Beslenme alışkanlıklarının temeli çocuklukta atılıyor. Doğru beslenmeyi yaşam tarzı haline getiren çocuklar; hastalıklardan daha iyi korunuyor, sağlıkla büyüyüp gelişiyor ve ileri yaşta da güçlü bir bağışıklık sistemine sahip oluyor. Çocukluk döneminde sağlıklı beslenme okul sürecinde ve ders başarısında da büyük önem taşıyor. Okulların eğitime başlaması ile beraberçocuklarımızın doğru beslenme alışkanlıkları kazanabilmesihem derslerdeki başarı oranlarını artırabilmeleri için hem de ileriki yaşlarda sağlıklı kalmaları için olmazsa olmazlardandır.
Çocukların beslenme alışkanlıklarında önemli etkiye sahip olan reklamlar tüketim davranışlarında belirgin bir değişim yaşanmasına neden olmakta, dolayısıyla çocukların besin tercihlerini ve beslenme alışkanlıklarını etkilemektedir. Ülkemizde çocukların bir çoğu okulda bulundukları sürede okul kantinlerinde satılan yiyecek ve içecekleri tüketiyor. İlköğretim çağındaki çocukların %85’i yiyecek ve içeceklerle ilgili reklamları izlemekte ve %77’si reklamı yapılan besinleri sağlıksız bulmalarına rağmen satın almaya devam etmektedir. Dolayısıyla kantinlerde satılan gıdaların niteliği çocukların sağlıklı beslenmesinde çok önemli rol oynuyor.Okullarda uygulanan Yiyecek ve İçecek Standartları’nın temel amacı; öğrencilerin sağlıklı yiyecek/içecek seçimi yapmalarına yardımcı olmaktır. Okul idaresi, kantin/çayocağı/büfeişletmecileri ve ailelerin, besin değeri yüksek, porsiyon ölçüleri çocuk ve ergenler için uygun (büyük olmayan/ideal porsiyonlar), aşırı miktarda yağ ve şeker içermeyen, yüksek enerjili olmayan sağlıklı gıdaların seçiminde bu standartları kullanmaları faydalı olacaktır.
Çocukların sağlıklı besinlere okul ortamında kolay ulaşması için okulların yönetim kadroları ve aile birlikleri tarafından okullardaki yiyecek içecek otomatlarında, kantinlerde ve okul çevresindeki kafeterya ya da büfelerde sağlıklı besinlerin satışa sunulması istenmelidir. Çocukların yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken “dört besin grubu” temel alınmalıdır. Bu besin grupları; süt grubu, et–yumurta–kuru baklagil grubu, sebze–meyve grubu, ekmek ve tahıl grubudur. Okul çağı çocuklarının bu dört besin grubundan da yaş, kilo ve fiziksel aktiviteleri doğrultusunda yeterli miktarlarda tüketimi sağlanmalıdır. Fastfood tipi beslenme biçiminin günlük alınan yağ miktarına katkısı yüksektir çünkü günlük alınan enerjinin %40–50’sinin yağlardan gelmesine neden olmaktadır ve en çok tüketilen fastfood tarzı yiyecek patates kızartmasıdır. Fastfood ve abur – cubur yiyeceklerle beslenme alışkanlığı kazanmış çocukların büyük çoğunluğunun sebze–meyve tüketiminin çok düşük, et tüketiminin seyrek olduğu ve önemli bir kısmının hiç kırmızı et yemediği belirlenmiştir. Böylece çocuklar, büyüme–gelişme için elzem olan mikro ve makro besin öğelerinden yetersiz beslenmektedirler. Okul çocukları arasında yapılan besin tüketim çalışmalarında sebze ve meyve tüketimlerinin yetersiz olduğu bulunmuştur.
Çocukluk döneminde kahvaltı alışkanlığı kazanmak çok önemlidir. Çocuk bunu ileri yaşlarda da uygulamaktadır. Vücudun ihtiyaç duyduğu en gerekli besin kaynakları bu öğünde karşılanır. Kahvaltıda tam tahıllı ekmek, yumurta, peynir ve zeytin gibi besin değeri yüksek gıdalar tüketilmeli, mevsimine göre domates ve salatalık gibi sebze türevleri de menüye eklenmelidir. Süt, bu öğünde önerilen içecektir. İçine bir tatlı kaşığı kakao, bal ya da pekmez ilave edilerek cazip bir içecek haline getirilebilir. Taze sıkılmış meyve suyu da süt içmeyen çocuklar için iyi bir seçenektir.
Son yirmi yılda, ana öğünler yerine öğün arası atıştırmanın artması şeklinde bir değişim olduğu görülmektedir. Öğün arası tüketilen besinler ve çocukların diş sağlığı ile ilgili çalışmalarda, diş çürüklerine neden olan mikroorganizmalar için substrat olan şekerin, hemen hemen tüm atıştırmalık besinlerde bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Çocuklar için yeterli ve dengeli beslenmeye destek olan ara öğünlerde özellikle meyveler ve çiğ tüketilebilecek sebzeler ile süt, peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerinin çocuklara sunulması ve çocuklar tarafından tüketiminin sağlanması önemlidir.
Okul çağı çocuklarında görülen iştahsızlık sorunu ise çocuğun ailesinde sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlığı olmamasından kaynaklanmaktadır. Annelerin aşırı titiz ve kontrol edici davranışlarının da çocuklarda iştahsızlık yarattığı bildirilmektedir. Bu nedenle annenin beslenme konusunda bilgisinin artması ve çocuğuna uygun besinleri seçmeyi öğrenmesi gerekmektedir.
Her Okulu Sağlıklı Okul Haline Getirmek
Çocuklara ve dolayısıyla topluma sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırılması ve sağlık okuryazarlığı düzeyinin artırılması hedeflenmektedir. Sağlıklı bir toplumun temeli sağlıklı çocuklar yetiştirmekle mümkündür. Bu anlayışla Sağlık Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında 18 Nisan 2025 tarihinde ‘Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek’ Okul Sağlığı Hizmetleri İş Birliği Protokolünün bir parçası olan, ‘Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek Programı’ hayata geçirilmiştir.
Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek Programı, Türkiye genelinde ilkokul çağındaki çocuklara küçük yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmayı, çocukların sağlık konularındaki bilgi düzeylerini ve farkındalıklarını artırmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda illerde Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek Programı’nın planlanması ve uygulanması amacıyla hazırlanmıştır.
Çocukların aktif katılımını esas alan bu program ile her öğrenci, edindiği bilgileri çevresiyle paylaşan birer “Sağlık Elçisi” olarak yetişecek ve toplumun genel sağlık bilincinin güçlenmesine katkı sağlayacaktır.