Abdulkadir Albayrak
Köşe Yazarı
Abdulkadir Albayrak
 

Bir ocak daha sönmesin

Kış kapıya dayandı. Sobalar yanıyor, kombiler çalışıyor, bacalar tütüyor. Isınmak bir ihtiyaçtır… Ancak gerekli önlemler alınmadığında, her kış karbonmonoksit zehirlenmeleri ve baca yangınları gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyoruz. Her tehlike her zaman gürültüyle gelmez. Bazen sessizdir… Fark edilmez, hissedilmez ama sonuçları çok ağır olur. Soba da olsa, doğalgaz da olsa gerekli önlemler alınmadığında evlerimiz ve işyerlerimiz bir anda tehlikeli alanlara dönüşebiliyor. Görünmeyen, sessiz ama hayati iki tehlike var. Karbonmonoksit zehirlenmesi ve baca yangınları. İkisi de sessiz başlar. İkisi de fark edilmeden büyür. İkisi de affetmez. Her yıl ülkemizde soba ve doğalgaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmeleri ile baca yangınları nedeniyle can kayıpları ve ciddi maddi zararlar yaşanıyor. Olayların büyük bölümü gece saatlerinde, insanlar uykudayken meydana geliyor.  Kimisi zehirleniyor, kimisinin evi ya da işyeri alevlere teslim oluyor. Bu yaşananlar kader değil, ihmallerin sonucudur. “Ben yıllardır soba yakarım” ya da “kombim var bir şey olmaz” düşüncesi ne yazık ki bu acı olaylardan önce en çok duyulan cümlelerdir. Oysa doğalgazlı sistemlerde, sobalarda düzenli bakım ister. Bakımsız bir baca sadece zehirlemez aynı zamanda yangına da sebebiyet verir. Karbonmonoksit zehirlenmeleri ve baca yangınları her yıl can kayıplarına ve büyük maddi hasarlara yol açıyor. Üstelik bu olayların büyük bölümü gece saatlerinde insanlar uykudayken yaşanıyor. Karbonmonoksit renksizdir, kokusuzdur, sessizdir. Bu yüzden “sessiz katil” olarak anılır. Bakımsız sobalar, yanlış bağlanmış kombiler ve temizlenmemiş bacalar bu gazın en büyük kaynaklarıdır. Gaz fark edilmeden ortama yayılır. İnsan nefes aldığını zanneder ama vücut yavaş yavaş oksijensiz kalır. Çoğu zaman baş dönmesi ya da mide bulantısı bile hissetmez. Ve kişi sessizce hayatını kaybeder. Bir diğer tehlike ise baca yangınlarıdır. Bacaların içinde zamanla biriken kurum ve is yüksek sıcaklıkla birlikte tutuşur. Önce bacanın içi yanar, ardından çatı ve bina alev alır. Özellikle ahşap yapılarda ve bitişik nizam binalarda bu yangınlar kısa sürede büyür, çevredeki diğer yapılara sirayet eder. Bir kıvılcım bir gecede yılların emeğini yok edebilir. Tıkalı bacalar, Bakımı yapılmamış kombiler, Yanlış yakıt kullanımı, Havalandırma menfezlerininin kapalı olduğu mekanlar… Bunların hepsi sessizce büyüyen risklerdir. Oysa alınacak önlemler oldukça basittir. Bacalar yılda en az bir kere mutlaka temizlenmeli ve kontrol edilmelidir. Soba, kombi ve şofbenlerin bakımları yetkili servislerce yapılmalıdır. Mekanlar düzenli olarak havalandırılmalıdır. Gece yatmadan önce sobaya aşırı yakıt yüklenmemelidir. Unutmayalım; Bu kış sobamızı yakmadan, kombimizi çalıştırmadan önce bir kez daha durup düşünelim. Bacamız temiz mi? Cihazlarımız bakımlı mı? Evim yeterince havalanıyor mu? Binadaki havalandırma menfezleri açık mı? Eğer bu sorulardan birine bile net bir cevap veremiyorsak, sessiz tehlike ve yangın kapımızda demektir. Son söz Bu tehlikeler bağırmaz. Uyarmaz. Affetmez. Karbonmonoksit zehirlenmesi ve baca yangınları önlenebilir risklerdir. Kış ayına girerken alınacak basit önlemler, geri dönüşü olmayan acıların önüne geçer.
Ekleme Tarihi: 19 Aralık 2025 -Cuma
Abdulkadir Albayrak

Bir ocak daha sönmesin

Kış kapıya dayandı.

Sobalar yanıyor, kombiler çalışıyor, bacalar tütüyor.

Isınmak bir ihtiyaçtır…

Ancak gerekli önlemler alınmadığında, her kış karbonmonoksit zehirlenmeleri ve baca yangınları gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyoruz.

Her tehlike her zaman gürültüyle gelmez.

Bazen sessizdir…

Fark edilmez, hissedilmez ama sonuçları çok ağır olur.

Soba da olsa, doğalgaz da olsa gerekli önlemler alınmadığında evlerimiz ve işyerlerimiz bir anda tehlikeli alanlara dönüşebiliyor.

Görünmeyen, sessiz ama hayati iki tehlike var.

Karbonmonoksit zehirlenmesi ve baca yangınları.

İkisi de sessiz başlar.

İkisi de fark edilmeden büyür.

İkisi de affetmez.

Her yıl ülkemizde soba ve doğalgaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmeleri ile baca yangınları nedeniyle can kayıpları ve ciddi maddi zararlar yaşanıyor. Olayların büyük bölümü gece saatlerinde, insanlar uykudayken meydana geliyor.  Kimisi zehirleniyor, kimisinin evi ya da işyeri alevlere teslim oluyor.

Bu yaşananlar kader değil, ihmallerin sonucudur.

“Ben yıllardır soba yakarım” ya da “kombim var bir şey olmaz” düşüncesi ne yazık ki bu acı olaylardan önce en çok duyulan cümlelerdir.

Oysa doğalgazlı sistemlerde, sobalarda düzenli bakım ister. Bakımsız bir baca sadece zehirlemez aynı zamanda yangına da sebebiyet verir.

Karbonmonoksit zehirlenmeleri ve baca yangınları her yıl can kayıplarına ve büyük maddi hasarlara yol açıyor. Üstelik bu olayların büyük bölümü gece saatlerinde insanlar uykudayken yaşanıyor.

Karbonmonoksit renksizdir, kokusuzdur, sessizdir.

Bu yüzden “sessiz katil” olarak anılır. Bakımsız sobalar, yanlış bağlanmış kombiler ve temizlenmemiş bacalar bu gazın en büyük kaynaklarıdır. Gaz fark edilmeden ortama yayılır. İnsan nefes aldığını zanneder ama vücut yavaş yavaş oksijensiz kalır. Çoğu zaman baş dönmesi ya da mide bulantısı bile hissetmez. Ve kişi sessizce hayatını kaybeder.

Bir diğer tehlike ise baca yangınlarıdır.

Bacaların içinde zamanla biriken kurum ve is yüksek sıcaklıkla birlikte tutuşur. Önce bacanın içi yanar, ardından çatı ve bina alev alır. Özellikle ahşap yapılarda ve bitişik nizam binalarda bu yangınlar kısa sürede büyür, çevredeki diğer yapılara sirayet eder. Bir kıvılcım bir gecede yılların emeğini yok edebilir.

Tıkalı bacalar,

Bakımı yapılmamış kombiler,

Yanlış yakıt kullanımı,

Havalandırma menfezlerininin kapalı olduğu mekanlar…

Bunların hepsi sessizce büyüyen risklerdir.

Oysa alınacak önlemler oldukça basittir.

Bacalar yılda en az bir kere mutlaka temizlenmeli ve kontrol edilmelidir.

Soba, kombi ve şofbenlerin bakımları yetkili servislerce yapılmalıdır.

Mekanlar düzenli olarak havalandırılmalıdır.

Gece yatmadan önce sobaya aşırı yakıt yüklenmemelidir.

Unutmayalım;

Bu kış sobamızı yakmadan, kombimizi çalıştırmadan önce bir kez daha durup düşünelim.

Bacamız temiz mi?

Cihazlarımız bakımlı mı?

Evim yeterince havalanıyor mu?

Binadaki havalandırma menfezleri açık mı?

Eğer bu sorulardan birine bile net bir cevap veremiyorsak, sessiz tehlike ve yangın kapımızda demektir.

Son söz

Bu tehlikeler bağırmaz.

Uyarmaz.

Affetmez.

Karbonmonoksit zehirlenmesi ve baca yangınları önlenebilir risklerdir.

Kış ayına girerken alınacak basit önlemler, geri dönüşü olmayan acıların önüne geçer.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Msrfsz
(20.12.2025 08:48 - #359)
Çok teşekkür ederim Sayın müdürüm. Uyarılar ve önlemler hepimiz için çok değerli.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.