Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Erdoğan’a çok güveniyorsunuz!

"Bugüne kadar attığım en tehlikeli başlık olduğunun farkındayım..."    Türkiye Yüzyılı'nın en kritik sürecinde, belkide kimsenin söylemeye cesareti olmadığı bir gerçeği hem iktidarı yönetenlerin, hem de iktidarın ortakları ile seçmenlerinin yüzüne haykırmak tarihi bir sorumluluk.    Yüzyıl öncesine gittiğimizde, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözü ile yüzleşiriz. İstiklal Marşımızın her bir kelimesinde, satırında, kıtasında yeniden doğar ve ayağa kalkarız. Dünden bugüne unuttuğumuz Yüzyılı'nın gerçeklerini cicili bicili oyuncaklar ile büyüttüğünüz çocuklarınıza ne kadar anlattınız?    Çanakkale cephesinde yeniden yükselen Türkiye’nin, koskoca bir İmparatorluktan nasıl Anadolu'ya sıkışıp kaldığını son 20 veya 25 yıl içerisinde doğan kaç çocuk tam anlamıyla ruhunda hissederek biliyor?   Yaklaşan 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini Bursa’dan kilometrelerce uzakta takip etmeye devam ediyorum. Her ne kadar Bursa özelinde; Alinur Aktaş ile Mustafa Bozbey arasında geçen bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı olduğu iddia ediliyor olsa bile Selçuk Türkoğlu ile birlikte Yeniden Refah Partisi'nin köklü gücünü yanına alan Sedat Yalçın gerçeğini özellikle iktidar ısrarla görmezden geliyor!   Ve yine kabul etmeliyiz ki; toplum nezdinde ne Özgür Özel ne de Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yarattığı kitlesel ambiyansı yaratamıyor. Ve yine kabul etmeliyiz ki; Recep Tayyip Erdoğan yoksa AK Parti yok! Ama CHP ve Milli Görüş bir şekilde on yıllardır hep var…    İşte bu gerçeklik ışığında 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini kamuoyu öncelikleri ile değerlendirmek istiyorum. Yerel seçim sonuçlarının doğuracağı ulusal ve uluslararası değişimleri dikkate almadan önce, liderler üzerinden Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının veya ekiplerinin onlara yaptırdığı hatalara değinmek istiyorum!   Bildiğiniz üzere Türkiye genelinde özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi, Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan merkezli bir seçim politikası yürütüyor.    Öyle ki, Pendik Belediye Başkan Adayı kalkıp seçmelerine hükümetin yetki ve sorumluluğunda olan hastane ve stadyum sözünü hiç ikiletmeden verebiliyor! Peki nasıl? Veya neden yerel yönetim ısrarla hükümetin yetki ve sorumluluk alanına girme ihtiyacı duyuyor?    İşte tamda burada karşımıza Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yıkılan ve başka bir alana yapılan Bursaspor Stadyumu gerçeği çıkıyor! Küme düşmek üzere olan Bursaspor ve bir türlü eksikleri tamamlanamayan Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu. Ve tabi karşısında inşallah bir gün bitecek olan Devlet Hastanesi…    Ve tabiki her ne kadar mevcut Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ilk göreve geldiğinde yine o dönem partisinin görevden aldığı ve bugün Genel Merkez Yöneticisi olarak atadığı Recep Altepe için kavgada söylenmeyecek laflar söylemiş olsa bile bugün her iki isim birbirinin yüzüne hiçbir şey olmamış gibi bakabiliyor! Ve yine her iki isim 20 yıldır Türkiye’yi ve Bursa’yı yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi üyesi…    Neyse bu konular parti içi veyahut siyaset ahlak ve algoritması içerisinde değerlendirilecek hususlar. Asıl konu daha vahim. Sürekli Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmayın diyerek halk içerisinde var olma mücadelesi veren AK Parti Büyükşehir ve Belediye Başkan Adayları, ulusal sorunlarla yüz yüze kaldığında ne olacak?    AK Parti ötesinde Milliyetçi Hareket Partisi ve beraberindeki siyasi oluşumların ortak adayı yani Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Murat Kurum’a çok sert şekilde sahada aktarılan ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin Bursa ve diğer şehirlerde ki Adaylar nasıl çözümler üretiyor?    Bu iş böyle uzar gider diye düşünmeyin. Muhalefetin elinde değişim sözcüğü var. Ve muhalefetin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu alması ile birlikte İstanbul ve Ankara da iktidar lehine değişim olmazsa ülke genelinde güçlü bir şekilde ifade edilecek “erken seçim” çağrısına dair Cumhur İttifakı liderleri nasıl bir önlem almayı düşünüyor?    Ve aslında Büyükşehir ve Belediye Başkan Adayları, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bu kadar çok güvenirlerken acaba Sayın Erdoğan kendilerine ne kadar güveniyor?     Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Anadolu mitinglerini ve Bakanlıklar nezdinde şehirlere yönelik yürüttüğü Türkiye Yüzyılı yatırım hamlelerini düşündüğümüzde, AK Parti ve Yerel Yönetim Adaylarının kendilerini her açıdan ciddi anlamda gözden geçirmesinde fayda görüyorum.    Hasılı başta şahsım ve ailem olarak bizler Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli'ye çok güveniyoruz. Gayrı gerisini sandık söyleyecek… 
Ekleme Tarihi: 25 Şubat 2024 - Pazar

Erdoğan’a çok güveniyorsunuz!

"Bugüne kadar attığım en tehlikeli başlık olduğunun farkındayım..." 


 

Türkiye Yüzyılı'nın en kritik sürecinde, belkide kimsenin söylemeye cesareti olmadığı bir gerçeği hem iktidarı yönetenlerin, hem de iktidarın ortakları ile seçmenlerinin yüzüne haykırmak tarihi bir sorumluluk. 


 

Yüzyıl öncesine gittiğimizde, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözü ile yüzleşiriz. İstiklal Marşımızın her bir kelimesinde, satırında, kıtasında yeniden doğar ve ayağa kalkarız. Dünden bugüne unuttuğumuz Yüzyılı'nın gerçeklerini cicili bicili oyuncaklar ile büyüttüğünüz çocuklarınıza ne kadar anlattınız? 


 

Çanakkale cephesinde yeniden yükselen Türkiye’nin, koskoca bir İmparatorluktan nasıl Anadolu'ya sıkışıp kaldığını son 20 veya 25 yıl içerisinde doğan kaç çocuk tam anlamıyla ruhunda hissederek biliyor?


 

Yaklaşan 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini Bursa’dan kilometrelerce uzakta takip etmeye devam ediyorum. Her ne kadar Bursa özelinde; Alinur Aktaş ile Mustafa Bozbey arasında geçen bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı olduğu iddia ediliyor olsa bile Selçuk Türkoğlu ile birlikte Yeniden Refah Partisi'nin köklü gücünü yanına alan Sedat Yalçın gerçeğini özellikle iktidar ısrarla görmezden geliyor!


 

Ve yine kabul etmeliyiz ki; toplum nezdinde ne Özgür Özel ne de Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yarattığı kitlesel ambiyansı yaratamıyor. Ve yine kabul etmeliyiz ki; Recep Tayyip Erdoğan yoksa AK Parti yok! Ama CHP ve Milli Görüş bir şekilde on yıllardır hep var… 


 

İşte bu gerçeklik ışığında 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini kamuoyu öncelikleri ile değerlendirmek istiyorum. Yerel seçim sonuçlarının doğuracağı ulusal ve uluslararası değişimleri dikkate almadan önce, liderler üzerinden Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının veya ekiplerinin onlara yaptırdığı hatalara değinmek istiyorum!


 

Bildiğiniz üzere Türkiye genelinde özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi, Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan merkezli bir seçim politikası yürütüyor. 


 

Öyle ki, Pendik Belediye Başkan Adayı kalkıp seçmelerine hükümetin yetki ve sorumluluğunda olan hastane ve stadyum sözünü hiç ikiletmeden verebiliyor! Peki nasıl? Veya neden yerel yönetim ısrarla hükümetin yetki ve sorumluluk alanına girme ihtiyacı duyuyor? 


 

İşte tamda burada karşımıza Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yıkılan ve başka bir alana yapılan Bursaspor Stadyumu gerçeği çıkıyor! Küme düşmek üzere olan Bursaspor ve bir türlü eksikleri tamamlanamayan Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu. Ve tabi karşısında inşallah bir gün bitecek olan Devlet Hastanesi… 


 

Ve tabiki her ne kadar mevcut Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ilk göreve geldiğinde yine o dönem partisinin görevden aldığı ve bugün Genel Merkez Yöneticisi olarak atadığı Recep Altepe için kavgada söylenmeyecek laflar söylemiş olsa bile bugün her iki isim birbirinin yüzüne hiçbir şey olmamış gibi bakabiliyor! Ve yine her iki isim 20 yıldır Türkiye’yi ve Bursa’yı yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi üyesi… 


 

Neyse bu konular parti içi veyahut siyaset ahlak ve algoritması içerisinde değerlendirilecek hususlar. Asıl konu daha vahim. Sürekli Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmayın diyerek halk içerisinde var olma mücadelesi veren AK Parti Büyükşehir ve Belediye Başkan Adayları, ulusal sorunlarla yüz yüze kaldığında ne olacak? 


 

AK Parti ötesinde Milliyetçi Hareket Partisi ve beraberindeki siyasi oluşumların ortak adayı yani Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Murat Kurum’a çok sert şekilde sahada aktarılan ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin Bursa ve diğer şehirlerde ki Adaylar nasıl çözümler üretiyor? 


 

Bu iş böyle uzar gider diye düşünmeyin. Muhalefetin elinde değişim sözcüğü var. Ve muhalefetin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu alması ile birlikte İstanbul ve Ankara da iktidar lehine değişim olmazsa ülke genelinde güçlü bir şekilde ifade edilecek “erken seçim” çağrısına dair Cumhur İttifakı liderleri nasıl bir önlem almayı düşünüyor? 


 

Ve aslında Büyükşehir ve Belediye Başkan Adayları, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bu kadar çok güvenirlerken acaba Sayın Erdoğan kendilerine ne kadar güveniyor?  


 

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Anadolu mitinglerini ve Bakanlıklar nezdinde şehirlere yönelik yürüttüğü Türkiye Yüzyılı yatırım hamlelerini düşündüğümüzde, AK Parti ve Yerel Yönetim Adaylarının kendilerini her açıdan ciddi anlamda gözden geçirmesinde fayda görüyorum. 


 

Hasılı başta şahsım ve ailem olarak bizler Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli'ye çok güveniyoruz. Gayrı gerisini sandık söyleyecek… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.