Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kudretini son zamanlarda uçurulan barış güvercinleri sebebiyle fazlasıyla hafife alanların niyetlerinin hayır mı yoksa şer mi olduklarını elbette biz bilemeyiz. Ama akıbetleri hakkında çok ciddi yorumlar yapabiliriz. Kabul etmeliyiz ki; Ankara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ziyaretlerimizde fazlasıyla insanın ve makam sahibinin gözlerinin içerisine baktık. Ankara Vali Yardımcısı Zafer Orhan gibi bahse konu cümle “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olduğunda gözleri parlayanları da gördük, korkudan gözlerinin içi titreyenleri de. Birkaç gün sonra olabilecekleri bugünden tahmin etmemiz elbette mümkün değildir. Hâsılı ne iddia edildiği üzere cinlerimiz, ne de çok derin istihbarat bağlantılarımız yok! Lakin ne gözlerimiz kör, ne kulaklarımız sağır, ne de söz konusu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti olduğunda dilimiz lal olur… Hepimize, kendimizi çeki düzen vereceğimiz nice günler dileyerek merhaba diyorum. Evet, bu bir tehdit yazısıdır! Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti’nin itibarını ama siyasi ikballeri ama kamusal ikballeri için terk edenlere yönelik çok keskin bir tehdit yazısıdır. Bu yazının yazarı Yüce Türk Milleti, muhatabı size tüm makam sahipleridir… Türkiye Cumhuriyeti Devleti, varlık içerisinde kurulmadığı gibi yokluk içerisinde de kurulmamıştır. Söz konusu “Türkiye” olduğunda söz konusu “Türk Milleti” olduğunda devletin kudretinin büyüklüğünü herkes her daim görmüştür. Bazı vakitler makam sahipleri makamlarına küçük gelmiş olsalar bile ne makam küçülmüştür, ne de makamın kudreti ve vizyonu küçülmüştür. Gün öyle bir gündür ki; Payitaht Bursa yeniden o ihtişamlı günlerine hızla dönmektedir. İşte bu geri dönüş sürecinde bazı aldananlar ile aldanmışlar ve aldatmaya çalışanların görmedikleri, bilmedikleri husus şudur ki; biz geri dönmüyoruz, hep burada sessizce tüm ihtişamımız ile duruyorduk… Papa’nın Türkiye ziyaretinden daha önemli olan husus, Bursa ve İznik ziyaretleridir. Ve Bursa, bu sürece Vali Erol Ayyıldız öncülüğünde tüm kudreti ile hazırlanırken maalesef Milletvekilleri bütçe görüşmeleri esnasında çok kritik hususları ve saha denetimlerini atlamış durumdalar! Elimize ulaşan bilgiler ve belgeler ışığında görmekteyiz ki; Bursa’nın 20 Milletvekili bütçe yoğunluğunda hem şehrin hem de devletin itibarı açısından önemli olan “Milli” süreçlerde maalesef saha denetimlerinde bulunmamakta ve siyasi partilerinin veyahut Bursa’nın yerel yönetimlerinin eksik kaldıkları konuları denetimler ile ortaya çıkararak eksikleri giderme yoluna gitmemektedirler. Milletvekilleri, Bursa’yı yerelde denetimsiz bırakmışlardır! Milletin Vekillerinin yerel yönetimleri parti ayrımı yapmaksızın icraatları ve hizmet alanları ile hizmet süreçleri açısından acilen değerlendirmeye almaları “Milli İtibar” meselesidir! Vatikan ile Türkiye arasındaki kritik buluşma öncesinde Ankara ve ülkenin geneli gibi Bursa’da köşe bucak inceleme altında. Allah razı olsun Milli İstihbarat Teşkilatı, Bursa Emniyet Teşkilatı, Bursa Jandarma Teşkilatı ve isimsizler her yerde kıyı köşe şehrin ve ülkenin hem itibarı hem de güvenliği için tüm kamu kurum ve kuruluşları ile çalışmaya devam etmektedir. “Aslan yattığı yerden bellidir” diyerek yol alan yiğitlerden elimize ulaşan bilgilere göre Türkiye Bulgaristan maçında hem Bursa, hem Bursa Büyükşehir Belediyesi, hem de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey itibarsız bir süreç ile karşı karşıya kalabilirler! Bursa Büyükşehir Stadyumu başta olmak üzere Atatürk Stadyumu Kütüphanesi yani Millet Bahçesi tuvaletlerinin içler acısı görüntüleri aylardır Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından görülmüyor veyahut görmezden geliniyor. Türkiye’ye dört bir yandan yabancılar, yabancı istihbarat servisleri gelirken, aylardır hem Türkiye Bulgaristan maçı ve Papa ziyareti bilindiği halde nasıl olurda hem Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadyumu hem de Atatürk Stadyumu Kütüphanesi yani Millet Bahçesi ve daha birçok alan her açıdan hazırlıksız olur? Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in şahsı ötesinde “Gençlik ve Spor İl Müdürü Bursa’da ne iş yapıyor” diye “sormazlar mı Ankara’dan?” Yarın bir Papaz veyahut yabancı bir misafir buralara girdiğinde buralardaki görselleri çektiğinde bize değil, kendi haber ajanslarına bu fotoğraf, video ve bilgileri geçtiğinde böylesine bir utanç ile hem Mustafa Bozbey hem de Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürü nasıl yüzleşecek? Beyler! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarı, benim şeref ve namusum dâhil hepimizin itibarından çok daha önemli ve hassas bir meseledir! Birilerinin ama içeriden ama dışarıdan Mustafa Bozbey’e yönelik Sayın Başkanı küçük düşürme hamleleri öncelikle şahsını ve ekibini bağlar. Lakin söz konusu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı Makamı ve Bursa ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarı olduğunda bu hepimizi en kılcal damarlarımızdan bağlar! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine değişimini uzatmasının sorumluluğu elbette kendisine ve siyasi yaşamına dair kararlardır. Lakin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanlığı makamının hem Vatikan hem de Türkiye Bulgaristan maçı süreçlerinde şehre dair yaşanacak her türlü olumsuzlukta keseceği hesap; İl Müdüründen en üst bürokratına, Büyükşehir Belediye Başkanından Milletvekiline her makama olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti; itibarına yönelik hiçbir ihmali, hatayı ve ihaneti affetmez! Bugün bizim gördüklerimizi, söylediklerimizi yarın birileri birilerine söyler, haber yapar veyahut maazallah yurt dışı basına sızar, o vakit Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ne Gençlik ve Spor Bakanı’nı o koltukta tutar, ne İçişleri Bakanı’nı, ne de bu ihmale göz yumduğu tespit edilen hiç kimseyi… Türkiye Cumhuriyeti Devleti; söz konusu itibarı olduğunda, kimseyi affetmez kelle alır beyler ve bayanlar! Hadi şimdi ister hafta sonu tatili diyerek yatın uyuyun, isterseniz başta Bursa Büyükşehir Stadyumu ve Atatürk Stadyumu Kütüphanesi yani Millet Bahçesi olmak üzere her yeri tuvaletlerine varıncaya kadar gezerek tertemiz edin! Tuvaletleri çalışmayan bir şehrin, tuvaletleri kirli olan bir kamu kuruluşunun, kurumun içindeki işlerin ve kişilerin ter temiz olduğunu iddia etmek imkânsızdır! Temizlik imandandır… Aslan yettiği yerden bellidir! Ve Bursa’da, Osmangazi ile Orhangazi yatmaktadır! Bursa’da, Murad Hüdavendigar yatmaktadır! Bursa’da; Yıldırım Bayezid, Sultan Çelebi Mehmed, Sultan İkinci Murad ve niceleri yatmaktadır. Bursa’da Emir Sultan Hazretleri, Bursa’da Üftade Hazretleri yatmaktadır. Bursa’da bu kadar ilim, irfan sahibi ve devlet büyüğü yatarken; devlet adamalarının, bürokratların ve siyasilerin yan gelip yatması hem haramdır hem günahtır! Haydi bre! Saat kaç olmuş, vakit yakın olmuş, dostlar uyurken görevliler uyurken, düşman uyumaz! Varın gidin önce tuvaletlerin tadilat ve temizliğinden başlamak üzere Payitaht Bursa’yı, önce Bulgaristan maçına akabinde Vatikan heyetinin ziyaretine hazır edin. Gayri ötesinde hiçbirimizin bu hususlarda hata yapma, ihmalkâr kalma gibi bir hakkımız yoktur! Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ne kanının hesabını, ne de itibarının hesabını almadan kimseyi rahat bırakmaz. Ne demiştik; Devlet Affetmez, Kelle Alır…