Hidayet Vahapoğlu’ndan Terörsüz Türkiye sürecinde tarihi uyarı!
Hidayet Vahapoğlu’ndan Terörsüz Türkiye sürecinde tarihi uyarı!
Türkiye Büyük Millet Meclisi 27’nci dönem Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklama ile DEM raporuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 27’nci dönem Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklama ile DEM raporuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
DEM Parti’nin hazırladığı raporun incelenmesi halinde Cumhuriyetin temellerine açıkça saldırıldığı ve ikna çalışmalarının ötesinde kendi doğrularını dayatma sürecinin başladığını vurgulayan TBMM 27’nci dönem Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu; “DEM’in raporu incelendiğinde Cumhuriyetin temellerine açıkça saldırıldığı ve ikna etme sürecinin aşılıp kendi doğrularının kabul edilmesi için dayatma sürecine geçildiğini sanan bir anlayışla kaleme alındığı anlaşılmaktadır” dedi.
Raporun genelinde bir rejim değişikliğinin hedeflendiğini belirten Türkiye Büyük Millet Meclisi 27’nci dönem Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu; “Rapor incelendiğinde; Türkiyeleşmiş bir partinin dile getiremeyeceği, aklın kabul edemeyeceği taleplerin gündeme getirildiği ve bu taleplerin 1978 yılında Lice’nin FİS köyünde yayınlanan PKK’nın manifestosundan günümüze kadar ısrarla dile getirilen taleplerin aynen ancak daha ustaca kaleme alınmış hali olduğu, yakın vadede Türkiye’yi selfdeterminasyona sürükleyecek tuzağın hazırlandığı, vatan bütünlüğümüzü ve toplumu parça parça edecek bölünme dahil tüm kirli hedeflerin “Demokrasi”, “çağdaşlık”, “barış”, “barışma”, “kucaklaşma” kılıfıyla gizleyip siyasi muhataplarına ve topluma sunulduğu, nihai hedefin, “100 yıllık yıkım” dedikleri Cumhuriyet’i, Lozan’ı ve üniter devleti dönüştürmeye yönelik ağır bir saldırı olduğu görülecektir” ifadelerini kullandı.
Rapora ilişkin olarak, sevindirici olan; her kesimin tehlikenin farkında olması ve 50 yıla yakın sürede verilen mücadele sonucunda kazanılan tecrübedir diyen 27’nci dönem Milletvekili Hidayet Vahapoğlu; “Terörün; ancak Devlet eliyle, güvenlik güçlerince ve hukuk zemininde önlenebileceği, demokratik zeminlerde terörist ve uzantılarıyla konunun tartışılmasının terör örgütünün mensup ve sempatizanlarınca moral destek mahiyetinde ‘pazarlık’ olarak algılanacağı ve zihinlerde terör örgütünü “meşrulaştırma” sonucunu doğuracağının ayrıca gelinen noktanın “son viraj” olduğunun biliniyor olmasıdır” dedi.
https://x.com/HVahapoglu/status/2002014048951411127
https://www.facebook.com/mhvahapoglu?locale=tr_TR
Türkiye Büyük Millet Meclisi 27’nci dönem Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun sosyal medya hesaplarında yayınlandığı açıklamanın tam metni aşağıdadır.
DEM’in raporu incelendiğinde Cumhuriyetin temellerine açıkça saldırıldığı ve ikna etme sürecinin aşılıp kendi doğrularının kabul edilmesi için dayatma sürecine geçildiğini sanan bir anlayışla kaleme alındığı anlaşılmaktadır.
Bu durum had bilmemenin yanında şımartılmış olmalarının tabii bir sonucudur.
Küresel oyun kurucular Kuzey Afrika ülkelerini darbelerle ve halkları birini diğerine gırtlaklatarak, Irak’ı savaşla, Suriye’yi iç savaşla zor kullanarak şekillendirdiler.
Türkiye’de ise; terör örgütü ve uzantılarını vekâlet unsuru olarak kullanıp, demokratik ortam, iyi niyet ve Türk devlet geleneğinden kaynaklanan müsamaha ile devlet adamlarımızın hoşgörüsünü istismar ederek hedeflerine ulaşmak istemektedirler.
DEM’in raporunda açıkça
Bir rejim değişikliğinin hedeflendiği görülmektedir.
Rapor incelendiğinde; Türkiyeleşmiş bir partinin dile getiremeyeceği, aklın kabul edemeyeceği taleplerin gündeme getirildiği ve bu taleplerin 1978 yılında Lice’nin FİS köyünde yayınlanan PKK’nın manifestosundan günümüze kadar ısrarla dile getirilen taleplerin aynen ancak daha ustaca kaleme alınmış hali olduğu, yakın vadede Türkiye’yi selfdeterminasyona sürükleyecek tuzağın hazırlandığı, vatan bütünlüğümüzü ve toplumu parça parça edecek bölünme dahil tüm kirli hedeflerin “Demokrasi”, “çağdaşlık”, “barış”, “barışma”, “kucaklaşma” kılıfıyla gizleyip siyasi muhataplarına ve topluma sunulduğu, nihai hedefin, “100 yıllık yıkım” dedikleri Cumhuriyet’i, Lozan’ı ve üniter devleti dönüştürmeye yönelik ağır bir saldırı olduğu görülecektir.
DEM’in raporu; PKK’nın 50 yıla yakın süredir silahlı ve silahsız şekilde Türkiye Cumhuriyetine karşı sürdürdüğü başkaldırının siyasi alanda DEM tarafından demokrasi istismar edilerek devamı ve final yapma isteğinin yazılı manifestosudur.
Kabul edilmesi mümkün değildir.
Terörist PKK’yı; Türk askerinin, Türk polisinin, Türk yargısının ve onurlu yöre insanı Güvenlik Korucularının hayatlarını ortaya koyarak; vatandaşlarımızın ise inkar edilemeyecek fedakarlık ve psikolojik destekleri ile verdikleri onurlu mücadeleler sonucunda bitme noktasına getirildiği inkar edilemez bir gerçektir.
PKK’ya karşı mücadelenin günümüzdeki aşamasında görevi Türk siyaset kurumları, siyasiler ile Türk istihbarat ve güvenlik bürokrasisi üstlenmiş durumdadır.
Sevindirici olan; her kesimin tehlikenin farkında olması ve 50 yıla yakın sürede verilen mücadele sonucunda kazanılan tecrübedir.
Terörün; ancak Devlet eliyle, güvenlik güçlerince ve hukuk zemininde önlenebileceği, demokratik zeminlerde terörist ve uzantılarıyla konunun tartışılmasının terör örgütünün mensup ve sempatizanlarınca moral destek mahiyetinde ‘pazarlık’ olarak algılanacağı ve zihinlerde terör örgütünü “meşrulaştırma” sonucunu doğuracağının ayrıca gelinen noktanın “son viraj” olduğunun biliniyor olmasıdır.
Bursa HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

