Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Ateş çemberi...

Kabul etmeliyiz ki, yer kürenin en stratejik coğrafyasında yaşıyoruz. Türkiye'nin gücünü ve üzerinde barındırdığı fırsatlar ile tehditleri görmek için, kara ve deniz sınırlarını incelemeniz yeterli değil. Aynı zamanda gökyüzü bağlantılarını da değerlendirmelisiniz. Türkiye'nin kara ve deniz ulaşımı kadar hava ulaşımı da çok değerli. Kıtaları birbirine bağlayan Türkiye, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile göz kamaştırıyor. Ve yine uzay çağını yaşadığımız şu günlerde, Türkiye'ye konumlandırılmış uydu ve gökyüzü izleme aracı sayısını da hafife almamalısınız.   Bir yanda Ukrayna krizi diğer yanda Kuzey Kore'nin balistik füze denemeleri çemberinde Türkiye, küresel ekonomik kriz darbesini püskürtmeye çalışıyor. Türkiye'nin uzun soluklu siyaset yolculuğunda ne kadar yorgun düştüğünü Ankara gözlemlerimizde fark ediyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla tek bir hamlede değiştirmek istemediği kabine, AK Parti'yi yaz ortasında erken seçime mecbur kılacağa benziyor. Uzun yıllardır süre gelen aynı isimler ve sürdürülemeyen sistem hataları nedeniyle vatandaşlar, toplumsal huzursuzluk içerisinde. Ekonomik sorunların, şiddet ile başlayan toplumsal trawmalara ve intihalar ile cinayetlere dönüştüğü Türkiye'de, kalifiye işçilik ile aile konuları önemli bir sorun.   Doğalgaz, elektrik, akaryakıt ve su faturaları ile artan gider yükleri, köprü ve otoyol fiyatları ile birlikte taşınamaz ağırlığa ulaştı. Vatandaşın bunalım yaşadığı şu günlerde elbette Türkiye'yi yönetmekte zorlaştı. Bir yanda dış destekli iç aktörler, diğer yanda iç tehditlerin hızla gün yüzüne çıkıyor olması, yatırımcıyı ürkütüyor. Sanayi yatırımları konusunda birçok sektörde fırsatları elinde bulunduran Türkiye'nin yükünü batı şehirlerinden doğu şehirlerine yönlendirdiğini birkaç yıldır görmekteyiz. Türkiye'nin doğusunu ve kıyı şehirlerini ekonomik açıdan güçlendirmesi çok değerli bir politika. Özellikle; Amerika ile Rusya'nın kıtalararası bir savaşı Çin ve Hindistan'ı da içerisine katacak büyüklükte çıkarma arefesinde ekonomi politikalarımızı yerinde güncellemeliyiz. Esnafın moralini yüksek tutmalı, aile içerisinde acil ihtiyaçlar dışında alımlar yapmamalıyız. Türkiye'nin ateş çemberinde olduğunu iyi okumalı ve tasarruf öncelikli adımlar atmalıyız. Olabildiğince az gider ile çok fazla birbirimize yardım ederek toplum barışına katkı koymayı öncelikli hayat felsefemiz olarak belirlemeliyiz. Ve elbette kamu yöneticilerininde bu tasarruf furyasına pozitif katma değerler ile destek vermesi mecburi.   Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ateş çemberi sadece kendisini içermiyor. Avrupa ile Asya ülkelerini ve yine Amerika kıtasını değerlendirdiğimizde bu zor günleri tarımsal yatırımlar ve teknolojik alt yapı ile güçlendirmek mümkün.   Kısacası; ateş ne kadar büyük olursa olsun, birlik ve beraberlik içerisinde bu ateşi söndürmemiz mümkün.
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2022 - Pazartesi

Ateş çemberi...

Kabul etmeliyiz ki, yer kürenin en stratejik coğrafyasında yaşıyoruz. Türkiye'nin gücünü ve üzerinde barındırdığı fırsatlar ile tehditleri görmek için, kara ve deniz sınırlarını incelemeniz yeterli değil. Aynı zamanda gökyüzü bağlantılarını da değerlendirmelisiniz. Türkiye'nin kara ve deniz ulaşımı kadar hava ulaşımı da çok değerli. Kıtaları birbirine bağlayan Türkiye, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile göz kamaştırıyor. Ve yine uzay çağını yaşadığımız şu günlerde, Türkiye'ye konumlandırılmış uydu ve gökyüzü izleme aracı sayısını da hafife almamalısınız.

 

Bir yanda Ukrayna krizi diğer yanda Kuzey Kore'nin balistik füze denemeleri çemberinde Türkiye, küresel ekonomik kriz darbesini püskürtmeye çalışıyor. Türkiye'nin uzun soluklu siyaset yolculuğunda ne kadar yorgun düştüğünü Ankara gözlemlerimizde fark ediyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla tek bir hamlede değiştirmek istemediği kabine, AK Parti'yi yaz ortasında erken seçime mecbur kılacağa benziyor. Uzun yıllardır süre gelen aynı isimler ve sürdürülemeyen sistem hataları nedeniyle vatandaşlar, toplumsal huzursuzluk içerisinde. Ekonomik sorunların, şiddet ile başlayan toplumsal trawmalara ve intihalar ile cinayetlere dönüştüğü Türkiye'de, kalifiye işçilik ile aile konuları önemli bir sorun.

 

Doğalgaz, elektrik, akaryakıt ve su faturaları ile artan gider yükleri, köprü ve otoyol fiyatları ile birlikte taşınamaz ağırlığa ulaştı. Vatandaşın bunalım yaşadığı şu günlerde elbette Türkiye'yi yönetmekte zorlaştı. Bir yanda dış destekli iç aktörler, diğer yanda iç tehditlerin hızla gün yüzüne çıkıyor olması, yatırımcıyı ürkütüyor. Sanayi yatırımları konusunda birçok sektörde fırsatları elinde bulunduran Türkiye'nin yükünü batı şehirlerinden doğu şehirlerine yönlendirdiğini birkaç yıldır görmekteyiz. Türkiye'nin doğusunu ve kıyı şehirlerini ekonomik açıdan güçlendirmesi çok değerli bir politika. Özellikle; Amerika ile Rusya'nın kıtalararası bir savaşı Çin ve Hindistan'ı da içerisine katacak büyüklükte çıkarma arefesinde ekonomi politikalarımızı yerinde güncellemeliyiz. Esnafın moralini yüksek tutmalı, aile içerisinde acil ihtiyaçlar dışında alımlar yapmamalıyız. Türkiye'nin ateş çemberinde olduğunu iyi okumalı ve tasarruf öncelikli adımlar atmalıyız. Olabildiğince az gider ile çok fazla birbirimize yardım ederek toplum barışına katkı koymayı öncelikli hayat felsefemiz olarak belirlemeliyiz. Ve elbette kamu yöneticilerininde bu tasarruf furyasına pozitif katma değerler ile destek vermesi mecburi.

 

Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ateş çemberi sadece kendisini içermiyor. Avrupa ile Asya ülkelerini ve yine Amerika kıtasını değerlendirdiğimizde bu zor günleri tarımsal yatırımlar ve teknolojik alt yapı ile güçlendirmek mümkün.

 

Kısacası; ateş ne kadar büyük olursa olsun, birlik ve beraberlik içerisinde bu ateşi söndürmemiz mümkün.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.