Bazen “hayır” demek istiyoruz ama dilimiz varmıyor. Karşımızdaki kırılır diye sessiz kalıyoruz. Kendimizi zorlayarak, istemediğimiz şeyleri yaparak “iyi insan” olacağımızı sanıyoruz. Oysa içimizde bir yerde, yorulduğumuzu ve tükenmeye başladığımızı hissediyoruz. Çünkü sürekli fedakâr olmak, kendi ihtiyaçlarımızı yok saymak demektir ve bu durum, en çok kendimize yaptığımız bir haksızlıktır.
Sınır koymak, çoğu kişi için bencillik gibi görünür. Oysa sınır, kim olduğumuzu, neye izin verip neye vermediğimizi tanımlayan en doğal hakkımızdır. Bir başkasının alanına izinsiz girmemek nasıl bir saygı göstergesiyse; kendi alanımızı korumak da aynı derecede saygıyı hak eder. Sınırlarımız bizim ruhsal sağlığımızın çizgileridir. Bu çizgiler silindiğinde, başkalarının talepleri hayatımızın merkezine yerleşir.
Çoğu zaman “beni yanlış anlarlar”, “kalp kırarım” düşüncesiyle sessiz kalırız. Ama şu soru çok önemlidir: Başkalarını kırmamak için kendimizi kırmak zorunda mıyız? Sürekli evet demek, aslında bir süre sonra küskün bir hayır’a dönüşür. Çünkü içimizde biriken tüm hayal kırıklıkları, değersizlik hisleri ve yorgunluk, bir gün mutlaka kapıyı çalar.
Sınır koymak; bağları koparmak değil, ilişkileri daha sağlıklı hâle getirmektir. Çünkü sınır, güvenli alan yaratır. Nerede durduğunu, nereye kadar yaklaşabileceğini bilmek ilişkileri daha güçlü ve saygılı yapar. Sınırı olmayan yerde, suiistimal riski her zaman vardır. Ve kişi yalnızca karşı tarafı değil, kendisini de kaybedebilir.
Unutulmamalıdır ki “hayır” demek bir reddediş değil, kendini seçmektir. Senin de ihtiyaçların, duyguların, önceliklerin var ve bunlar da en az herkesinki kadar değerli. Kendi sınırlarını çizdiğinde, kim olduğun daha görünür hâle gelir. İnsanlar, sana nasıl davranmaları gerektiğini ancak sen öğrettiğinde öğrenirler. Sınır çizmek; sevmemek değil, sevginin daha sağlıklı akmasını sağlamaktır. Bencillik değil, özsaygıdır. Kendine sahip çıkmaktır. Çünkü kendi içinde sağlam durabilirsen, başkalarına da gerçekten destek olabilirsin. Bu yüzden belki bugün kendine şu cümleyi tekrar edebilirsin:
“Hayır demek hakkım! Çünkü ben de varım.”
