TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu'ndan "Ortak Akıl Toplantısı"

Toplantıya Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, Bolu TSO Başkanı Türker Ateş, ASO Yönetim Kurulu Üyesi Aytaç Dinçer, TOBB Ankara İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Belma Yılmazyiğit, Bolu, Düzce, Kocaeli, Zonguldak, Bartın KGK Başkanları, akademisyenler ve çok sayıda kadın girişimciler kurulu üyeleri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, kadınlar olmadan Türkiye’nin hedeflerine ulaşması mümkün olmadığını belirterek, kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal hayata katılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özdebir’in konuşması şöyle: “Bizi burada biraraya getiren TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulumuzun başkanı Belma Hanım ile ev sahipliğimizi yapan Aydan Biri hocama teşekkür etmek istiyorum. Öncelikle bu buluşmayı çok önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Kadın girişimcilerimiz artık erkekleri kıskandıran bir tablo içinde kabına sığmayan bir tempoda çalışıyorlar. Hem TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulumuz olsun, hem Ankara’daki diğer kadın girişimci örgütlerimiz olsun önemli etkinliklere ve projelere imza atıyorlar. Kadın girişimcilerimizin tüm bu çabalarında vaktim elverdiğince yanlarında olmaya, onlara destek vermeye çalışıyorum. Bütün samimiyetimle ifade ediyorum bazı projelerini gıpta ile takip ediyorum. Kadın girişimcileri ortak bir dijital platformda buluşturan projeden tutun, cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalara, iş dünyasında karar alma süreçlerine kadınların aktif katılımının sağlanması ve meslek örgütlerinde kadınların eşit temsiliyetinin artırılması projesine kadar hepsi birbirinden değerli. Geçtiğimiz yıllarda kadın girişimcilere hitap ederken hep Türkiye’de kadınların her alandaki katılımının yetersizliğinden bahsederdim. Bu oranlar belki erkeklere göre yine düşük kalabilir ama artık hızlı bir biçimde dramatik bir tablo olmaktan çıkmaktadır. O nedenle bu rakamları artık kullanmamaya çalışacağım. Bu dönüşümün oldukça hızlı gerçekleşmesinden dolayı da büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Ülkemizde girişimcilik alanında kadın erkek kavramını kullanmayacağımız günlerin çok uzakta olmadığına inanıyorum. Bu ülkenin girişimcileri, üreticileri olarak, ülkemizi dünyada hakettiği yere kadın-erkek hep birlikte çalışarak ulaştıracağız. Ülkemizde kadınlarımızın hakettiği yere ulaşabilmesi için Yönetim Kurulu üyelerimizle birlikte hep kadınlarımıza destek olmaya çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz. Buna ilişkin kurumsal bir mekanizmamız da mevcut. Değerli Katılımcılar, Ankara Sanayi Odası olarak kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal hayata yeterince katılamadığına dikkat çekmenin dışında da imkanlarımız ölçüsünde çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Koordinatörlüğünü yaptığımız TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu ile zaten sürekli bir aradayız ve birçok projeyi birlikte yürütüyoruz. Son dönem çalışmalarıyla önemli bir farkındalık yarattılar. Ben hem Belma hanımı hem icra kurulu üyelerini tebrik etmek istiyorum. Birlikte daha çok sayıda proje gerçekleştireceğimize inanıyorum. Öte yandan ağırlıklı olarak kadınlarımızın katıldığı girişimcilik okulumuzda çok sayıda girişimci adayı kadınımızın eğitim almasını sağladık. Bunların içinden kendi işletmesini kuran ve başarılı olan kadınlarımız mevcut. Pandemi nedeniyle burada çalışmalarımız biraz aksadı.. Önümüzdeki dönemde bu okulumuzu yeni bir içerikle daha aktif bir şekilde kullanma arzusundayız. Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle gerçekleştirdiğimiz birkaç projemiz daha oldu. Hatta Ankara’da girişimcilik evi olarak kullandığımız yerde ilk gerçekleştirdiğimiz projelerden birisi kadın girişimcilere yönelik projemizdi. O projeyle bir çağrı merkezi oluşturduk ve sadece kadın girişimcilerimize yönelik danışmanlık ve yönlendirme hizmeti verdik. Önceki yıl KAİSDER’le ASO çalışanlarına yönelik bir eğitim programı daha gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi Türkiye’de sosyal ve ekonomik hayatta kadınların dezavantajlı olmasının ve eşit olmayan uygulamalara maruz kalmasının nedenlerinden biri de, toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü ve bu iş bölümüne bağlı olarak ortaya çıkan toplumsal cinsiyet rolleridir. Çalışanlarımızın yarısı kadın olmasına rağmen, konunun önemine dikkat çekmek ve bir farkındalık yaratmak amacıyla tüm çalışanlarımıza “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” eğitimi verilmesini sağladık. Bunun sonucunda da Ankara Sanayi Odası olarak Türkiye’de ilk defa “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı İşyeri” belgesi alan kurum olduk. Ticaret ve Sanayi Odaları’nın komitelerinde, meclislerinde ve diğer yönetim organlarında kadınların temsilini artırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda odalardaki erkek egemenliğini yıkmayı hedefleyen kadınların destekçileri olacağıma da buradan söz veriyorum. ASO’da başkan olduğumdan bu yana her seçim öncesi tüm sanayici kadınlarımızı seçimlere katılmaları için bizzat zorladım. 2005 yılındaki seçimlerde ASO yönetimine girdiğimde ne meclisimizde ne de komitelerimizde 1 kadın sanayicimiz dahi yoktu. Bugün 3’ü meclis üyemiz olmak üzere toplam 13 komite üyesi kadın sanayicimiz karar organlarında yer almaktadır. Sıfırdan 13’e geldik ama bunun yeterli olduğunu düşündüğüm sanılmasın. Almamız gereken daha çok mesafe var. Buradan bir kere daha yinelemek istiyorum. Kadınlarımız lütfen bu yapılar içinde yer alsınlar. Bu dönüşüme ihtiyacımız var. Aslında ben kişisel olarak kadına pozitif ayrımcılığa her zaman karşı çıktım. Çünkü kadınlarımızın buna ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Erkeklerle aynı koşullara sahip olduklarında kadınlarımızın neler yapabileceklerini yakından biliyor ve görüyorum. Aslında liyakatsiz erkeklere pozitif ayrımcılıktan vazgeçersek, kadınlarımızın zaten gerekeni yapacağına inanıyorum. ASO Başkanı olarak her türlü desteği vereceğime söz veriyorum. Burada kadın girişimcilerimizin bu toplantısında bizimle olduklarına göre Düzce ve Bolu’nun değerli TSO Başkanlarının da benimle aynı düşüncede olduklarına yürekten inanıyorum. Ama burada en büyük görev kadın sanayici ve girişimcilerimize düşüyor. Lütfen meslek örgütlerinin yönetimlerinde yer almak için çaba göstersinler. Kadınlarımız tarafından üniversite son sınıf kız öğrencilerine yönelik yapılan pek çok projeyi de yakından izliyorum. Değerli katılımcılar, Son olarak ifade etmem gerekirse ben tüm bu çalışmaları çok önemsiyor ve destekliyorum. Kadınların her alanda katılım oranlarını artırmak ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımızı zenginleştirecek, özellikle ekonomik gelişmemizi hızlandıracaktır. Kadınlar olmadan Türkiye’nin hedeflerine ulaşması mümkün değildir. Çünkü kuşlar tek kanatlarıyla uçamazlar. Ben katılımı için tüm konuklarımıza tekrar teşekkür ediyor, başarılı bir toplantı geçmesi dileklerimle hepinizi saygıyla selamlıyorum” TOBB Ankara İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Belma Yılmazyiğit de kadınların iş hayatına girmesi gerektiğini belirtti. Yılmazyiğit, “Tüm dünyayı ve ülkemizi ilgilendiren israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek engellenmesi veya minimize edilmesi, mümkünse geri kazanımının sağlanması kapsamında oluşturduğumuz çalışma grubuyla kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, STK’lar, dernekler, anaokulları, lise ve üniversiteler ile kooperatifler işbirliğinde ortak projeler ve çalışmalar yaparak Sıfır Atık konusunda farkındalık oluşturma, sektörde kadın istihdamını artırma ve ekonomiye katma değer sağlanmasını hedeflediğimiz çalışmalarımız devam ediyor. Nitelikli istihdam açığımız çok büyük. Evde oturan kadınlarımızı iş hayatına çekmemiz lazım. Yapacağımız tüm bu çalışmalar eminim ki örnek teşkil edecek, daha çok kadın istihdam etmemizi sağlayacaktır” dedi. Bolu TSO Başkanı Türker Ateş de bu toplantıyı Bolu’da düzenledikleri için ASO Başkanı Nurettin Özdebir ile Kadın Girişimciler Kuruluna teşekkür ederek başladığı konuşmasında ülke olarak ekonomik hedeflere giden süreçte kadın girişimciliğinin sahip olduğu kritik öneme vurgu yaptı. Başkan Ateş ayrıca katılımcılara İlimizin ekonomik perspektiften genel görünümü hakkında bilgiler verdi. Pandemi sürecini de değerlendiren Başkan Ateş, bu zorlu süreçte makinalarını hiç kapatmayıp üretmeye devam eden sanayi sektörüne teşekkür etti. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar da Üniversitesi’nin 5 yıl önce başladığı ihtisaslaşma yolculuğu hakkında bilgiler aktardı ve tıbbi bitki, tıbbi mantar ve arıcılık ürünleri yetiştirme süreci hakkında Üniversitenin tecrübelerini paylaştı. Düzce Üniversitesi’nin bugün sayısı 30’u aşan gönüllü çiftçi ile 1000 dönümü aşkın alanda tıbbi bitki yetiştirdiğini vurgulayan Rektör Çakar, fideden nihai ürüne değer zincirinin her bir halkasında Üniversitenin sahip olduğu imkanları tanıttı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da Bolu’da yapılabilecek önemli bir yatırımdan daha bahsederek, “Artık annesine, babasına bakacak belki de son nesil biziz. Çocuklarımızdan böyle bir şey beklemeye hakkımız da yok. Şansımız da yok, açık olarak söyleyeyim. İnsanların yaş ortalaması uzuyor. Bolu bu anlamda geriatri merkezinin kurulabileceği şehirlerden birisi. Türkiye’nin de imar planında geriatri merkezi olarak imar planına işli tek belediye de burası. Hemen otobanın üzerinde 60 dönüm bir yer kamulaştırılmış yangından önce. Şimdi ben onu 18 Uygulaması ile 105 dönüme çıkarıyorum. Bu çok önemli fırsat. Otel yatırımı niye önemli burada, burası yaz spor kamplarının merkezi olmaya aday bir şehir.  Zaten burada da görmüşsünüzdür. Birçok futbol takımı var ama daha üst standartlarda, yabancı takımların da gelebileceği iyi oteller yapılmalı ve yerel yönetim başta olmak üzere antrenman sahalarıyla bunlar desteklenmeli" diye konuştu. Açılış konuşmalarından sonra Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay ise “Doğanın Kalbi Bolu” sunumuyla Bolu’nun turizm potansiyeli ve kültür varlıklarını anlattı.   Daha sonra Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Cansız, “2023’e Doğru Türkiye’de Kadın Girişimciliği” (Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Boyutları) ve “2023 Sonrası İçin Neler Yapılmalı” (Plan, Program ve Projeler Neler Olmalı?) hakkında sunum gerçekleştirdi.