“Bir plan yapmalısın.” Bu cümleyi ne kadar sık duyuyoruz, değil mi? Hedef belirle, motive ol, çalış, ilerle… Ama çoğu zaman gözden kaçan önemli bir detay var: Ne istediğini gerçekten biliyor musun? Birçok insan hedef belirleme sürecine kendini tanımadan başlıyor. “Şunu yapmalıyım, bunu başarmalıyım” derken aslında çoğu zaman toplumun, ailenin ya da çevrenin sesini kendi sesi sanıyor. Hedef dediğimiz şey, bazen bizim değil, bize öğretilen bir “başarı” tanımının ürünü olabiliyor. Gerçek bir hedef, dışsal değil, içsel bir kaynaktan beslenir. Yani önce “Ben kimim, ne istiyorum, neden istiyorum?” sorularına dürüstçe cevap verebilmek gerekir. Bu soruların cevabı netleşmeden yapılan her plan, bir süre sonra motivasyon kaybına, yönsüzlüğe ve içsel yorgunluğa dönüşür. Çünkü “neden”i bilmediğin bir yolda yürümek, uzun vadede taşıyamayacağın bir yükü sırtlamak gibidir. Toplumun başarıya dair çizdiği kalıplar hemen her yerde karşımıza çıkar: iyi bir iş, yüksek bir maaş, prestijli bir kariyer… Oysa herkes için başarı aynı şey değildir. Kimi insan için büyük bir şirkette yönetici olmak başarıyken, kimisi için küçük bir şehirde sade bir yaşam kurmak en büyük huzurdur. Ne var ki biz çoğu zaman “ne istiyorum?” yerine “benden ne isteniyor?” sorusuna cevap vermeye çalışıyoruz. Ve tam da bu noktada, kendi hedeflerimizi değil, başkalarının beklentilerini yaşamaya başlıyoruz.Belki de hemen bir hedef koymak yerine, önce yönümüzü bulmamız gerekir. Kendini tanımak, değerlerini keşfetmek, hangi alanlarda anlam bulduğunu fark etmek… Bunlar, sağlıklı hedeflerin temelini oluşturur. Bir pusulan yoksa, en ayrıntılı harita bile işe yaramaz. Ama yönün belliyse, yollar değişse de kaybolmazsın. Gerçek hedefler, “kendini gerçekleştirme” sürecinin doğal bir sonucudur. Ne istediğini bilmeden plan yapmak, iç dünyanı susturup dış seslere kulak vermek demektir. Oysa sürdürülebilir motivasyon, dışsal ödüllerden değil, içsel anlamdan doğar. Belki bugün hemen büyük planlar yapmana gerek yok. Sadece kendine şu soruyu sor: “Gerçekten ne istiyorum, ben kimim ve bu yolculuk bana ne katıyor?” Cevaplar aceleyle değil, farkındalıkla geldiğinde, hedeflerin de seni değil, sen hedeflerini yönlendireceksin.