vip
Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi

Teknik Eğitim Öne Çıkıyor

Eğitim 22.12.2020 - 17:51, Güncelleme: 14.04.2021 - 16:59 6024+ kez okundu.
 

Teknik Eğitim Öne Çıkıyor

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olmalarına karşın Ar-Ge çalışmalarına yüzde 18.43'lük bir bütçe ayırarak bu alanda Türkiye ikincisi olduklarını söyledi.

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olmalarına karşın Ar-Ge çalışmalarına yüzde 18.43'lük bir bütçe ayırarak bu alanda Türkiye ikincisi olduklarını söyledi.     Prof. Dr. Arif Karademir, Ekosektör Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Karademir ile yaptığımız özel röportajın detayları şöyle:   Bursa Teknik Üniversitesi dediğimizde aklımıza hangi üç başarı gelmeli? Bursa Teknik Üniversitesi, 2010 yılında kurulmuş henüz 10 yaşında genç bir üniversite olmasına rağmen Ar-Ge çalışmalarına aktardığı 18,43’lük bütçe oranı ile bu alanda Türkiye ikincisi olmuştur. 2019 yılında TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programına yaptığı rekor sayıdaki 42 başvuru ve destek almaya kabul gören 23 projesi ile bu alanda Türkiye birincisi olarak dikkatleri üzerine çekmiştir. TEKNOFEST 2020’ye Bursa Teknik Üniversitesi olarak 52 takım ve bazı öğrencilerimizin de serbest katılımı ile toplam 69 takım ile başvuruldu ve bunların 21 tanesi finallere kalarak Bursa’ya üç ayrı derece getirdi. Ayrıca 7 ayrı takımımız da kendi kategorilerinde ilk 10’da yer aldı. Uçan Araba Tasarım Yarışması İleri Kategoride birincilik, TÜBİTAK Uluslararası İnsansız Hava Araçları Yarışması Sabit Kanat Kategorisinde ikincilik, Tarım Teknolojileri Yarışmasında üçüncülük ve İnsansız Hava Araçları Yarışması Döner Kanat Kategorisinde parkur hız rekorunu elde ettiler. Bursa Teknik Üniversitesi bu başarılarını 2 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararname ile Bursa’ya ikinci Teknoparkı açarak taçlandırmıştır. Bursa Teknik Üniversitesi, Ar-Ge yatırımları, üniversite sanayi işbirliği ve teknokent alanında öne çıkıyor diyebiliriz. Tematik, araştırmacı, yeni nesil üniversite.   Türkiye’nin yeni eğitim rotasını değerlendirdiğimizde Bursa Teknik Üniversitesi’nin konumu nedir? Bursa Teknik Üniversitesi uygulamaya yönelik yenilikçi eğitim modelini benimsemiş ve öğrencilerin sektörde bir dönem tam zamanlı çalışmasını kapsayan YÖK onaylı Sektörel Eğitim Programını (SEP) tasarlamış ve uygulamaya almıştır. Üniversitemiz korona virüs salgınına karşı tedbirler kapsamında kurduğu uzaktan eğitim sistemi ile de öncü konumunu sürdürmektedir. Üniversitemiz 1.400 lisans ve yüksek lisans dersini çok kısa sürede internet ortamına taşıyarak uzaktan eğitimde de farkını hissettirmiştir. Yüksek lisans, doktora ve hatta doçentlikte sayısız sınav üniversitemizin teknolojik altyapısı kullanılarak başarılı şekilde yapılmış ve yapılmaktadır. Yeni dönemde özellikle de uygulamalı alanlar eğitimlerinde “artırılmış gerçeklik” kavramı üzerine duruyor ve eğitim kalitesini bir ileri seviyeye taşımayı hedefliyoruz.   Dünya teknoloji diyor. Peki, Bursa Teknik Üniversitesi TEKNOPARK projesi ne durumda? 2020 yılı içerisinde başvuruları gerçekleştirilen ‘Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin kurulması ile ilgili 31322 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 2 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Gerekli prosedürlerin en kısa zamanda tamamlanması ve teknoparkın faal hale getirilmesi hedeflenmektedir. Üniversitemiz Teknoloji Geliştirme Bölgesi kuran en genç üniversitelerden biridir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YÖK, Bursa Valiliği, BEBKA ve tüm diğer ilgili kurumlara çok teşekkür ediyoruz. Üniversitemiz; kapsamlı laboratuvar imkânları,  geniş teknolojik altyapısı, Ar-Ge ve inovasyon odaklı bilimsel çalışmaları, akademisyenlerimizin yurt içi ve yurt dışı araştırma kapasiteleri, yenilikçi eğitim müfredatı, teknolojik iş geliştirme potansiyeli ve güçlü Üniversite-Sanayi-Kamu-STK işbirliği ile ön plana çıkmaya başlamıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgemiz ile Bursa, Bilecik ve Eskişehir’i içeren TR41 Bölgesi’nde başta yenilikçi malzemeler, otomotiv, imalat, makine ve tekstil olmak üzere savunma, robot ve akıllı sistemler, yenilenebilir enerji sistemleri, kritik teknolojiler, kimya, biyoteknoloji ve sosyal inovasyon alanlarındaki araştırmacılara hizmet verecektir. Sanayicimizin çözüm bekleyen sorunlarına bilimsel çözümlerin üretilmesi, böylece üretim kalitesinin ve kapasitesinin artırılması, ileri teknoloji ürünlerinde dışa bağımlılığın azaltılması ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesine yönelik çalışmaları ile Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin de bir üssü olmayı hedeflemektedir. Ülkemizin 86’ıncı teknoparkı olarak bizler öncelikle Bursa’mıza yakışan rekabetçi, yenilikçi ve kuvvetli bir teknopark platformu kurmak istiyoruz. Teknoparkın, Bursa’mızın seçkin ve çok başarılı sanayicileri tarafından sahiplenilmesi, organize sanayi bölgelerimiz içerisinde yapılanması veya birimlerinin olması ve sadece ofislerden değil, özellikle ıslak ve gürültülü laboratuvarlarıyla beraber atölyeler ve prototipleme merkezleri ile donanımlı olması son derece önemlidir.   Koronavirüs sürecinde Bursa Teknik Üniversitesi olarak nasıl bir eğitim modeli izlediniz? Bursa Teknik Üniversitesi kuruluşundan bu yana kısa sürede oluşturduğu kaliteli yükseköğrenim sistemini, ‘Yenilikçi Devlet Üniversitesi’ sloganına uygun olarak sürdürmektedir. Koronavirüs salgın tehlikesine karşı tedbirler kapsamında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları ve YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç’ın açıklamaları doğrultusunda çalışmalarını yürütmektedir. Öğrencilerin eğitimlerini mevcut kriz ortamından etkilenmeden devam ettirebilmek için 6 Nisan 2020 tarihi itibari ile 1.400 lisans ve lisansüstü dersleri senkron ve asenkron olarak sanal ortamdan verilmekte ve bu sayılar, nitelikler giderek artmaktadır. Normal süreçte olduğu gibi öğrencilerimiz, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığımızın erişime sunduğu veritabanları üzerinden 35.000'den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel yayına internet üzerinden ulaşarak yüzbinlerce makaleden faydalanmaya devam etmektedirler. Diğer yandan öğrencilerimiz Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın tüm üniversitelerin kullanımına açtığı “YÖK Dersleri Platformu"nu da kullanmaktadırlar. Toplantıların da sanal ortamda yapıldığı bu olağanüstü günleri en verimli şekilde yönetebilmek için elektronik uygulamalar aktif olarak kullanılmaktadır.  Dijital olarak sunulan ders materyalleri ve canlı ders içeriklerinin yanı sıra tüm öğrencilerin uzaktan eğitim sisteminden fırsat eşitliği içerinde faydalanması da önemsenmektedir. Bu doğrultuda ihtiyacı olduğu tespit edilen öğrencilerimize, kargo ücretleri de üniversitemize ait olmak üzere bilgisayarlar gönderilerek uzaktan eğitimden faydalanabilmeleri sağlanmıştır. Benzer şekilde YÖK Başkanlığımızın sunduğu internet erişim paketlerine ilave olarak üç ayrı GSM operatörü ile görüşülerek 700’e yakın öğrencimize 8 GB internet erişim paketi sağlanmıştır. Öğrenci topluluk başkanlarımız ile canlı çevrimiçi toplantılar gerçekleştirerek bu süreçte karşılaşılan sıkıntı ve tereddütler ilk elden çözülmeye çalışılmaktadır. Yeni bir üniversite olarak krize en iyi şekilde adapte olarak öğrencilere mağduriyet yaşatmayacak uygulamalarla başarılı bir süreç geçirilmektedir.   Pandemi dönemi bittikten sonrada artırılmış gerçeklik ve dijital imkânlar ile önemli derecede ve miktarda eğitim, öğretim ve Ar-Ge faaliyetlerinin sanal ortama taşınması doğal bir gereklilik olarak görülmektedir.   Bursa Teknik Üniversitesi olarak iş dünyasından beklentileriniz nelerdir? Üniversiteler ile iş dünyası arasında işbirliğinin sağlanması, sağlıklı iletişim kanallarının kurulması önemlidir. Üniversite ve sanayi arasında köprüler kurularak uygulama ile teorik bilginin buluşturulması ve Ar-Ge inovasyon kapasitesinin artırılması gerekir. Üniversitede üretilen bilgiye erişimi olmayan bir iş dünyasının kendini geliştirmesi mümkün olmayacak, piyasadaki ulusal ve uluslararası rakipleri ile rekabet etme kapasitesi düşecektir. İş dünyasından beklentilerimiz üniversite sanayi işbirliğinin artırılması yönündeki çabalarımıza destek olunmasıdır. İşbirliklerinin artırılması ve sürdürülebilir hale getirilmesi ülkemizin ulvi hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynayacaktır. Bu alanda devletimiz gereken desteği fazlası ile sağlıyor. Bize düşen görev devletin sağladığı imkânları en verimli biçimde kullanarak, özellikle öncelikli alanlarda sanayi ile ortak projeler geliştirmek ve ticarileşme potansiyeli olan ürün ve süreçlerin ortaya çıkması için çalışmalar yapmaktır. Her geçen gün güçlendirdiğimiz teknolojik altyapımız ve laboratuvarlarımız ve dinamik akademik kadrolarımızla bizler Ülkemizin hak ettiği teknolojik ve ekonomik seviyeye ulaşması için üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız.   Sanayicimizin proaktif davranıp, üniversitelere müdahale etmesi, irtibat kurması, eleştiri yapması, öneriler sunması son derece önemlidir. Bunun için üniversitelerde ilgili kurullar ve komisyonlar var, bunların etkin kullanılması gerekiyor. Sektör üyelerinin, sanayicilerimizin kendi alanlarında çalışan değerli akademisyenlerimizi boş bırakmamaları ve sahaya davet etmeleri son derece özlenen kıymetli bir destektir. Diğer taraftan stajyer ve özellikle sektörel eğitim programı üzerinden öğrencilerimize sahip çıkmaları, bu vesile ile hocalarımız, laboratuvarlarımız ve üniversitemizle daha fazla irtibat halinde olmaları özlenen ve olması gereken bir durumdur. Bu gibi konularda genel itibari ile Bursa sanayicimiz müthiş tecrübeliler ve sağ olsunlar çok ilgililer. Hapsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.   Bursa markası altında teknoloji ve sanayi markalaşması ne durumdadır? Bursa sanayisi ekonomiye verdiği destek açısından Türkiye’nin lider illerinden biridir. Özellikle otomotiv, makine ve tekstil sektörlerinde ülkemizin lokomotif illeri arasındadır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri sayısı sıralamasında İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alan Bursa, Ar-Ge proje sayıları ve patent başvurularında da ön sıralardadır. Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. (Bursatto) Ar-Ge ve Tasarım merkezleri ile ortak projeler geliştirerek, araştırma altyapısı ve laboratuvar imkânlarını bölgenin hizmetine sunarak Ar-Ge ve İnovasyon düzeyini yükseltmeyi hedeflemektedir. Bursa sanayisi bugün ihracatta kilogram başına düşen değeri ülke ortalamasının üstüne çıkarmıştır. Ancak bu değerin daha da iyi seviyelere gelmesi için katma değeri yüksek ürün ve süreçler geliştirilmesi gerekmektedir. Şehrin küresel anlamda markalaşması için kapsamlı ve sürdürülebilir stratejiler geliştirilmesi ve kendi içinden dünya markaları çıkarması gerekmektedir. Yerli otomobilin şehrimizde üretiliyor olması markalaşma açısından büyük önem taşımaktadır. Şu anda kentimizde elhamdülillah ülke pazarını aşan ve global pazarlarda isim yapmış, yer tutan çok sayıda öncü ve seçkin firmalarımız var. Bu firmalarımız bizleri gururlandırdığı gibi, çalışma aşkımızı artırmakta ve sorumluluğumuzu yükseltmektedirler. Ancak Bursa ülkemizdeki kentlerle değil, gelişmiş ülkelerdeki öncü sanayi kentleri ile yarışmak durumundadır. Dolayısıyla Bursa Teknik Üniversitesi de gelişmiş ülkelerde bulunan teknik üniversiteleri geçmeyi kendisine hedef seçmiştir.   Dünya'nın Türkiye’ye teknik ve teknoloji kavramları ışığında bakış açısı nedir? Ülkemiz orta seviye teknolojilerden yüksek teknoloji seviyelerinde üretime geçiş sağlayarak tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştır. Yerli ve milli üretim vurgusunun sıkça yapıldığı günümüzde yerli ve milli projelere verilen devlet desteklerinin de artması ile ülkemiz milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmeye başlamıştır. Özellikle geliştirilen yerli İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Silahlı insansız hava araçları (SİHA) savunma sanayisinde öne çıkmamızı sağlamıştır. Ülkemizin savunma sanayisinde sadece yerli üretim yapmakla kalmayıp bu alanda ihracat yapmaya başlaması da milli teknoloji hamlesinde ayrı bir mihenk taşıdır. Artık yaptığımız işler dünya tarafından da takip edilmektedir. Savunma sanayisindeki gelişmeleri diğer sektörlerdeki atılımların da takip etmesiyle dışa bağımlı olmaktan kurtularak yerli otomobil, yerli motor, yerli solunum cihazları gibi yüksek teknolojili ürünlerle dünya piyasalarında yerimizi almaya hazırlanıyoruz.   Ülkemizde, uzun soluklu, derin, kuvvetli ve başarılı projeler yapılabilmesi için her şeyden önce siyasi istikrarın sağlanması şarttır. Askeri darbeler gibi çağdışı, demokrasi dışı ve genelde dış kaynaklı finansman ile yapılan müdahalelerin ve operasyonların ihtimalinin bile artık ortadan kalkması lazım. Diğer taraftan “Yerli ve Milli Teknoloji Hamlesi” projesinde olduğu gibi, kanun yapan, oyun kuran devletimizin, sanayicimize sahip çıkması, mevzuatlarla, teşviklerle önünü açması, alım garantili projeler yaptırması ve uluslararası pazarlarda firma ve markalarına sahip çıkması ve desteklemesi gerekir. Kısaca devletin babalık yapıp, firmalarını desteklemesi, bir anlamda yeni dikilen fidan gibi can suyunu vermesi ve koruyarak büyütmesi gerekiyor. Çok şükür bu uygulamaları son yıllarda ülkemizde görüyoruz, öncelikli alanlara göre kümelenmeler, yönlendirmeler, projeler yapılıyor.   Özellikle yerli İHA ve SİHA’larda elde edilen gerçek ve somut başarılar milletimizi gururlandırmış, kendimize güvenimizi tazeletmiş ve dünyada takdir toplamıştır. Kısaca bizler, inanıyorum daha sayısız başarıları bu kentten, bu topraklardan elde edeceğiz ve muasır medeniyet seviyesinin üzerine inşallah hep beraber çıkacağız.
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olmalarına karşın Ar-Ge çalışmalarına yüzde 18.43'lük bir bütçe ayırarak bu alanda Türkiye ikincisi olduklarını söyledi.

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olmalarına karşın Ar-Ge çalışmalarına yüzde 18.43'lük bir bütçe ayırarak bu alanda Türkiye ikincisi olduklarını söyledi.

 

 

Prof. Dr. Arif Karademir, Ekosektör Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Karademir ile yaptığımız özel röportajın detayları şöyle:

 

Bursa Teknik Üniversitesi dediğimizde aklımıza hangi üç başarı gelmeli?

Bursa Teknik Üniversitesi, 2010 yılında kurulmuş henüz 10 yaşında genç bir üniversite olmasına rağmen Ar-Ge çalışmalarına aktardığı 18,43’lük bütçe oranı ile bu alanda Türkiye ikincisi olmuştur. 2019 yılında TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programına yaptığı rekor sayıdaki 42 başvuru ve destek almaya kabul gören 23 projesi ile bu alanda Türkiye birincisi olarak dikkatleri üzerine çekmiştir. TEKNOFEST 2020’ye Bursa Teknik Üniversitesi olarak 52 takım ve bazı öğrencilerimizin de serbest katılımı ile toplam 69 takım ile başvuruldu ve bunların 21 tanesi finallere kalarak Bursa’ya üç ayrı derece getirdi. Ayrıca 7 ayrı takımımız da kendi kategorilerinde ilk 10’da yer aldı. Uçan Araba Tasarım Yarışması İleri Kategoride birincilik, TÜBİTAK Uluslararası İnsansız Hava Araçları Yarışması Sabit Kanat Kategorisinde ikincilik, Tarım Teknolojileri Yarışmasında üçüncülük ve İnsansız Hava Araçları Yarışması Döner Kanat Kategorisinde parkur hız rekorunu elde ettiler. Bursa Teknik Üniversitesi bu başarılarını 2 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararname ile Bursa’ya ikinci Teknoparkı açarak taçlandırmıştır. Bursa Teknik Üniversitesi, Ar-Ge yatırımları, üniversite sanayi işbirliği ve teknokent alanında öne çıkıyor diyebiliriz. Tematik, araştırmacı, yeni nesil üniversite.

 

Türkiye’nin yeni eğitim rotasını değerlendirdiğimizde Bursa Teknik Üniversitesi’nin konumu nedir?

Bursa Teknik Üniversitesi uygulamaya yönelik yenilikçi eğitim modelini benimsemiş ve öğrencilerin sektörde bir dönem tam zamanlı çalışmasını kapsayan YÖK onaylı Sektörel Eğitim Programını (SEP) tasarlamış ve uygulamaya almıştır. Üniversitemiz korona virüs salgınına karşı tedbirler kapsamında kurduğu uzaktan eğitim sistemi ile de öncü konumunu sürdürmektedir. Üniversitemiz 1.400 lisans ve yüksek lisans dersini çok kısa sürede internet ortamına taşıyarak uzaktan eğitimde de farkını hissettirmiştir. Yüksek lisans, doktora ve hatta doçentlikte sayısız sınav üniversitemizin teknolojik altyapısı kullanılarak başarılı şekilde yapılmış ve yapılmaktadır. Yeni dönemde özellikle de uygulamalı alanlar eğitimlerinde “artırılmış gerçeklik” kavramı üzerine duruyor ve eğitim kalitesini bir ileri seviyeye taşımayı hedefliyoruz.

 

Dünya teknoloji diyor. Peki, Bursa Teknik Üniversitesi TEKNOPARK projesi ne durumda?

2020 yılı içerisinde başvuruları gerçekleştirilen ‘Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin kurulması ile ilgili 31322 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 2 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Gerekli prosedürlerin en kısa zamanda tamamlanması ve teknoparkın faal hale getirilmesi hedeflenmektedir. Üniversitemiz Teknoloji Geliştirme Bölgesi kuran en genç üniversitelerden biridir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YÖK, Bursa Valiliği, BEBKA ve tüm diğer ilgili kurumlara çok teşekkür ediyoruz. Üniversitemiz; kapsamlı laboratuvar imkânları,  geniş teknolojik altyapısı, Ar-Ge ve inovasyon odaklı bilimsel çalışmaları, akademisyenlerimizin yurt içi ve yurt dışı araştırma kapasiteleri, yenilikçi eğitim müfredatı, teknolojik iş geliştirme potansiyeli ve güçlü Üniversite-Sanayi-Kamu-STK işbirliği ile ön plana çıkmaya başlamıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgemiz ile Bursa, Bilecik ve Eskişehir’i içeren TR41 Bölgesi’nde başta yenilikçi malzemeler, otomotiv, imalat, makine ve tekstil olmak üzere savunma, robot ve akıllı sistemler, yenilenebilir enerji sistemleri, kritik teknolojiler, kimya, biyoteknoloji ve sosyal inovasyon alanlarındaki araştırmacılara hizmet verecektir. Sanayicimizin çözüm bekleyen sorunlarına bilimsel çözümlerin üretilmesi, böylece üretim kalitesinin ve kapasitesinin artırılması, ileri teknoloji ürünlerinde dışa bağımlılığın azaltılması ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesine yönelik çalışmaları ile Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin de bir üssü olmayı hedeflemektedir.

Ülkemizin 86’ıncı teknoparkı olarak bizler öncelikle Bursa’mıza yakışan rekabetçi, yenilikçi ve kuvvetli bir teknopark platformu kurmak istiyoruz. Teknoparkın, Bursa’mızın seçkin ve çok başarılı sanayicileri tarafından sahiplenilmesi, organize sanayi bölgelerimiz içerisinde yapılanması veya birimlerinin olması ve sadece ofislerden değil, özellikle ıslak ve gürültülü laboratuvarlarıyla beraber atölyeler ve prototipleme merkezleri ile donanımlı olması son derece önemlidir.

 

Koronavirüs sürecinde Bursa Teknik Üniversitesi olarak nasıl bir eğitim modeli izlediniz?

Bursa Teknik Üniversitesi kuruluşundan bu yana kısa sürede oluşturduğu kaliteli yükseköğrenim sistemini, ‘Yenilikçi Devlet Üniversitesi’ sloganına uygun olarak sürdürmektedir. Koronavirüs salgın tehlikesine karşı tedbirler kapsamında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları ve YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç’ın açıklamaları doğrultusunda çalışmalarını yürütmektedir. Öğrencilerin eğitimlerini mevcut kriz ortamından etkilenmeden devam ettirebilmek için 6 Nisan 2020 tarihi itibari ile 1.400 lisans ve lisansüstü dersleri senkron ve asenkron olarak sanal ortamdan verilmekte ve bu sayılar, nitelikler giderek artmaktadır. Normal süreçte olduğu gibi öğrencilerimiz, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığımızın erişime sunduğu veritabanları üzerinden 35.000'den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel yayına internet üzerinden ulaşarak yüzbinlerce makaleden faydalanmaya devam etmektedirler. Diğer yandan öğrencilerimiz Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın tüm üniversitelerin kullanımına açtığı “YÖK Dersleri Platformu"nu da kullanmaktadırlar. Toplantıların da sanal ortamda yapıldığı bu olağanüstü günleri en verimli şekilde yönetebilmek için elektronik uygulamalar aktif olarak kullanılmaktadır.  Dijital olarak sunulan ders materyalleri ve canlı ders içeriklerinin yanı sıra tüm öğrencilerin uzaktan eğitim sisteminden fırsat eşitliği içerinde faydalanması da önemsenmektedir. Bu doğrultuda ihtiyacı olduğu tespit edilen öğrencilerimize, kargo ücretleri de üniversitemize ait olmak üzere bilgisayarlar gönderilerek uzaktan eğitimden faydalanabilmeleri sağlanmıştır. Benzer şekilde YÖK Başkanlığımızın sunduğu internet erişim paketlerine ilave olarak üç ayrı GSM operatörü ile görüşülerek 700’e yakın öğrencimize 8 GB internet erişim paketi sağlanmıştır. Öğrenci topluluk başkanlarımız ile canlı çevrimiçi toplantılar gerçekleştirerek bu süreçte karşılaşılan sıkıntı ve tereddütler ilk elden çözülmeye çalışılmaktadır. Yeni bir üniversite olarak krize en iyi şekilde adapte olarak öğrencilere mağduriyet yaşatmayacak uygulamalarla başarılı bir süreç geçirilmektedir.

 

Pandemi dönemi bittikten sonrada artırılmış gerçeklik ve dijital imkânlar ile önemli derecede ve miktarda eğitim, öğretim ve Ar-Ge faaliyetlerinin sanal ortama taşınması doğal bir gereklilik olarak görülmektedir.

 

Bursa Teknik Üniversitesi olarak iş dünyasından beklentileriniz nelerdir?

Üniversiteler ile iş dünyası arasında işbirliğinin sağlanması, sağlıklı iletişim kanallarının kurulması önemlidir. Üniversite ve sanayi arasında köprüler kurularak uygulama ile teorik bilginin buluşturulması ve Ar-Ge inovasyon kapasitesinin artırılması gerekir. Üniversitede üretilen bilgiye erişimi olmayan bir iş dünyasının kendini geliştirmesi mümkün olmayacak, piyasadaki ulusal ve uluslararası rakipleri ile rekabet etme kapasitesi düşecektir. İş dünyasından beklentilerimiz üniversite sanayi işbirliğinin artırılması yönündeki çabalarımıza destek olunmasıdır. İşbirliklerinin artırılması ve sürdürülebilir hale getirilmesi ülkemizin ulvi hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynayacaktır. Bu alanda devletimiz gereken desteği fazlası ile sağlıyor. Bize düşen görev devletin sağladığı imkânları en verimli biçimde kullanarak, özellikle öncelikli alanlarda sanayi ile ortak projeler geliştirmek ve ticarileşme potansiyeli olan ürün ve süreçlerin ortaya çıkması için çalışmalar yapmaktır. Her geçen gün güçlendirdiğimiz teknolojik altyapımız ve laboratuvarlarımız ve dinamik akademik kadrolarımızla bizler Ülkemizin hak ettiği teknolojik ve ekonomik seviyeye ulaşması için üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız.

 

Sanayicimizin proaktif davranıp, üniversitelere müdahale etmesi, irtibat kurması, eleştiri yapması, öneriler sunması son derece önemlidir. Bunun için üniversitelerde ilgili kurullar ve komisyonlar var, bunların etkin kullanılması gerekiyor. Sektör üyelerinin, sanayicilerimizin kendi alanlarında çalışan değerli akademisyenlerimizi boş bırakmamaları ve sahaya davet etmeleri son derece özlenen kıymetli bir destektir. Diğer taraftan stajyer ve özellikle sektörel eğitim programı üzerinden öğrencilerimize sahip çıkmaları, bu vesile ile hocalarımız, laboratuvarlarımız ve üniversitemizle daha fazla irtibat halinde olmaları özlenen ve olması gereken bir durumdur. Bu gibi konularda genel itibari ile Bursa sanayicimiz müthiş tecrübeliler ve sağ olsunlar çok ilgililer. Hapsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

 

Bursa markası altında teknoloji ve sanayi markalaşması ne durumdadır?

Bursa sanayisi ekonomiye verdiği destek açısından Türkiye’nin lider illerinden biridir. Özellikle otomotiv, makine ve tekstil sektörlerinde ülkemizin lokomotif illeri arasındadır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri sayısı sıralamasında İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alan Bursa, Ar-Ge proje sayıları ve patent başvurularında da ön sıralardadır. Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. (Bursatto) Ar-Ge ve Tasarım merkezleri ile ortak projeler geliştirerek, araştırma altyapısı ve laboratuvar imkânlarını bölgenin hizmetine sunarak Ar-Ge ve İnovasyon düzeyini yükseltmeyi hedeflemektedir. Bursa sanayisi bugün ihracatta kilogram başına düşen değeri ülke ortalamasının üstüne çıkarmıştır. Ancak bu değerin daha da iyi seviyelere gelmesi için katma değeri yüksek ürün ve süreçler geliştirilmesi gerekmektedir. Şehrin küresel anlamda markalaşması için kapsamlı ve sürdürülebilir stratejiler geliştirilmesi ve kendi içinden dünya markaları çıkarması gerekmektedir. Yerli otomobilin şehrimizde üretiliyor olması markalaşma açısından büyük önem taşımaktadır. Şu anda kentimizde elhamdülillah ülke pazarını aşan ve global pazarlarda isim yapmış, yer tutan çok sayıda öncü ve seçkin firmalarımız var. Bu firmalarımız bizleri gururlandırdığı gibi, çalışma aşkımızı artırmakta ve sorumluluğumuzu yükseltmektedirler.

Ancak Bursa ülkemizdeki kentlerle değil, gelişmiş ülkelerdeki öncü sanayi kentleri ile yarışmak durumundadır. Dolayısıyla Bursa Teknik Üniversitesi de gelişmiş ülkelerde bulunan teknik üniversiteleri geçmeyi kendisine hedef seçmiştir.

 

Dünya'nın Türkiye’ye teknik ve teknoloji kavramları ışığında bakış açısı nedir?

Ülkemiz orta seviye teknolojilerden yüksek teknoloji seviyelerinde üretime geçiş sağlayarak tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştır. Yerli ve milli üretim vurgusunun sıkça yapıldığı günümüzde yerli ve milli projelere verilen devlet desteklerinin de artması ile ülkemiz milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmeye başlamıştır. Özellikle geliştirilen yerli İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Silahlı insansız hava araçları (SİHA) savunma sanayisinde öne çıkmamızı sağlamıştır. Ülkemizin savunma sanayisinde sadece yerli üretim yapmakla kalmayıp bu alanda ihracat yapmaya başlaması da milli teknoloji hamlesinde ayrı bir mihenk taşıdır. Artık yaptığımız işler dünya tarafından da takip edilmektedir. Savunma sanayisindeki gelişmeleri diğer sektörlerdeki atılımların da takip etmesiyle dışa bağımlı olmaktan kurtularak yerli otomobil, yerli motor, yerli solunum cihazları gibi yüksek teknolojili ürünlerle dünya piyasalarında yerimizi almaya hazırlanıyoruz.

 

Ülkemizde, uzun soluklu, derin, kuvvetli ve başarılı projeler yapılabilmesi için her şeyden önce siyasi istikrarın sağlanması şarttır. Askeri darbeler gibi çağdışı, demokrasi dışı ve genelde dış kaynaklı finansman ile yapılan müdahalelerin ve operasyonların ihtimalinin bile artık ortadan kalkması lazım. Diğer taraftan “Yerli ve Milli Teknoloji Hamlesi” projesinde olduğu gibi, kanun yapan, oyun kuran devletimizin, sanayicimize sahip çıkması, mevzuatlarla, teşviklerle önünü açması, alım garantili projeler yaptırması ve uluslararası pazarlarda firma ve markalarına sahip çıkması ve desteklemesi gerekir. Kısaca devletin babalık yapıp, firmalarını desteklemesi, bir anlamda yeni dikilen fidan gibi can suyunu vermesi ve koruyarak büyütmesi gerekiyor. Çok şükür bu uygulamaları son yıllarda ülkemizde görüyoruz, öncelikli alanlara göre kümelenmeler, yönlendirmeler, projeler yapılıyor.

 

Özellikle yerli İHA ve SİHA’larda elde edilen gerçek ve somut başarılar milletimizi gururlandırmış, kendimize güvenimizi tazeletmiş ve dünyada takdir toplamıştır. Kısaca bizler, inanıyorum daha sayısız başarıları bu kentten, bu topraklardan elde edeceğiz ve muasır medeniyet seviyesinin üzerine inşallah hep beraber çıkacağız.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mecidiyeköy yeni bayanlar şişli yeni bayanlar bakırköy yeni bayanlar halkalı yeni bayanlar avcılar yeni bayanlar şirinevler yeni bayanlar bahçeşehir yeni bayanlar taksim yeni bayanlar beşiktaş yeni bayanlar kartal yeni bayanlar kadıköy yeni bayanlar ümraniye yeni bayanlar anadolu yakası yeni bayanlar maltepe yeni bayanlar beylikdüzü yeni bayanlar pendik yeni bayanlar avrupa yakası yeni bayanlar kocaeli yeni bayanlar antalya yeni bayanlar ataköy yeni bayanlar eskişehir yeni bayanlar fethiye yeni bayanlar sakarya yeni bayanlar muğla yeni bayanlar malatya yeni bayanlar denizli yeni bayanlar konya yeni bayanlar kayseri yeni bayanlar ankara yeni bayanlar bursa yeni bayanlar izmir yeni bayanlar