Herkes sağlıklı dişleri, güzel gülüşü olsun ister. Diş ağrısı yaşamayı ya da diş kaybetmeyi hiçbirimiz istemeyiz. Fakat dişlerimize gerektiği bakımı ve özeni gösteremediğimiz durumlarda diş kayıpları ile karşılaşmaktayız. Gelişen tedavi seçenekleri sayesinde çekimden önce dişi kurtardığımız durumlar mevcut. Bunların başında kök kanal tedavisi gelmektedir. Maalesef ki bazı hastalarımız bu süreçten çekinip tedaviyi erteliyor ya da çekim istiyor. Bu yazımda kanal tedavisinin korkutucu bir süreç olmadığını ve bazı bilinen yanlışlardan bahsedeceğim. İlerlemiş çürük, kök ucu enfeksiyonu, travma, diş kırıkları gibi sebeplerle dişin içerisindeki sinir etkilenebilir ve diş ağrıları oluşur, şişlikler görülebilir. Bu gibi durumlarda uygulanan kök kanal tedavisi; dişin sinirini alıp uygun materyallerle doldurulduğu tedavidir. Diş ağız içerisindeki fonksiyonuna devam eder. Tedaviden sonra ağrılar geçer, enfeksiyon iyileşir. Kulağa ürkütücü gelen kanal tedavisi lokal anestezi altında yapıldığı için işlem esnasında ağrı ya da acı duyulmamaktadır. İşlemden sonra birkaç gün hassasiyet hissedilebilir. Geçmeyen ağrılarda mutlaka hekiminize başvurmanız gereklidir. Kanal tedavisi çok uzun bir süreç olarak düşünülür fakat gelişmiş teknoloji ve sistemler sayesinde kanal tedavisi sanılanın aksine oldukça konforlu yapılmaktadır. Seans sayısı dişin durumuna göre farklılık gösterebilir fakat çok uzun süren bir tedavi değildir. Kanal tedavili dişlerde de enfeksiyon gelişebilir. Bu durumlarda dişin çekiminden önce (eski yapılan tedavi ve dişin durumu göz önünde bulundurularak) retreatment dediğimiz kanal tedavisi tekrarı uygulanır. Seans süresinde farklılık olabilir fakat yine tedavi ağrısız, konforlu geçer. Bu işlemde kanallar boşaltılıp steril bir ortam sağladıktan sonra tekrar doldurulur. Yani kanal tedavisi başarısız olduğu durumlarda da dişi ağız içerisinde fonksiyonda tutma şansımız hala vardır. Her diş ağrısına kanal tedavisi yapılır demek doğru olmaz. Soğukta oluşan ağrılar, tatlı yerken oluşan hassasiyetlerde dolgu işlemi ile şikayetleri ortadan kaldırabiliriz. Ya da diş eti problemine bağlı ağrılar mevcut ise diş eti tedavileri uygulanmalıdır. Maalesef ki ilerlemiş problemlerde kanal tedavisi ile dişi ağız tutmak mümkün olmayabilir ve diş çekimi gerekebilir. Bu sebeple diş ağrısı şikayetiniz varsa ertelemeden diş hekiminize başvurmalısınız. Son olarak değinmek istediğim yanlış ağrıyan dişin çekilip implant yapılmasının daha sağlıklı olduğu düşünülmesidir. Diş hekimleri olarak görevimiz gerekli müdahaleleri yapıp dişleri kurtarabilmektir. Dişi kurtaramadığımız durumlarda bu tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir. Diş ağrınız varsa hekiminize başvurmalı; hekiminiz önerdiği tedaviyi yaptırmalısınız. Fakat bu ağrıları yaşamak istemiyor ve sağlıklı dişler istiyorsanız mutlaka günde iki kere dişlerinizi fırçalamalı ve diş ipi ile etkin temizliğinizi sağlamalısınız. Ayrıca rutin diş hekimi kontrollerinizi aksatmamalısınız.