Dünya, her geçen gün daha kırmızı bir hal alıyor. Birçok ülkede protokol ağırlamaları için kullanılan “Kırmızı Halı” adeta Dünya’yı sarmış durumda. Balkan coğrafyasını kana bulayanlar, Müslüman kanına doymayarak Ortadoğu’yu adeta bir ölüm çukuruna çevirdi. Yeryüzünde kan kuyusu ve ölüm çukuru açanlara inat, geceyi aydınlatan Ay misali doğan ve büyüyen bir Türkiye var. Kızıl Elma yolunda verilen binlerce Şehit ve bu uğurda uzuvlarını kaybeden on binlerce Gazi ile Türkiye, dimdik ayakta. Mutlaka yol çetin, mutlaka hedef zor! Ve biz yine aynı yerde; bir güneşin doğuşuna hamd ediyoruz, bir de eser üretenler ile omuz omuza olduğumuza…
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olmasının ötesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın günü geldiğinde taşı gediğine koyan cümleleri ile kendisini bir insan, bir dava adamı olarak topluma sevdirmesi nedeniyle bugün bulunduğu makamda olduğunu bilenlerdeniz. Gönüllerden edilen ve Cenabı Allah katında kabul gören dualardan öte hangi kudret kimi yeryüzünde hâkim kılabilmiş ki? Daha güçlü ve büyük bir Türkiye inşa etmek için günahı ile sevabı ile zoru kolay kılması ile çetin bir mücadele verenlere selam olsun. Gün, kimin hangi tarafta olduğunu sorgulama günü değildir! Gün, Türkiye yanında olanlarla her safta omuz omuza olarak daha güçlü bir Anadolu inşa edebilme günüdür. Gün, eşek olmama eserler bırakma günüdür…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos 2013 tarihinde paylaştığı, özlü atasözlerimizden olan “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözü sonrasında ifade ettiği “Biz eserlerle konuşuyoruz. Fazla lafa gerek yok” cümlesi aslında bugün iktidarı düştüğü derin uykudan uyandıracak en hakikatli sözdür değerli vatandaşlar. Ülkenin var olan sosyal ve ekonomik bozulmasını sadece iktidarın boynuna vurmak samimi olmayacağı gibi bu süreçten kabine üyelerinin sorumlu olduğunu söylemekte hakikattir. Cumhur İttifakı’nın teknik anlamda inşa ettiği süreç ve “terörsüz Türkiye” hamleleri kan gölüne dönmüş Ortadoğu, savaşmaya başlamış Hindistan ve Pakistan, her an işgal edilmesi mümkün İran gibi ülkelerin durumu düşünüldüğünde bir mecburiyettir! Türkiye’nin kadim medeniyet eseleri içerisinde sadece geçmiş medeniyetlerin bıraktığı arkeolojik değeri yüksek yapıları düşünmemek gerekir. Türkiye; kadim medeniyetlerin, diplomasi başta olmak üzere askeri, strateji, istihbarat, teknoloji, bilim, toplumsal ve inanç değerleri gibi güçlü kavramları ile bezenmiş onbinlerce yıllık tarihi olan bir İmparatorluk Devleti’dir. Türkiye’nin öncesi Osmanlı İmparatorluğu onun da öncesi Selçuklu İmparatorluğu’dur! Bu sebeple bugün toplumsal olarak cebimizdekinin hesabını yaparken veyahut ona bakarak konuşurken, Türkiye’ye bakanların da Türkiye’nin cebindekilerin ve topraklarının altındakiler ile üstündekilerin maddi ve manevi değerlerini çok iyi bildiklerini unutmamız gerekiyor…
Evet, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni en acımasız şekilde eleştirdiğim doğrudur. Neden mi? Kurulduğu günden bugüne oy verdiğim ve her alanda destek çıktığım bir yapıyı eleştirmem kadar doğal ne olabilir ki? Biz, Recep Tayyip Erdoğan’ı “Hiç” olduğu günden bugüne sevdik. Ve bugün Recep Tayyip Erdoğan yine o hiç’tir! Hiçlik makamında yola revan olurken, her daim zaferler kazanan ve ustaların ustası olma yolunda tüm samimi gönüllerin duasını alan Recep Tayyip Erdoğan’ı bugün her şey olduğu için sevenlerin samimiyetsizliğinde değiliz! Elhamdülillah.
Dün olduğu gibi bugün yine Kırmızı Halı üzerinde değiliz. Dün olduğu gibi bugün yine aynı safta eserler üretenler ile birlikteyiz. Günahı ile sevabı ile Türkiye’nin inşasına Bursa’nın inşasına emek verenlere selam olsun. Allah yar ve yardımcıları olsun inşallah.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa’da, hem Büyükşehir Belediyesi’ni hem de Osmangazi Belediyesi dâhil birçok belediyeyi kaybetmesi kendisine inananların sandığa gitmemesindendir. Lakin AK Parti halen daha kendisine inananların ayağına, otağına, dükkânına, gönüllerine gitmeyerek onları daha fazla kaybetmeye devam etmektedir. Dün AK Parti İl Başkanı olanların bugün nerelerde olduğu malum. Ve yine dün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olanların bugün AK Parti ve Erdoğan’ı hangi olumsuzluklara gark ettikleri de malum. O sebeple dünün hatalarından, hatalı işlerinden ve hatalı kişilerinden acı dersleri alarak yarın yeniden hata yapmamak için bugün bir durup düşünmek ve sakinleşmek gerekiyor!
Kabul etmeliyiz ki; Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ı birileri yanlış yönlendiriyor. Tıpkı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ı yanlış yönlendirdikleri gibi… Bursa’nın ve Türkiye’nin durmaya, kavgaya, kaos çıkaranlar ile uğraşmaya vakti yok. Lakin şehrin ve ülkenin eserler bırakanlara, eserler bırakmak için mücadele edenlere yol açmaya ihtiyacı var. Siz; dün size sövenleri, davanıza çelme takanları bugün yanınıza alırsanız ve “bunlar bizden” oldu diyerek meydana çıkarsanız o vakit toplumun size karşı her türlü itimadı biter! Bursa büyük bir şehir, Türkiye büyük bir ülkedir. Hem Bursa’nın hem Türkiye’nin geçmişinde İmparatorluklar vardır. Ve ne Krallar görmüştür, gömmüştür bu topraklar! O sebeple İmparatorluk olduğumuzu bilerek, İmparator gibi düşünmek ve hamle yapmak gerekir. Yoksa eşek ile gideceğiniz yolun sonunda elinizde ancak semeri kalır!
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e atıp tutarken, onun çevresinde yer almış yüzlerce, binlerce Adalet ve Kalkınma Partisi güçlerini hiç düşünmüyor musunuz? Mustafa Bozbey’i kıskaca almak isterken, Alinur Aktaş’ın yerle yeksan ettiği Bursaspor’un bugün Şampiyon olarak düştüğü yerden zaferle kalktığını görmüyor musunuz? 10 Milletvekili ile adeta gıkı çıkmayan ve sokaklardan kaybolan Türkiye’nin iktidarı AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yine ve yeni güçlü bir Gökdere Mitingine ihtiyacı olduğunu düşünmüyor musunuz? Koltuk sahipleri gider değerli okurlarım, lakin liderler ölseler bile toplumlarında kadim izler bırakırlar.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın İbrahim Burkay, şehirde kadim izler bırakan bir lider oldu. Biz isteriz ki; AK Parti İl Başkanı Sayın Davut Gürkan’da aynı kararlılık ile dev eserler kazandırsın Bursa’ya. Ancak bu işler sadece Davut Gürkan ile mümkün olmuyor! Milletvekilleri 10’u bir araya gelerek “bize biz yeteriz” diyerek değil! “Biz, eser bırakmaya ömür vermiş nesillerin çocuklarız” diyerek üstlerindeki ölü toprağından kurtularak ve şehir ile kenetlenerek başarılı olabilirler. Yoksa “atı alan Üsküdar’ı geçti mi” bilmem ama Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın binmiş traktöre köyleri gezmeye çoktan başlamış. Köylüler ile hemhal olmaya yerel de “yeni bir Ecevit” olma yolunda “Karaoğlan” olma yolunda yola revan olmuş bile… Siz mi? Halen daha Ankara’da; Bursa’yı kaybedenleri, AK Parti’ye kaybettirenleri, Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzünü aşağı çevirenleri ağırlamaya devam ediyorsunuz! AK Parti, bu kafa ile bu düşünce akımı ile erken seçimde Bursa’da 6 Milletvekili kazanır mı? Onu da ben değil, sokak bilir…
AK Parti’nin İnegöl’e sıkışmış Alper Taban ile Gürsu’dan çıkamayan Mustafa Işık ile Kestel’den ötesini öncesini bilmeyen Ferhat Erol ile Orhaneli’de kaybolmuş Ali Osman Tayır ile iktidara gelmesi çok zor! Ve yine AK Parti Genel Merkeze tavsiyemdir; 7 yılda Bursa gibi kadim bir şehri kaybeden Alinur Aktaş yerine 15 yılda bıraktığı eserleri kitaplaştırarak ve eser siyaseti yaparak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk günden bugüne yolunda ve izinde olduğu aşikâr Evlad-ı Fatihan Mustafa Dündar ile yola revan olunuz. Bu hem şehir için hem ülke için hem de sizler için daha hayırlıdır…