Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Hiçbirşeye hazır değilmişiz!

Aylar öncesinde Bursa Haber Gazetesi sütunlarında yayınlanan bir yazımda ifade ettiklerim bugün aslında hiçbirşeye hazır olmadığımızı teyit etmemiz açısından önemli bir referans yazısı diyebilirim. Bursa Haber Gazetesi'nde 20 Eylül 2022 tarihinde yayınlanan köşe yazımda; "Peki, Türkiye neden Amerika ve NATO ile müttefik pozisyonunu korumaya devam ediyor? Bir yanda bu gerçeklik öte yanda elini kolunu sallayarak Amerika'nın kalbinde gezen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan! Kim, kime nasıl bir meydana okuma gerçekleştiriyor?" diye sormuştum. Ve yazının içeriğinde; Türkiye'nin Azerbaycan ile güçlendirdiği Kafkasya Paktı, İran'ın hızla Türkiye'nin yanında boy göstermesi, Osmanlı'nın modern gücü Türkiye, Bursa'da farklı askeri güvenlik önlemleri, Bursa'da Özel Kuvvetlerin konuşlandırılması gibi ufuk ötesi konulara değinmiştim. Elbette o dönem ve halen daha Bursa'yı yöneten siyasi irade bizi, kendi başına buyruk yerel bir gazeteci olarak değerlendirmeye devam ediyor. Haksız değiller, biz kimiz ki; gariban bir kalem... Türkiye'yi yöneten veyahut yönettiğini zaten iktidarın Bursa liderleri muhalefetin kedilerini severlerken, biz o kedilerin sahipleri ile onlarca yıl öncesinden başlayan memleket kavgalarında ağır bedeller ödeyenler olduk... Türkiye, için ödenen her bedelin ve dökülen her kanın değerli olduğuna inandığımız için 20'sinde ne olduysak 40'ında O olmaktan hiç çekinmedik, korkmadık. Lakin; ömür geçiyor ve devlet dediğimiz kavram küresel hegomanyanın altında güç kaybederken, telafisi mümkün olmayan ağır bedeller ödüyor. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin siyasi ve idari hususlarda olduğu kadar Anayasal ve Hukuki tüm açılar ile yönetimsel gerçeklikte değişiminin kaçınılmaz olduğu bir gün. Artık yeni baştan başlamak ve bizden olmayanlar ile yolları ayırmak zamanı... Türkiye, 6 Şubat 2023 günü ülkesini yöneten ve beraberinde ülkede muhalefet olan tüm dinamiklerin öngöremediği veyahut engelleyemediği ağır bir bedel ödedi. Deprem ve beraberinde yaşanan kayıplar, iktidarın ve muhalefetin ortak başarısızlıklarının ve hezeyanlarının sonucudur. Kabul etmeliyiz ki, Türkiye; hiçbirşeye hazır değilmiş! Biz, hiçbirşeye hazır değilmişiz! Şimdi sormak lazım, Ankara'ya... Evleri, otelleri, işyerlerini geçtik; bunca kamu binasını yapan ve o bina ihalelerini verenlere ne olacak? Ve beraberinde yıkılan Belediye Binaları başta olmak üzere yıkılan yollar, çatlayan barajlar, sağlanamayan güvenlik ve yüzde yüz tehdit altına giren ulusal güvenliğin hesabını kim verecek? Sadece Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti mi? Yoksa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oturan  her Milletvekili, Danışman ile birlikte her Bakan ve her Bakan'ın danışmanları ile akıl hocaları mı? Türkiye Cumhuriyet Devleti, yüzüncü yaşında 2023 yılında 1923 yılında ödediği bedeller kadar ağır bir bedel ödedi. Bugün Hatay sınırı yeniden ve birçok açıdan tehdit altında! Öyle ki, ülkenin demografisi ve ekonomisi ulusal güvenliği tehdit edecek şekilde çöktü! Türkiye'nin ekonomisinin ağır bir yara aldığı ve ulusal güvenlik başta olmak üzere birçok konunun tartışma konusu olduğu bir dönemde Türkiye'den konsolosluk çeken ülkelere hesap sorulacak mı? Kim, kime nasıl hesap sorar! Bu, bugünün meselesi değil. Bugünün meselesi, bugün. Evet; yine dikkate almayacaksınız beni, biliyorum. Yine, Büyükşehir Belediye Başkanlarına danışman olan ve ulusal kanallarda boy gösteren sözde Milletvekili Adayı  ama bu Millet'in içinde olmayan jölelileri dinleyeceksiniz veyahut ekonomi bildiğini iddia eden bir dönem bugünün Cumhurbaşkanı'na ağır ithamlarda bulunanları dinleyeceksiniz biliyorum. Lakin, bana düşen eğrisini ve doğrusunu belirtmek. Gaziantep'i, Bursa ile ayağa dikme çabası çok doğru bir çaba... Ülkenin en güçlü ve hızlı büyüyen sanayi bölgesi resmen vuruldu! Bunu yapan deprem ise ayrı bir süreç, yok eğer Amerika dahil herhangi bir güç ise; ayrı bir süreç ile cezanlandırılmalı! Türkiye'nin hesap sorma ve bedel ödetme vakti gelmiştir. Türkiye'nin artık öz evlatları tarafından yönetilme zamanı gelmiştir. Türkiye'nin İslam liderliği ötesinde Türklerin lideri olduğu gerçeğini okuma zamanımız gelmiştir. Türkiye'nin ayağa kalkma ve an be an hesap sorma zamanı gelmiştir. Türkiye'nin Allah, Allah nidaları ile enkazlardan dirilen Aziz bir Millet'ten ibaret Güçlü bir Devlet olduğunu kanıtlama vakti gelmiştir. Bugünden öte yarına ne bırakılırsa hatadan öte ihanettir... Biz, ASALA'yı bitirmiş bir Devletiz... Biz, bir Türk ile 40 devleti dize getirmişiz. Bizim başımıza o Türk'ü verin, sonra bizden ne istiyorsanız isteyin...
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2023 - Pazar

Hiçbirşeye hazır değilmişiz!

Aylar öncesinde Bursa Haber Gazetesi sütunlarında yayınlanan bir yazımda ifade ettiklerim bugün aslında hiçbirşeye hazır olmadığımızı teyit etmemiz açısından önemli bir referans yazısı diyebilirim.

Bursa Haber Gazetesi'nde 20 Eylül 2022 tarihinde yayınlanan köşe yazımda; "Peki, Türkiye neden Amerika ve NATO ile müttefik pozisyonunu korumaya devam ediyor? Bir yanda bu gerçeklik öte yanda elini kolunu sallayarak Amerika'nın kalbinde gezen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan! Kim, kime nasıl bir meydana okuma gerçekleştiriyor?" diye sormuştum.

Ve yazının içeriğinde; Türkiye'nin Azerbaycan ile güçlendirdiği Kafkasya Paktı, İran'ın hızla Türkiye'nin yanında boy göstermesi, Osmanlı'nın modern gücü Türkiye, Bursa'da farklı askeri güvenlik önlemleri, Bursa'da Özel Kuvvetlerin konuşlandırılması gibi ufuk ötesi konulara değinmiştim. Elbette o dönem ve halen daha Bursa'yı yöneten siyasi irade bizi, kendi başına buyruk yerel bir gazeteci olarak değerlendirmeye devam ediyor. Haksız değiller, biz kimiz ki; gariban bir kalem...

Türkiye'yi yöneten veyahut yönettiğini zaten iktidarın Bursa liderleri muhalefetin kedilerini severlerken, biz o kedilerin sahipleri ile onlarca yıl öncesinden başlayan memleket kavgalarında ağır bedeller ödeyenler olduk...

Türkiye, için ödenen her bedelin ve dökülen her kanın değerli olduğuna inandığımız için 20'sinde ne olduysak 40'ında O olmaktan hiç çekinmedik, korkmadık.

Lakin; ömür geçiyor ve devlet dediğimiz kavram küresel hegomanyanın altında güç kaybederken, telafisi mümkün olmayan ağır bedeller ödüyor. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin siyasi ve idari hususlarda olduğu kadar Anayasal ve Hukuki tüm açılar ile yönetimsel gerçeklikte değişiminin kaçınılmaz olduğu bir gün. Artık yeni baştan başlamak ve bizden olmayanlar ile yolları ayırmak zamanı...

Türkiye, 6 Şubat 2023 günü ülkesini yöneten ve beraberinde ülkede muhalefet olan tüm dinamiklerin öngöremediği veyahut engelleyemediği ağır bir bedel ödedi. Deprem ve beraberinde yaşanan kayıplar, iktidarın ve muhalefetin ortak başarısızlıklarının ve hezeyanlarının sonucudur.

Kabul etmeliyiz ki, Türkiye; hiçbirşeye hazır değilmiş! Biz, hiçbirşeye hazır değilmişiz! Şimdi sormak lazım, Ankara'ya... Evleri, otelleri, işyerlerini geçtik; bunca kamu binasını yapan ve o bina ihalelerini verenlere ne olacak? Ve beraberinde yıkılan Belediye Binaları başta olmak üzere yıkılan yollar, çatlayan barajlar, sağlanamayan güvenlik ve yüzde yüz tehdit altına giren ulusal güvenliğin hesabını kim verecek? Sadece Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti mi? Yoksa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oturan  her Milletvekili, Danışman ile birlikte her Bakan ve her Bakan'ın danışmanları ile akıl hocaları mı?

Türkiye Cumhuriyet Devleti, yüzüncü yaşında 2023 yılında 1923 yılında ödediği bedeller kadar ağır bir bedel ödedi.

Bugün Hatay sınırı yeniden ve birçok açıdan tehdit altında! Öyle ki, ülkenin demografisi ve ekonomisi ulusal güvenliği tehdit edecek şekilde çöktü! Türkiye'nin ekonomisinin ağır bir yara aldığı ve ulusal güvenlik başta olmak üzere birçok konunun tartışma konusu olduğu bir dönemde Türkiye'den konsolosluk çeken ülkelere hesap sorulacak mı?

Kim, kime nasıl hesap sorar! Bu, bugünün meselesi değil. Bugünün meselesi, bugün.

Evet; yine dikkate almayacaksınız beni, biliyorum. Yine, Büyükşehir Belediye Başkanlarına danışman olan ve ulusal kanallarda boy gösteren sözde Milletvekili Adayı  ama bu Millet'in içinde olmayan jölelileri dinleyeceksiniz veyahut ekonomi bildiğini iddia eden bir dönem bugünün Cumhurbaşkanı'na ağır ithamlarda bulunanları dinleyeceksiniz biliyorum.

Lakin, bana düşen eğrisini ve doğrusunu belirtmek. Gaziantep'i, Bursa ile ayağa dikme çabası çok doğru bir çaba...

Ülkenin en güçlü ve hızlı büyüyen sanayi bölgesi resmen vuruldu! Bunu yapan deprem ise ayrı bir süreç, yok eğer Amerika dahil herhangi bir güç ise; ayrı bir süreç ile cezanlandırılmalı! Türkiye'nin hesap sorma ve bedel ödetme vakti gelmiştir. Türkiye'nin artık öz evlatları tarafından yönetilme zamanı gelmiştir. Türkiye'nin İslam liderliği ötesinde Türklerin lideri olduğu gerçeğini okuma zamanımız gelmiştir. Türkiye'nin ayağa kalkma ve an be an hesap sorma zamanı gelmiştir. Türkiye'nin Allah, Allah nidaları ile enkazlardan dirilen Aziz bir Millet'ten ibaret Güçlü bir Devlet olduğunu kanıtlama vakti gelmiştir. Bugünden öte yarına ne bırakılırsa hatadan öte ihanettir...

Biz, ASALA'yı bitirmiş bir Devletiz... Biz, bir Türk ile 40 devleti dize getirmişiz. Bizim başımıza o Türk'ü verin, sonra bizden ne istiyorsanız isteyin...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.