vip
Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi

Kağıtçıbaşı ve Gürsakal’dan yeni kitap: Sanayileşmeyi Anlamak

Ekonomi 26.09.2019 - 10:22, Güncelleme: 14.04.2021 - 16:59 3004+ kez okundu.
 

Kağıtçıbaşı ve Gürsakal’dan yeni kitap: Sanayileşmeyi Anlamak

Ergun Kağıtçıbaşı ile Prof. Dr. Necmi Gürsakal’ın ‘Sanayileşmeyi Anlamak (Bursa’nın Sanayileşme Serüveni)’ isimli yeni kitapları, Türkiye’nin sanayi devrimlerine geç kalması ve bu durumun alışkanlık haline dönüşmesini çarpıcı örneklerle anlatıyor.

Bursa’nın ve Türkiye’nin ilk OSB’sinin kurulmasında aktif rol oynayan Bursa iş dünyasının duayen isimlerinden Ergun Kağıtçıbaşı ile Fenerbahçe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Gürsakal, yeni bir kitaba daha imza attı. ‘Sanayileşmeyi Anlamak (Bursa’nın Sanayileşme Serüveni)’ başlıklı kitap, Osmanlı’nın 1790’lı yıllarda başlayan sanayi devrimlerine geç kalması ve bu durumun alışkanlık haline dönüşmesini çarpıcı örneklerle anlatırken, Bursa’nın da hâlâ 1960’lı yılların sonunda olduğu gibi tekstil, otomotiv ve makine sektörlerinin ötesine, yani elektrik-elektroniğe geçemediğine vurgu yapıyor. Kitap, ‘Endüstri 4.0’ devrimini ıskalamamak için ülke ve Bursa olarak yapmamız gereken çok iş var’ mesajı veriyor. Son sözü ‘Umarız bu kez geç kalmayız’ olan kitap, Bursa’da sanayileşme sürecini ekonomi, ekonomi tarihi, uluslararası ilişkiler, istatistik, biyografi, edebiyat gibi disiplinler arası bir yaklaşımla anlamaya, onun köklerini bulmaya çalışıyor.   KİTABI TANITTILAR   Kağıtçıbaşı ve Gürsakal, düzenledikleri toplantı ile kitabı tanıttı. Toplantıda konuşan Ergun Kağıtçıbaşı, sanayileşmenin bir gelişme ve kalkınma meselesi olduğunu belirterek, “Bir zenginleşme meselesi değildir. Bir başka ifadeyle; her zengin toplum sanayici olmayabilir, ama her sanayici toplum zengindir. Bu sadece kasasındaki paralarla değil, sosyal, kültürel, ekonomik dünya görüşü ve vizyonuyla bağlantılı olan bir zenginliktir. Bugün şu kadar milyar teknoloji almak bir güç değil, şu kadar milyar dolara teknoloji üretip satmak bir güçtür” dedi.   Kitapla ilgili bilgiler veren Kağıtçıbaşı, “Kitapta Bursa’nın sanayileşme serüveni olarak adlandırdığımız bölümlere de yer verilmiştir. Osmanlı zamanında Bursa’da, Amerika daha keşfedilmeden dünyanın en modern iş merkezleri kurulmuş. Fakat zamanla Osmanlı’nın sanayileşmede geç kalması, geri kalması, yanlış anlaması nedeniyle bu parlak başlangıç sürdürülememiş ve sanayileşmede büyük hatalar yapılmıştır. Bursa, Türkiye’nin sanayileşmeye dönük yüzünün ilk göstergesi olarak Organize Sanayi Bölgesi’ni kurmuş, örnek olmuş ve sanayileşmenin adeta fiziki, elle tutulur bir belirtisi olarak düşüncelerini ortaya koymuştur. Ve Bursa’dan başlayan bu süreçle Türkiye’de 500’e yakın sanayi bölgesi kurulmuştur. Bu kitap, Bursa’da sanayileşmede neler oldu? Filatür fabrikaları sanayileşmenin nasıl ayak sesleriydi? Gibi konulara temas etmektedir” diye konuştu.   Kağıtçıbaşı, Türkiye’nin sanayileşmede geri kalmaya, arka plana düşmeye lüksü ve hakkı olmadığını vurgulayarak, “Gelecek kuşaklar adına sanayileşme, kalkınmayla eşdeğer bir kavram olarak gündemin en başlarında tutulması gereken bir husustur. Bir Çin atasözü der ki, ‘Kitap okumadan sonra geçen iki günden sonra konuşmalar yavanlaşır’. Teknoloji ve sanayileşmeyi takip etmeden geçen iki günden sonra ülkeler fakirleşir. Bunun hiçbir mazereti yoktur ve bu kitap bunu anlatmaya çalışmaktadır” dedi   “Bursa, olabileceği kadar olamamış bir şehirdir" diyen Kağıtçıbaşı, “Türkiye'nin artık geç kalma şansı yoktur. Sanayileşme ve teknoloji ikiz gibidir. Bize düşen sanayileşmenin aydınlık yüzüdür, bu tek yoldur” ifadelerini kullandı.   Kağıtçıbaşı, BOSİAD Başkanı Rasim Çağan’ın toplantıya katılmasının sanayicilerin gelişmeye gözlerinin kapalı olmadığının göstergesi olduğunu da ifade ederek Çağan’a teşekkür etti.   YENİ BİR HİKAYE LAZIM   Prof. Dr. Necmi Gürsakal da, şunları söyledi: “Finansçıların yeni bir lafı vardır; ‘Bize yeni bir hikâye lazım’ diye. Peki, yeni bir hikâye bize neden lazım? Çok net hesaplamak mümkün değil ama Osmanlı döneminde Bursa, Rönesans’a bile katkıda bulunmuş bir şehirdir. Floransalı insanlar gelip burada ev tutmuşlar, kayıtlarda bunları görmek mümkün. Şüphesiz Osmanlı o dönem çok güzel şeyler yapmış. Cumhuriyet dönemine geldiğimiz zaman Merinos bir başarı, sanayi bölgesi bir başarı örneğidir. Ancak 1968 yılında ben Erkek Lisesi’ni bitirirken orada birisi bana, ‘Bursa’da hangi sektörler var?’ diye sorsaydı, tekstil ve otomotiv derdim. Aradan geçen 51 senede bugün bana aynı soruyu sorduklarında yine tekstil ve otomotiv derim. İşte bu noktadayız. Bize, hepimize yeni hikâyeler lazım, buradan kastım da sektör, sanayileşmek, çalışmak, yeniden heyecanla birlik olup bir şeylere başlamak gerekiyor. Bugün Amerika Venezüellalıları veri etiketlemede kullanıyor. Bu terimi ileride çok sık duyacağız. Çin’de bu konuda bir enstitü kuruldu. Dünya çok hızlı değişiyor. Bazı meslekler çekiliyor, yeni bazı meslekler geliyor. Bilmem duydunuz mu ama en son Danimarka bir elçi atadı ve bu elçi bir ülkeye değil, Silikon Vadisi’ne atandı. Bakın ortada bir devlet yok, büyük bir sanayi, teknoloji bölgesi var. Kavramlar ne kadar büyük bir hızla değişiyor. Bu yüzden bu kitabın farklı olmasını istedik.”    
Ergun Kağıtçıbaşı ile Prof. Dr. Necmi Gürsakal’ın ‘Sanayileşmeyi Anlamak (Bursa’nın Sanayileşme Serüveni)’ isimli yeni kitapları, Türkiye’nin sanayi devrimlerine geç kalması ve bu durumun alışkanlık haline dönüşmesini çarpıcı örneklerle anlatıyor.

Bursa’nın ve Türkiye’nin ilk OSB’sinin kurulmasında aktif rol oynayan Bursa iş dünyasının duayen isimlerinden Ergun Kağıtçıbaşı ile Fenerbahçe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Gürsakal, yeni bir kitaba daha imza attı. ‘Sanayileşmeyi Anlamak (Bursa’nın Sanayileşme Serüveni)’ başlıklı kitap, Osmanlı’nın 1790’lı yıllarda başlayan sanayi devrimlerine geç kalması ve bu durumun alışkanlık haline dönüşmesini çarpıcı örneklerle anlatırken, Bursa’nın da hâlâ 1960’lı yılların sonunda olduğu gibi tekstil, otomotiv ve makine sektörlerinin ötesine, yani elektrik-elektroniğe geçemediğine vurgu yapıyor. Kitap, ‘Endüstri 4.0’ devrimini ıskalamamak için ülke ve Bursa olarak yapmamız gereken çok iş var’ mesajı veriyor. Son sözü ‘Umarız bu kez geç kalmayız’ olan kitap, Bursa’da sanayileşme sürecini ekonomi, ekonomi tarihi, uluslararası ilişkiler, istatistik, biyografi, edebiyat gibi disiplinler arası bir yaklaşımla anlamaya, onun köklerini bulmaya çalışıyor.

 

KİTABI TANITTILAR

 

Kağıtçıbaşı ve Gürsakal, düzenledikleri toplantı ile kitabı tanıttı. Toplantıda konuşan Ergun Kağıtçıbaşı, sanayileşmenin bir gelişme ve kalkınma meselesi olduğunu belirterek, “Bir zenginleşme meselesi değildir. Bir başka ifadeyle; her zengin toplum sanayici olmayabilir, ama her sanayici toplum zengindir. Bu sadece kasasındaki paralarla değil, sosyal, kültürel, ekonomik dünya görüşü ve vizyonuyla bağlantılı olan bir zenginliktir. Bugün şu kadar milyar teknoloji almak bir güç değil, şu kadar milyar dolara teknoloji üretip satmak bir güçtür” dedi.

 

Kitapla ilgili bilgiler veren Kağıtçıbaşı, “Kitapta Bursa’nın sanayileşme serüveni olarak adlandırdığımız bölümlere de yer verilmiştir. Osmanlı zamanında Bursa’da, Amerika daha keşfedilmeden dünyanın en modern iş merkezleri kurulmuş. Fakat zamanla Osmanlı’nın sanayileşmede geç kalması, geri kalması, yanlış anlaması nedeniyle bu parlak başlangıç sürdürülememiş ve sanayileşmede büyük hatalar yapılmıştır. Bursa, Türkiye’nin sanayileşmeye dönük yüzünün ilk göstergesi olarak Organize Sanayi Bölgesi’ni kurmuş, örnek olmuş ve sanayileşmenin adeta fiziki, elle tutulur bir belirtisi olarak düşüncelerini ortaya koymuştur. Ve Bursa’dan başlayan bu süreçle Türkiye’de 500’e yakın sanayi bölgesi kurulmuştur. Bu kitap, Bursa’da sanayileşmede neler oldu? Filatür fabrikaları sanayileşmenin nasıl ayak sesleriydi? Gibi konulara temas etmektedir” diye konuştu.

 

Kağıtçıbaşı, Türkiye’nin sanayileşmede geri kalmaya, arka plana düşmeye lüksü ve hakkı olmadığını vurgulayarak, “Gelecek kuşaklar adına sanayileşme, kalkınmayla eşdeğer bir kavram olarak gündemin en başlarında tutulması gereken bir husustur. Bir Çin atasözü der ki, ‘Kitap okumadan sonra geçen iki günden sonra konuşmalar yavanlaşır’. Teknoloji ve sanayileşmeyi takip etmeden geçen iki günden sonra ülkeler fakirleşir. Bunun hiçbir mazereti yoktur ve bu kitap bunu anlatmaya çalışmaktadır” dedi

 

“Bursa, olabileceği kadar olamamış bir şehirdir" diyen Kağıtçıbaşı, “Türkiye'nin artık geç kalma şansı yoktur. Sanayileşme ve teknoloji ikiz gibidir. Bize düşen sanayileşmenin aydınlık yüzüdür, bu tek yoldur” ifadelerini kullandı.

 

Kağıtçıbaşı, BOSİAD Başkanı Rasim Çağan’ın toplantıya katılmasının sanayicilerin gelişmeye gözlerinin kapalı olmadığının göstergesi olduğunu da ifade ederek Çağan’a teşekkür etti.

 

YENİ BİR HİKAYE LAZIM

 

Prof. Dr. Necmi Gürsakal da, şunları söyledi: “Finansçıların yeni bir lafı vardır; ‘Bize yeni bir hikâye lazım’ diye. Peki, yeni bir hikâye bize neden lazım? Çok net hesaplamak mümkün değil ama Osmanlı döneminde Bursa, Rönesans’a bile katkıda bulunmuş bir şehirdir. Floransalı insanlar gelip burada ev tutmuşlar, kayıtlarda bunları görmek mümkün. Şüphesiz Osmanlı o dönem çok güzel şeyler yapmış. Cumhuriyet dönemine geldiğimiz zaman Merinos bir başarı, sanayi bölgesi bir başarı örneğidir. Ancak 1968 yılında ben Erkek Lisesi’ni bitirirken orada birisi bana, ‘Bursa’da hangi sektörler var?’ diye sorsaydı, tekstil ve otomotiv derdim. Aradan geçen 51 senede bugün bana aynı soruyu sorduklarında yine tekstil ve otomotiv derim. İşte bu noktadayız. Bize, hepimize yeni hikâyeler lazım, buradan kastım da sektör, sanayileşmek, çalışmak, yeniden heyecanla birlik olup bir şeylere başlamak gerekiyor. Bugün Amerika Venezüellalıları veri etiketlemede kullanıyor. Bu terimi ileride çok sık duyacağız. Çin’de bu konuda bir enstitü kuruldu. Dünya çok hızlı değişiyor. Bazı meslekler çekiliyor, yeni bazı meslekler geliyor. Bilmem duydunuz mu ama en son Danimarka bir elçi atadı ve bu elçi bir ülkeye değil, Silikon Vadisi’ne atandı. Bakın ortada bir devlet yok, büyük bir sanayi, teknoloji bölgesi var. Kavramlar ne kadar büyük bir hızla değişiyor. Bu yüzden bu kitabın farklı olmasını istedik.”    

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mecidiyeköy yeni bayanlar şişli yeni bayanlar bakırköy yeni bayanlar halkalı yeni bayanlar avcılar yeni bayanlar şirinevler yeni bayanlar bahçeşehir yeni bayanlar taksim yeni bayanlar beşiktaş yeni bayanlar kartal yeni bayanlar kadıköy yeni bayanlar ümraniye yeni bayanlar anadolu yakası yeni bayanlar maltepe yeni bayanlar beylikdüzü yeni bayanlar pendik yeni bayanlar avrupa yakası yeni bayanlar kocaeli yeni bayanlar antalya yeni bayanlar ataköy yeni bayanlar eskişehir yeni bayanlar fethiye yeni bayanlar sakarya yeni bayanlar muğla yeni bayanlar malatya yeni bayanlar denizli yeni bayanlar konya yeni bayanlar kayseri yeni bayanlar ankara yeni bayanlar bursa yeni bayanlar izmir yeni bayanlar