron Cathers’ın Osmanlı’da ilk uçak gösterisi yaptığı günden bugüne geldiğimizde görmekteyiz ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünü uzay ve havacılık başarıları ile ardın sıra yakalamıştır. 1914 yılında bugün Avusturya Belgrad’ı işgal ederken, 1918 yılında bugün Ermenistan Osmanlı’dan bağımsızlığını ilan etmişti. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Birleşik Krallıktan bağımsızlık kazandığı 1971’ten bugüne geldiğimizde, 1993 yılında Pablo Escobar’ın Kolombiya güvenlik güçlerince öldürüldüğünü ve 1409 yılında Leipzig Üniversitesi’nin bugünkü Almanya Federal Cumhuriyeti sınırları içerisinde kurulduğunu hatırlarız.
Peki, bugün neler oluyor? Takvimde bin 700 yıl öncesine dönüldüğünde ve Papa 14’ncü Leo ziyareti üzerinden yürütülen tüm komplo teorileri düşünüldüğünde, Türkiye’nin kalbi ve tarihsel başkenti Bursa; yeniden ekonominin ve savaşların karargâhı konumuna geldi diyebiliriz. Papa 14’ncü Leo’nün Akdeniz üzerinden ifade ettiği Türkiye cümlelerini kayıt dışı tutamayız! Türkiye’nin hem İslam coğrafyası, hem de Hıristiyanlar ve Yahudiler üzerindeki gücünü net cümleler ile ifade eden Papa 14’ncü Leo sonrası herkes gözlerini Ankara’ya ve Kabine’ye çevirmişken, tarihe ışık tutacak bir hamle yine Bursa’dan geldi. Türkiye’nin kapılarını aralayan ve “kimse yoksa biz varız” çıkışı yapan Bursa, yine ve yeniden tarihteki şahin çıkışını yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun bir takvim çizelgesinde gelmediği hatta belki de görmek bile istemediği Bursa’da, tüm dengeler değişimi tetikleyecek hassasiyetle çatırdıyor. İş dünyasının, ekonominin, finansın, üretimin, turizmin, inançların, tarihin, tarımın, kültürün ve gençliğin başkenti Bursa’da; Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri yarışında “bizde varız” çıkışı yapan Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı, “şeffaf ve katılımcı yönetim” çıkışı ile seçimlere 1 yıl kala sürece dâhil oldu.
Siyasetin Bursa sahnesinde varlığını hissedemediğimiz lakin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni Avrupa’nın dört bir yanına Kartal kanatları ile taşıyan AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala’nın Bursa’nın çağrısı olan “2 Bakan 2 Vali” çıkışlarına sessizliğini AK Parti yerelde yeni üyelikler ile kapatmaya çalışıyor. Bursaspor’un önüne geleni parçaladığı, A Milli Takımın Bursa’da tarih yazdığı düşünüldüğünde hem vatandaşın, hem esnafın hem de iş dünyasının tüm kapıları Ankara’ya karşı aralık diyebiliriz.
Gönüllerin kırık, ceplerin tıkır, keyiflerin gıcır olduğu Bursa’da; son söz, ne zurnacının ne davulcunun! Son söz, sandıkta yine vatandaşın diyerek hepimize bereketli bir gün diliyorum.
