Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ali Yazır
Köşe Yazarı
Ali Yazır
 

Korona Virüsü'nün Hedefi kim yada kimler?

Tarihin derinliklerine baktığımız da son dört yüz yılda bir virüs, dünyamızın  başına bela olmuş.  1720 - Marsilya Salgını 1820 - Kolera Pandemisi 1920 - İspanyol Gribi 2020 - Corona Virüsü Her yüzyılda milyonlarca can alan bir savaş, her yüz yılda bir  Milyonlarca can alan bir virüs... TV’ler de bir çok kişi koronanın bir  plan dahilinde  çeşitli versiyonlarını farklı senaryolar eşliğinde bizlere aktarmaya devam ediyor. Devletlerin Korona Virüs karşısındaki çaresizliği de ayrıca tartışılması gereken bir konu. Bizim ise halk olarak bu bilgi kirliliğinden kafamız allak bullak oldu.  Firavunların zulmünü aratır hale gelen dünya düzenini sarsan bu virüs kendi başına değil planlayan bir aklın ürünü olup olmadığı sorusuna cevap bakalım ne zaman alacağız. Ülkemizde de şuana kadar 98 vaka ve bir ölüm tespit edilmiş durumda. Devletimiz her türlü tedbiri başarılı bir şekilde almakta. Bugüne kadar Korona Virüsünün yayılma hızı ve etki alanın sınır tanımayıp kendisini 'dokunulmaz' sanan her kişiye ulaşması çok ilginç!  Çin, İran, İtalya üzerinden Avrupa'ya sıçradı  ve hızla Amerika Kıtasına geçti.  Çin'in sınır komşusu olan Kazakistan, Moğolistan, Kırgızistan - Kazakistan’a sınır olan Özbekistan - İran'a sınır olan Türkmenistan ve Çinli turistlerin en çok ziyaret ettiği 8. Ülke olan Türkiyedeki açıklanan toplam vaka sayısı yüzün biraz üstü.  Coğrafi ve matematiksel olarak açıklanamaz bu durum için nasıl düşünmek gerekmektedir? Tarihte Bazı virüsler Korona'dan daha ölümcül de oldular. Ama hiçbir virüs Korona gibi hızlı hareket edip elit isimleri hedef almamıştı. Korona'nın bilmediğimiz gizli bir görevi mi var? görevi nedir? Korona bu gidişle çok sayıda yaşlı siyasi ve elit insanı da temizleyecek gibi görünüyor. Tabandaki halk ise zaten hiçbir dönemde öncelikli olmadı. Onlar her zaman kurban. Günümüzde mevcut sermaye sahipleri neredeyse iflas durumda.  Sadece Çin’de 23 milyon işyerinin kapandığını, 321 milyon çalışanın eve gönderildiği yazılıyor. Bu rakamlara birde dünyanın tamamını eklerseniz!!!! Dünya borsaları çöküyor, şirket değerleri diplere inmiş durumda. Değer kayıpları trilyon dolarlar seviyesine çıkmış... Hem devletler hem de küresel sermaye zor durumda.  Özellikle de Çin’de bu dönemde bedava sayılan şirket satın almaları, hızla çoğaldığı haberleri çok fazla.  Peki biz bu olaylardan ne anlamamız gerekir? 19.yy sonuna doğru buhar makineleri, 1950 lerde transistörlerin icadı ve 1990 sonrası yazılım ve yapay zeka ile dünya yeni teknolojik Çağlara adım atmıştı.  Her yeni icat ve  dünya savaşları, dünyadaki hayatını tekrar dizayn ettiği gerçeğini tarih bize yazıyor.  Teknolojinin dünyada şu andaki öncüsü Abd. Tesla, Einstein, Edison vs... gibi dünyanın seyrini değiştiren bilim adamları çalışmalarını hep ABD de yürütmüştür. Teknoloji üstünlük kurmak, sömürmek için kullanılır. Çıkarılan "SAVAŞ" larda da bu teknolojiler kullanılarak denenir. Savaşlarda  "Hile ve Egemenlik" için herşey mübah kabul edilir.  Halk ekmek kavgasındayken, küresel idealleri olanların gündemi ise bambaşka...Sonik silahlar, lazer silahları, robot askerler vs...acımasızca  kan akıtıp can alıyorlar. Tarihi anlara şahitlik etmekteyiz.  Bu virüs neyi hedeflemektedir? Dünyaya  hükmetmek istenildiği gibi dizayn etmek isteyenlerin savaşımı?  Bu virüsü çıkaranların  aşıyı bulanlarla aynı kişiler olacağı inancı olanların sayısı artmakta.   Ekonomiden, sosyal yaşantıya kadar her alanın etkilendiği bu günler umarım en kötü günlerdir.  Her şeyi darmadağın eden virüs küresel egemenlerin raflarındaki hazır teknolojilerini bakalım ne zaman çıkaracak?  Bu ülke “Bize hiçbir şey olmaz” diyenler değil bilime ve dünyanın geleceğinini öngörenler sayesinde huzur bulacaktır. Belli ki yepyeni bir dönem başlıyor. Çağ'a çabuk ayak uyduran egemenler sınıfına dahil olur mu bilemedim!  Esas soru Türkiye bu kaostan nasıl etkilenecek?. Bu zaman dilimini Türk milleti için tarihi bir fırsat olur mu bunu zaman gösterecek!.  Hz Ömer'in "Allahın bir kaderinden öbür kaderine sığınıyorum" diyerek veba salgını olan şehire girmediği ve Atatürk’ün “ufukları herkes görebilir önemli olan ufukların ardını görebilmektir”sözü ile yazımı bitiriyorum.   
Ekleme Tarihi: 31 Mart 2020 - Salı

Korona Virüsü'nün Hedefi kim yada kimler?

Tarihin derinliklerine baktığımız da son dört yüz yılda bir virüs, dünyamızın  başına bela olmuş. 

1720 - Marsilya Salgını

1820 - Kolera Pandemisi

1920 - İspanyol Gribi

2020 - Corona Virüsü

Her yüzyılda milyonlarca can alan bir savaş, her yüz yılda bir  Milyonlarca can alan bir virüs...

TV’ler de bir çok kişi koronanın bir  plan dahilinde  çeşitli versiyonlarını farklı senaryolar eşliğinde bizlere aktarmaya devam ediyor. Devletlerin Korona Virüs karşısındaki çaresizliği de ayrıca tartışılması gereken bir konu. Bizim ise halk olarak bu bilgi kirliliğinden kafamız allak bullak oldu. 

Firavunların zulmünü aratır hale gelen dünya düzenini sarsan bu virüs kendi başına değil planlayan bir aklın ürünü olup olmadığı sorusuna cevap bakalım ne zaman alacağız.

Ülkemizde de şuana kadar 98 vaka ve bir ölüm tespit edilmiş durumda. Devletimiz her türlü tedbiri başarılı bir şekilde almakta. Bugüne kadar Korona Virüsünün yayılma hızı ve etki alanın sınır tanımayıp kendisini 'dokunulmaz' sanan her kişiye ulaşması çok ilginç! 

Çin, İran, İtalya üzerinden Avrupa'ya sıçradı  ve hızla Amerika Kıtasına geçti. 

Çin'in sınır komşusu olan Kazakistan, Moğolistan, Kırgızistan - Kazakistan’a sınır olan Özbekistan - İran'a sınır olan Türkmenistan ve Çinli turistlerin en çok ziyaret ettiği 8. Ülke olan Türkiyedeki açıklanan toplam vaka sayısı yüzün biraz üstü. 

Coğrafi ve matematiksel olarak açıklanamaz bu durum için nasıl düşünmek gerekmektedir?

Tarihte Bazı virüsler Korona'dan daha ölümcül de oldular. Ama hiçbir virüs Korona gibi hızlı hareket edip elit isimleri hedef almamıştı. Korona'nın bilmediğimiz gizli bir görevi mi var? görevi nedir?

Korona bu gidişle çok sayıda yaşlı siyasi ve elit insanı da temizleyecek gibi görünüyor. Tabandaki halk ise zaten hiçbir dönemde öncelikli olmadı. Onlar her zaman kurban. Günümüzde mevcut sermaye sahipleri neredeyse iflas durumda.  Sadece Çin’de 23 milyon işyerinin kapandığını, 321 milyon çalışanın eve gönderildiği yazılıyor. Bu rakamlara birde dünyanın tamamını eklerseniz!!!! Dünya borsaları çöküyor, şirket değerleri diplere inmiş durumda. Değer kayıpları trilyon dolarlar seviyesine çıkmış... Hem devletler hem de küresel sermaye zor durumda. 

Özellikle de Çin’de bu dönemde bedava sayılan şirket satın almaları, hızla çoğaldığı haberleri çok fazla.  Peki biz bu olaylardan ne anlamamız gerekir?

19.yy sonuna doğru buhar makineleri, 1950 lerde transistörlerin icadı ve 1990 sonrası yazılım ve yapay zeka ile dünya yeni teknolojik Çağlara adım atmıştı. 

Her yeni icat ve  dünya savaşları, dünyadaki hayatını tekrar dizayn ettiği gerçeğini tarih bize yazıyor. 

Teknolojinin dünyada şu andaki öncüsü Abd.

Tesla, Einstein, Edison vs... gibi dünyanın seyrini değiştiren bilim adamları çalışmalarını hep ABD de yürütmüştür. Teknoloji üstünlük kurmak, sömürmek için kullanılır. Çıkarılan "SAVAŞ" larda da bu teknolojiler kullanılarak denenir. Savaşlarda  "Hile ve Egemenlik" için herşey mübah kabul edilir. 

Halk ekmek kavgasındayken, küresel idealleri olanların gündemi ise bambaşka...Sonik silahlar, lazer silahları, robot askerler vs...acımasızca  kan akıtıp can alıyorlar. Tarihi anlara şahitlik etmekteyiz. 

Bu virüs neyi hedeflemektedir? Dünyaya  hükmetmek istenildiği gibi dizayn etmek isteyenlerin savaşımı? 

Bu virüsü çıkaranların  aşıyı bulanlarla aynı kişiler olacağı inancı olanların sayısı artmakta.  

Ekonomiden, sosyal yaşantıya kadar her alanın etkilendiği bu günler umarım en kötü günlerdir. 

Her şeyi darmadağın eden virüs küresel egemenlerin raflarındaki hazır teknolojilerini bakalım ne zaman çıkaracak? 

Bu ülke “Bize hiçbir şey olmaz” diyenler değil bilime ve dünyanın geleceğinini öngörenler sayesinde huzur bulacaktır.

Belli ki yepyeni bir dönem başlıyor. Çağ'a çabuk ayak uyduran egemenler sınıfına dahil olur mu bilemedim! 

Esas soru Türkiye bu kaostan nasıl etkilenecek?. Bu zaman dilimini Türk milleti için tarihi bir fırsat olur mu bunu zaman gösterecek!. 

Hz Ömer'in "Allahın bir kaderinden öbür kaderine sığınıyorum" diyerek veba salgını olan şehire girmediği ve Atatürk’ün “ufukları herkes görebilir önemli olan ufukların ardını görebilmektir”sözü ile yazımı bitiriyorum. 

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.