Keyifli bir Pazar sabahından herkese merhabalar. Türkiye’nin yaşaması ve yaşanması İmparatorluklara bedel şehri Bursa’dan, lodos esintisinde güneşli bir merhaba gönderiyorum hepinize. Dünya’nın ve Türkiye’nin tüm sorunlarından uzak, fırsatlar şehri Bursa’dan bahsetmek ve aslında bahsederken de dilimiz döndüğünce başarıya ulaşanlara değinmek istiyorum. Lodos sayesinde Bursa’nın kötü ve kirli havası temizlendi. İnanıyorum ki, tüm küresel kötülere rağmen beklediğimiz ve dualarda istediğimiz bereketli yağmurlar ile de çok yakın bir vakitte buluşacağız. Allah, Ulu şehir Bursa’nın ve Bursalıların her daim yardımcısı olmuştur, olacaktır…
Pazar günü aileniz ile birlikte bir sabah kahvaltısı yapmadıysanız sizleri Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin birbirinden enfes tatları ile bütünleştirdiği “4. Bursa Gastronomi Festivali” etkinliğine davet ediyorum. Elbette gün içi öğünler içinde bu festival doğru bir durak diyebiliriz. Yöresel tatlar ve keyifli buluşmalar için “4. Bursa Gastronomi Festivali” son gün etkinlikleri ile kaçınılmaz bir mutluluklar zinciri sunuyor. Mudanya’dan Karacabey’e, İznik’ten Orhaneli’ye kadar tüm ilçelere yayılan festival heyecanını sizde Merinos Parkında yerinde yaşayın. Yerel şeflerle birlikte ulusal ve uluslararası konukların da katılım gösterdiği festival başladığı günden bugüne atölyeler, yarışmalar, tadım ve tanıtım programları, söyleşi ve paneller, şef buluşmaları, üretici ziyaretleri ve kültürel etkinlikler düzenleyerek Bursa’ya ve Bursalılara müthiş bir damak ve ruh güzelliği yaşatıyor…
Gastronomi çok değerli, kıymetli okurlarım. Gastronomi sayesinde insanlar kültürlerini birbirleri ile buluşturuyor ve toplumlar kaynaşarak barışa dair kardeşliğe dair yeni adımlar atıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in bitmeyen enerjisi ile her geçen gün gençleşen ve büyüyen Bursa’nın yeniden küresel coğrafyalara açılması ve uluslararası etkinlikler ile projeler düzenlemesi çok değerli. Bursa yeniden bir Dünya kenti oluyor.
Elbette sanayi ve ticaret açısından güçlü olan Bursa’nın yemek kültürünü sadece tarihsel geçmişine bağlı kılamayız. Bursa’nın eşsiz tabiatı ve Uludağ’ın muazzam güzellikleri içerisinde bereketli ova ve su yataklarının da güçlü bir gastronomi kültürüne katkısı büyük diyebiliriz.
Biz, Bursa’dan bahsederken sadece yüzyıllık bir şehir ibaresini kullanmayız. Hatta Bursa için sadece bir Osmanlı veya Selçuklu şehri de diyemeyiz. Bursa İtfaiyesinin 311’nci yaşını kutladığı bugünlerde görmekteyiz ki; imparatorlara ve imparatorluklara tanıklık etmiş olan Keşiş Dağı’nın Uludağ adını aldığı 100’ncü yıldayız. Bursa; sadece okudukça anlayabileceğiniz bir şehir değildir. Bursa; uzaktakilerin okudukça hayran kaldıkları, içerisinde yaşayanların yaşlanmak için Allah’a dua ettiği ve uzaklarda olanların büyük bir hayranlık ile geldiği köklü ve göklü bir medeniyettir.
Bursa’nın bir dili vardır kıymetli okurlarım. Bursa’nın terminolojisini iyi bilmek gerekiyor. Bursa’nın ve Bursalıların terminolojisi ile konuşmadığınızda, yazışmadığınızda, paylaşmadığınızda bu şehirde çok uzun vadeli bir ömrünüz olmaz. Belli makamlara belki gelirsiniz lakin geldiğiniz gibi de hızlıca gidersiniz ve surların altında kalırsınız. Sırlı ve Surlu şehir Bursa’da, kadim medeniyetler olduğu kadar kadim medeniyetlerin inançları ve ticaret yolları ile ekonomi fırsatları vardır. Bursa’da damak tadını alamıyorsanız, doğru terminolojiyi kullanamıyorsanız ve ekonomik anlamda kazanmıyorsanız tek suçlu sizsinizdir. Bursa’yı okumayı, tatmayı, yaşamayı ve şifa bulmayı bilmek zorundasınız. Bursa en baştanda ifade ettiğim gibi sırlar ve surlar şehridir.
Bursa; Roma’nın yaramaz çocuğu, Türk İslam coğrafyasının ise kadim ağabeyidir. Bursa’nın ufkunda olmak ne kadar değerli ise Bursa’dan uzak olmakta o kadar ölümcüldür…