Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Kim! Neden? Kaybediyor…

Kritik bir seçim süreci yaşıyoruz. Sinirlerin gerildiği, tahammüllerin azaldığı hatta ölüm kalım savaşı niteliğinde bir seçim süreci yaşıyoruz. Toplumsal kutuplaşmanın en üst düzeyde hissedildiği derin bir kavga içerisindeyiz. Herkes yutkunarak konuşuyor! Veyahut susuyor… Kabul etmeliyiz ki, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son 5 yıllık dönemi toplumsal anlamda büyük kazanımlar yerine kaybedişlerin yaşandığı bir dönem oldu. AK Parti’nin geldiği 2002 döneminden daha ağır bir deprem süreci ile yıkılan hatta yerle bir olan Türkiye, aynı zamanda sel ve yangınlarla dolu bir 5 yıl yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Kurumsal açıdan ciddi kayıplar veren Türkiye’de, AK Parti’yi eleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi bölgesinde çıkan bir site yangınını bile söndürmekten aciz olduğunu gördük! Yine Bursa’nın İnegöl ve Osmangazi ilçeleri ile Çanakkale’nin Biga İlçesinde ve Balıkesir’de dev nokta mitingler veren Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ulusal bir gazete yangınına müdahalede yetersiz kalışına şahitlik ettik. AK Parti karşısında kesin kazanma ideali ile yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi, Bursa’da; tek kuruş destek vermediği İl Başkanı Turgut Özkan ile iktidar mitingleri yapmaya başladı! Ve yine CHP’nin içerisindeki ittifak kavgası her geçen gün derinleşmeye devam ediyor. Saadet Partisi’nin CHP ile ilgili saha çalışmalarını basın ile paylaşmadığı, Gelecek Partisi’nin kendi kafasına göre takıldığı, DEVA Partisi’nin ise; yok sayıldığı Bursa’da, CHP’nin iktidar heyecanını takdir etmemek imkânsız! İYİ Parti son dönemde yalnızları oynarken, Memleket Partisi’nin her şehirde çöküşüne sosyal medyada şahitlik ediyoruz. Avrupa’dan HDP’ye ve Türkiye İşçi Partisi’ne gelen oyları izlerken, Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan oyların yüksek paylaşımına şahitlik ediyoruz. Peki, Avrupa’da çok güçlü olduğunu iddia eden AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a atılan oyları gösterir oy pusulaları neden sosyal medya da yok? Kabul etmeliyiz ki; Adalet ve Kalkınma Partisi, 21 yıllık siyasi hayatının en kötü seçim sürecini yürütüyor. Milletvekili Adaylarının TV programlarına çıkarken bütçemiz yok dediği bir AK Parti ile karşı karşıyayız! Evet, AK Parti ciddi bir oy kaybı yaşıyor. Ancak, CHP’de öyle büyük bir yükseliş içerisinde değil! “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gitsin” diye Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy atacakların sayısı epey yüksek! Lakin tüm oy dengelerine rağmen görmekteyiz ki; seçimi belirleyen MHP ile HDP… Cumhurbaşkanı Adayları Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki 5 yıla dair anlattıkları hiçbir şey yok! Kılıçdaroğlu; kurban bayramında 15 bin TL vaat ederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tüm kesimlere ekonomik takviyeler ile gerçek bir icraat sergiliyor. Bursa özeline indiğimizde görmekteyiz ki; Davut Gürkan’ın yeteneksiz ve bir o kadar da niteliksiz kadrolar ile yürüttüğü bir seçim süreci var. Ve yine Turgut Özkan; CHP’nin ısrarla kutuplaşmasının önünde duvar gibi durarak hem genel seçimleri hem de yerel seçimleri çok güçlü kazanmaya çalışıyor! CHP’nin Bursa’da kutuplaşma süreci, yerel yönetimlerinden İl ve İlçe örgütüne kadar genel bir kesimi kapsıyor. Son yıllarda iyice Halk’tan kopan Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu hastalıklı halinden kurtularak tüm Türkiye’yi kucaklaması mümkün mü? AK Parti kanadına baktığımızda görmekteyiz ki; Davut Gürkan dışında herkes Mustafa Varank ve Recep Tayyip Erdoğan’a sığınmış durumda! Hatta Mustafa Varank daha fazla oy çıkarsın diye AK Parti 1’nci Bölge Milletvekili Adayları bile 2’nci Bölge de saha çalışmasına gönderiliyor… Davut Gürkan dışında diyorum! Çünkü Gürkan, saha hâkimiyeti olabildiğince yüksek bir seçim dönemi geçirmeye çalışıyor. O da biliyor ki; lider ve adaylar kadar saha bütünlüğü de önümüzdeki yerel seçimler için çok önemli! Peki, adama sormazlar mı? Nerede yeniden aday gösterilen AK Parti Bursa Milletvekilleri; Emine Yavuz Gözgeç, Ahmet Kılıç, Osman Mesten, Müfit Aydın ve Refik Özen diye… Yeniden aday gösterilen AK Parti Bursa Milletvekillerinin hiçbiri basın bülteni yayınlayarak son 5 yılda ne yaptıklarını veyahut gelecek 5 yılda neler yapacaklarını açıklamıyor! Gerçekten ne yaptılar? AK Parti’nin 11 Milletvekili, Bursa için kaç projeye hep birlikte imza atarak şehre ne kazandırdılar? CHP’ye döndüğümüzde ise; bugün Millet İttifakı olduklarını iddia eden CHP ve İYİ Parti Milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tek ses olup şehrin hangi sorunları hakkında soru önergeleri sundular? Aslında içerisinde yaşadığımız durum, “al takke ver külah” meselesinden öte bir durum değil! Esnaf arkadaşların yazılarımıza verdiği büyük destek bizi onurlandırırken, “cesur adam” söylemlerini teveccüh olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum! Biliyorum ki; hem AK Parti’nin hem de CHP’nin içerisinde beni bir kaşık su da boğmak isteyen yüzlerce insan var… Sonuç itibariyle; tesadüfen değil, dualarla ayaktayız! Yazılarımı yazarken AK Parti kaybetsin, CHP kazansın veyahut CHP kazansın, AK Parti kaybetsin ideolojisi ile yazmıyorum! Aslında olabildiğince “adil” olmaya çalışıyorum. Her ne kadar, ne iktidar ne de muhalefet bana karşı hiçbir zaman “adil” olmamış olsa bile… Aslında siyasi yazılarımın genelinde sürekli olarak anlatmaya çalıştığım husus; kim, neden ve kaybediyor konu başlıkları! Kazananın kazandığı ile övünüp kibirlenmesinin bedelini, 21 yıldır gençliğimizi heba ederek ödedik! Maalesef 21 yıldır oy verdiğim Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve liderliğini yürüttüğü Adalet ve Kalkınma Partisi bize hep külfet oldu. Lakin biz yine de son defa Sayın Erdoğan’a oy vermekten vazgeçmeyeceğiz… CHP ise; her daim karşımızda kalmayı tercih etti! Son dönemde her ne kadar bu tavrını değiştirmeye çalışıyor olsa bile yıllanmış alışkanlıklarını iktidar olabilme hezeyanlarında tekrar ediyorlar… Sonuç itibariyle; AK Parti ama Milletvekili listeleri ama ekonomik koşullar ama İl ve İlçe Başkanları ile Yönetimlerinin adaletsiz ve kibirli tavırları nedeniyle büyük oy kaybedecek! Yine Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere Belediye Başkanları ama şahsi hataları ama ekiplerinin vurdumduymazlıkları nedeniyle koltuklarında son1 yıllarını geçiriyorlar… AK Parti’yi son 15 gün içerisinde açtıkları ve açmakta oldukları hizmet binaları kurtarmayacağı gibi, CHP’ye de Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri kazandırmayacak! Ve dün yine gördük ki; Bursa’da ciddi bir Ekrem İmamoğlu kitlesi var… İktidar açısından; kamu çalışanlarına zam iyi bir fikir! Ancak yüzde 40 altı bir zam, memurları tatmin etmeyeceği gibi en az 4 bin Türk Liralık seyyanen zam ile aradaki fark eşitlenmeli! Yani adaletsizlik ortadan kaldırılmalı… Vergi yapılandırmaları her ne kadar faydalı olsa bile vatandaşın ödeme gücü yok! Esnaf, para kazanamazken; hem bir yandan vergi yapılandırmasını ödeyip hem de çıkacak vergiyi yani kazandığının vergisini nasıl ödeyecek? Ve bu esnada hem çalışanının parasını ödeyecek, hem kira ödeyecek hem de evine bakacak! İktidar, bunların farkında mı? Kabul etmeliyiz ki; Türkiye’yi gençler yönetmiyor! Gençlerin yönetmediği bir Türkiye’nin genç ve güçlü kalmasını beklemekte imkânsız! Bu şekli ile görmekteyiz ki; tecrübeli olduğu kadar yavaş ve hatalı hamleler yapan bir iktidar süreci yaşamaktayız. AK Parti’nin 7 Haziran’dan bugüne toplumun verdiği mesajları doğru algılamaması ve yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem siyasi hem de bürokratik açıdan gerekenleri yapmaması, iktidarı için çok olumsuz süreçlerin ve kayıpların yaşanmasına neden oluyor… Son olarak ifade etmek gerekirse; kafası en çok karışık olan Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeni. Yani muhafazakâr kesim! Dayatma listelerle son yerel seçimlerde olduğu gibi vatandaşın karşısına çıkan AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a güven azalmış durumda! AK Parti’nin tek şansı ise; yeni döneme dair somut projelerinin halkla paylaşılması. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçmişi anlatmaktan yarınlara dair projelerini anlatmaya vakit bulamıyor!
Ekleme Tarihi: 28 Nisan 2023 - Cuma

Kim! Neden? Kaybediyor…

Kritik bir seçim süreci yaşıyoruz. Sinirlerin gerildiği, tahammüllerin azaldığı hatta ölüm kalım savaşı niteliğinde bir seçim süreci yaşıyoruz. Toplumsal kutuplaşmanın en üst düzeyde hissedildiği derin bir kavga içerisindeyiz. Herkes yutkunarak konuşuyor! Veyahut susuyor…

Kabul etmeliyiz ki, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son 5 yıllık dönemi toplumsal anlamda büyük kazanımlar yerine kaybedişlerin yaşandığı bir dönem oldu. AK Parti’nin geldiği 2002 döneminden daha ağır bir deprem süreci ile yıkılan hatta yerle bir olan Türkiye, aynı zamanda sel ve yangınlarla dolu bir 5 yıl yaşadı, yaşamaya devam ediyor.

Kurumsal açıdan ciddi kayıplar veren Türkiye’de, AK Parti’yi eleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi bölgesinde çıkan bir site yangınını bile söndürmekten aciz olduğunu gördük! Yine Bursa’nın İnegöl ve Osmangazi ilçeleri ile Çanakkale’nin Biga İlçesinde ve Balıkesir’de dev nokta mitingler veren Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ulusal bir gazete yangınına müdahalede yetersiz kalışına şahitlik ettik.

AK Parti karşısında kesin kazanma ideali ile yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi, Bursa’da; tek kuruş destek vermediği İl Başkanı Turgut Özkan ile iktidar mitingleri yapmaya başladı!

Ve yine CHP’nin içerisindeki ittifak kavgası her geçen gün derinleşmeye devam ediyor. Saadet Partisi’nin CHP ile ilgili saha çalışmalarını basın ile paylaşmadığı, Gelecek Partisi’nin kendi kafasına göre takıldığı, DEVA Partisi’nin ise; yok sayıldığı Bursa’da, CHP’nin iktidar heyecanını takdir etmemek imkânsız!

İYİ Parti son dönemde yalnızları oynarken, Memleket Partisi’nin her şehirde çöküşüne sosyal medyada şahitlik ediyoruz. Avrupa’dan HDP’ye ve Türkiye İşçi Partisi’ne gelen oyları izlerken, Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan oyların yüksek paylaşımına şahitlik ediyoruz.

Peki, Avrupa’da çok güçlü olduğunu iddia eden AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a atılan oyları gösterir oy pusulaları neden sosyal medya da yok?

Kabul etmeliyiz ki; Adalet ve Kalkınma Partisi, 21 yıllık siyasi hayatının en kötü seçim sürecini yürütüyor. Milletvekili Adaylarının TV programlarına çıkarken bütçemiz yok dediği bir AK Parti ile karşı karşıyayız!

Evet, AK Parti ciddi bir oy kaybı yaşıyor. Ancak, CHP’de öyle büyük bir yükseliş içerisinde değil!

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gitsin” diye Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy atacakların sayısı epey yüksek! Lakin tüm oy dengelerine rağmen görmekteyiz ki; seçimi belirleyen MHP ile HDP…

Cumhurbaşkanı Adayları Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki 5 yıla dair anlattıkları hiçbir şey yok! Kılıçdaroğlu; kurban bayramında 15 bin TL vaat ederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tüm kesimlere ekonomik takviyeler ile gerçek bir icraat sergiliyor.

Bursa özeline indiğimizde görmekteyiz ki; Davut Gürkan’ın yeteneksiz ve bir o kadar da niteliksiz kadrolar ile yürüttüğü bir seçim süreci var. Ve yine Turgut Özkan; CHP’nin ısrarla kutuplaşmasının önünde duvar gibi durarak hem genel seçimleri hem de yerel seçimleri çok güçlü kazanmaya çalışıyor! CHP’nin Bursa’da kutuplaşma süreci, yerel yönetimlerinden İl ve İlçe örgütüne kadar genel bir kesimi kapsıyor.

Son yıllarda iyice Halk’tan kopan Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu hastalıklı halinden kurtularak tüm Türkiye’yi kucaklaması mümkün mü?

AK Parti kanadına baktığımızda görmekteyiz ki; Davut Gürkan dışında herkes Mustafa Varank ve Recep Tayyip Erdoğan’a sığınmış durumda! Hatta Mustafa Varank daha fazla oy çıkarsın diye AK Parti 1’nci Bölge Milletvekili Adayları bile 2’nci Bölge de saha çalışmasına gönderiliyor… Davut Gürkan dışında diyorum! Çünkü Gürkan, saha hâkimiyeti olabildiğince yüksek bir seçim dönemi geçirmeye çalışıyor. O da biliyor ki; lider ve adaylar kadar saha bütünlüğü de önümüzdeki yerel seçimler için çok önemli!

Peki, adama sormazlar mı? Nerede yeniden aday gösterilen AK Parti Bursa Milletvekilleri; Emine Yavuz Gözgeç, Ahmet Kılıç, Osman Mesten, Müfit Aydın ve Refik Özen diye…

Yeniden aday gösterilen AK Parti Bursa Milletvekillerinin hiçbiri basın bülteni yayınlayarak son 5 yılda ne yaptıklarını veyahut gelecek 5 yılda neler yapacaklarını açıklamıyor! Gerçekten ne yaptılar?

AK Parti’nin 11 Milletvekili, Bursa için kaç projeye hep birlikte imza atarak şehre ne kazandırdılar?

CHP’ye döndüğümüzde ise; bugün Millet İttifakı olduklarını iddia eden CHP ve İYİ Parti Milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tek ses olup şehrin hangi sorunları hakkında soru önergeleri sundular?

Aslında içerisinde yaşadığımız durum, “al takke ver külah” meselesinden öte bir durum değil! Esnaf arkadaşların yazılarımıza verdiği büyük destek bizi onurlandırırken, “cesur adam” söylemlerini teveccüh olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum! Biliyorum ki; hem AK Parti’nin hem de CHP’nin içerisinde beni bir kaşık su da boğmak isteyen yüzlerce insan var… Sonuç itibariyle; tesadüfen değil, dualarla ayaktayız!

Yazılarımı yazarken AK Parti kaybetsin, CHP kazansın veyahut CHP kazansın, AK Parti kaybetsin ideolojisi ile yazmıyorum!

Aslında olabildiğince “adil” olmaya çalışıyorum. Her ne kadar, ne iktidar ne de muhalefet bana karşı hiçbir zaman “adil” olmamış olsa bile…

Aslında siyasi yazılarımın genelinde sürekli olarak anlatmaya çalıştığım husus; kim, neden ve kaybediyor konu başlıkları!

Kazananın kazandığı ile övünüp kibirlenmesinin bedelini, 21 yıldır gençliğimizi heba ederek ödedik! Maalesef 21 yıldır oy verdiğim Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve liderliğini yürüttüğü Adalet ve Kalkınma Partisi bize hep külfet oldu. Lakin biz yine de son defa Sayın Erdoğan’a oy vermekten vazgeçmeyeceğiz…

CHP ise; her daim karşımızda kalmayı tercih etti! Son dönemde her ne kadar bu tavrını değiştirmeye çalışıyor olsa bile yıllanmış alışkanlıklarını iktidar olabilme hezeyanlarında tekrar ediyorlar…

Sonuç itibariyle; AK Parti ama Milletvekili listeleri ama ekonomik koşullar ama İl ve İlçe Başkanları ile Yönetimlerinin adaletsiz ve kibirli tavırları nedeniyle büyük oy kaybedecek! Yine Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere Belediye Başkanları ama şahsi hataları ama ekiplerinin vurdumduymazlıkları nedeniyle koltuklarında son1 yıllarını geçiriyorlar…

AK Parti’yi son 15 gün içerisinde açtıkları ve açmakta oldukları hizmet binaları kurtarmayacağı gibi, CHP’ye de Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri kazandırmayacak! Ve dün yine gördük ki; Bursa’da ciddi bir Ekrem İmamoğlu kitlesi var…

İktidar açısından; kamu çalışanlarına zam iyi bir fikir! Ancak yüzde 40 altı bir zam, memurları tatmin etmeyeceği gibi en az 4 bin Türk Liralık seyyanen zam ile aradaki fark eşitlenmeli! Yani adaletsizlik ortadan kaldırılmalı…

Vergi yapılandırmaları her ne kadar faydalı olsa bile vatandaşın ödeme gücü yok!

Esnaf, para kazanamazken; hem bir yandan vergi yapılandırmasını ödeyip hem de çıkacak vergiyi yani kazandığının vergisini nasıl ödeyecek? Ve bu esnada hem çalışanının parasını ödeyecek, hem kira ödeyecek hem de evine bakacak! İktidar, bunların farkında mı?

Kabul etmeliyiz ki; Türkiye’yi gençler yönetmiyor! Gençlerin yönetmediği bir Türkiye’nin genç ve güçlü kalmasını beklemekte imkânsız!

Bu şekli ile görmekteyiz ki; tecrübeli olduğu kadar yavaş ve hatalı hamleler yapan bir iktidar süreci yaşamaktayız. AK Parti’nin 7 Haziran’dan bugüne toplumun verdiği mesajları doğru algılamaması ve yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem siyasi hem de bürokratik açıdan gerekenleri yapmaması, iktidarı için çok olumsuz süreçlerin ve kayıpların yaşanmasına neden oluyor…

Son olarak ifade etmek gerekirse; kafası en çok karışık olan Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeni. Yani muhafazakâr kesim! Dayatma listelerle son yerel seçimlerde olduğu gibi vatandaşın karşısına çıkan AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a güven azalmış durumda!

AK Parti’nin tek şansı ise; yeni döneme dair somut projelerinin halkla paylaşılması. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçmişi anlatmaktan yarınlara dair projelerini anlatmaya vakit bulamıyor!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.