Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Vatandaş gözüyle…

Siyasetin Ankara rüzgarı ve sosyal medya algısı ile yön belirlemeye başladığı bir dönemde, sokakta olan vatandaşın gözü ile bir yazı yazmak mecburiyeti doğdu.Görmekteyiz ki, vatandaşın değişim talebi ne iktidar ne de muhalefet kanadında doğru yankı bulmuyor. Gözlemlerime göre ifade etmeliyim ki; Türkiye İşçi Partisi, HDP ve Memleket Partisi ile Yeniden Refah Partisi sandıktan sürpriz yaparak çıkacak partiler arasında... Evet, uzun uzadıya anlatmaktan bende sıkıldım. Kırmadan, dökmeden yazmaya çalıştığım yazılarda beni kırıp döken ve adına siyasetçi denen tüm şahsiyetlerin gözüne sokuyorum, doğu depremlerini! İşte tamda bu düzlemde ifade ediyorum ki, bugünkü şartlarda yüzde 50+1 ilk turda imkansız! Türkiye’nin 11 vilayetinde milyonlarca insan mağdur, onbinlerce insan ölü, yüzbinlerce insan evsiz… Daha birkaç gün önce tren kazası ile sarsılan Yunanistan’da bile Ulaştırma Bakanı istifa etti. Türkiye’de ise durum çok vahim! 3 gün boyunca yıkılan, yarılan yollar nedeniyle ulaşılamayan deprem bölgesinde onbinlerce insanımız öldü. Ve tüm bu gerçeklere rağmen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un gülüşleri ile dolu bir kare deprem bölgesinden basına sızdı. Bakanların, Valilerin, Belediye Başkanları ile Milletvekillerinin hesap vermediği, istifa bile ettirilmediği Türkiye’de, sanıyor musunuz AK Parti yeniden iktidar olacak? Veyahut Milliyetçi Hareket Partisi’ne güven arttı mı? Değerli siyaset erbabı! Uzun süredir ifade ettiğim üzere; vatandaş ve sokak hızla sessizleşiyor. Bu sessizlik emin olun ki, hayra alamet değil. Türkiye’de, bir iç savaş çıkarmak isteyenlerin tetiklediği projeleri de görüyor vatandaş. Sokak nefesini tutmuş, sandığı bekliyor. Ve emin olun ki, sandıkta çok sürpriz sonuçlar ile yüzleşeceğiz. Türkiye’nin siyaseten ve ekonomik olarak çöktüğü, çökertildiği bir dönemden geçiyoruz. Vatandaş diyor ki; “biz oyumuzu Recep Tayyip Erdoğan’a bizim haklarımızı savunsun diye verdik. Erdoğan ise; bizim onu o makama getirdiğimizi unutup, kendisinin getirdiği Bakan ve siyasileri yani adamlarını kolluyor” işte bu sözleri nereye gidersek duyuyoruz bizler. Peki, Erdoğan ve AK Parti duymuyor mu? Duyamazlar! Çünkü onlar geniş koltuklarında muhalif olarak iddia ettikleri ama kendilerine 50+1 oyu verenlerden çok uzaklar…. İl ve İlçe yöneticileri ile Belediye Başkanları ve Milletvekilleri ve kayıp Belediye Meclis Üyeleri Hatay’da poz verir ama vatandaşın arasına giremezler! Deprem sonrası vicdanlarda yangın var! Ve bu yangın, Türkiye’de iktidarı yakacak kadar büyük… AK Parti’nin kamu çalışanlarından oy alması neredeyse imkansız. Sendikaların ve sendikalarca atananların haksız tutumları ile AK Parti’deki torpili atamalar memurla Recep Tayyip Erdoğan arasına derin uçurumlar açtı. Emeklilik yasasında verilen sözleri unutup, 5 bin günden 5 bin 900 güne çıkarılan süreç nedeniyle vatandaş kızgın. Asgari ücret ile geçim zorlaşırken, kira fiyatları aldı başını gidiyor ve Bakanlar bile çaresiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yükselişe geçmesinin ana sebebi ise; Kemal Kılıçdaroğlu’nun tam değişim sloganı. Evet, Kılıçdaroğlu kendi parti kadroları, genel merkez ve sokağa her konuda tam değişim ve öze dönüş çağrısı yapıyor. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin deprem bölgesine günler sonra gitmesi vatandaşta kabul edilemez bir sorun olarak yer buldu. Vatandaş kızgın. Vatandaş öfkeli. Vatandaşın canı yanıyor! Peki, iktidar ne yapıyor? Türkiye’yi inşa etme görevi üstlenen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı koltuğa oturduğu günden beri ülke depremlerle yıkılıyor! Bakan Kurum ise, koltuğuna kurulmuş oturuyor… Türkiye’nin yaralarını saracağı bir dönemde Kızılay ve AFAD dahil birçok kurumun başındakiler hata üstüne hata yapıyor! Şehirlerin yıkıldığını ve bunun İçişleri sorunu olduğunu bilen vatandaş Süleyman Soylu’dan görevi devretmesini beklerken, Sayın Soylu; insanlara bağırıyor! Türkiye yangın yeri olduğu halde ilk günden beri vatandaşa adeta hesap sorarcasına Sayın Recep Tayyip Erdoğan, öfke patlamaları ile halka yükseliyor! Beyler, yavaş gelin biraz… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ne Cumhurbaşkanları, ne Bakanlar geldi geçti! Türkiye, ne zor günleri ne çapsızlara rağmen aştı geldi. Birkaç SİHA yaptınız, üç beş baraj açtınız, dört beş ücretli otoyol ile Bakanların bölgesine hızlı tren yaptınız diye çok güvenmeyin kendinize… Demem o ki; vatandaşın gözüyle bakınca sandık sonrası birilerinin defterini düreriz hesabı yapan iktidarı kendi defterini kendi önüne alıp kendi içerisindeki zalimlerin defterini dürmesi en doğru olanı… Yani, hesap soracak değil hesap verecek koltuklardasınız. Vebal sizlerin, bizlerin değil! Aksi takdirde; bunca ölümü, bunca acıyı, bunca yokluğu ve tüm bunlara rağmen gerçekleştirilen yolsuzluklar ile talanı vatandaş daha fazla sineye çekecek değil. Hepimiz Türkiye’nin evlatlarıyız. Türkiye’yi yeniden kurmak gerekiyorsa; biz atalarımızın izinde, yeni imparatorluk kuracak çağdayız. Buna Türkiye’nin gücü var. İktidar burada ikinci faktördür! Biz, bize düşeni yaparak yazıyoruz. İnşallah yukarıdakilerde kibir ve öfkelerinden sıyrılıp o temaşalardan kafalarını kaldırıp gerçekle yüzleşir. Türkiye’de bir iç savaş çıkmaz lakin Yüce Divan, Halktır…
Ekleme Tarihi: 05 Mart 2023 - Pazar

Vatandaş gözüyle…

Siyasetin Ankara rüzgarı ve sosyal medya algısı ile yön belirlemeye başladığı bir dönemde, sokakta olan vatandaşın gözü ile bir yazı yazmak mecburiyeti doğdu.Görmekteyiz ki, vatandaşın değişim talebi ne iktidar ne de muhalefet kanadında doğru yankı bulmuyor.

Gözlemlerime göre ifade etmeliyim ki; Türkiye İşçi Partisi, HDP ve Memleket Partisi ile Yeniden Refah Partisi sandıktan sürpriz yaparak çıkacak partiler arasında...

Evet, uzun uzadıya anlatmaktan bende sıkıldım. Kırmadan, dökmeden yazmaya çalıştığım yazılarda beni kırıp döken ve adına siyasetçi denen tüm şahsiyetlerin gözüne sokuyorum, doğu depremlerini!

İşte tamda bu düzlemde ifade ediyorum ki, bugünkü şartlarda yüzde 50+1 ilk turda imkansız!

Türkiye’nin 11 vilayetinde milyonlarca insan mağdur, onbinlerce insan ölü, yüzbinlerce insan evsiz… Daha birkaç gün önce tren kazası ile sarsılan Yunanistan’da bile Ulaştırma Bakanı istifa etti. Türkiye’de ise durum çok vahim! 3 gün boyunca yıkılan, yarılan yollar nedeniyle ulaşılamayan deprem bölgesinde onbinlerce insanımız öldü. Ve tüm bu gerçeklere rağmen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un gülüşleri ile dolu bir kare deprem bölgesinden basına sızdı. Bakanların, Valilerin, Belediye Başkanları ile Milletvekillerinin hesap vermediği, istifa bile ettirilmediği Türkiye’de, sanıyor musunuz AK Parti yeniden iktidar olacak? Veyahut Milliyetçi Hareket Partisi’ne güven arttı mı?

Değerli siyaset erbabı! Uzun süredir ifade ettiğim üzere; vatandaş ve sokak hızla sessizleşiyor. Bu sessizlik emin olun ki, hayra alamet değil. Türkiye’de, bir iç savaş çıkarmak isteyenlerin tetiklediği projeleri de görüyor vatandaş. Sokak nefesini tutmuş, sandığı bekliyor.

Ve emin olun ki, sandıkta çok sürpriz sonuçlar ile yüzleşeceğiz. Türkiye’nin siyaseten ve ekonomik olarak çöktüğü, çökertildiği bir dönemden geçiyoruz.

Vatandaş diyor ki; “biz oyumuzu Recep Tayyip Erdoğan’a bizim haklarımızı savunsun diye verdik. Erdoğan ise; bizim onu o makama getirdiğimizi unutup, kendisinin getirdiği Bakan ve siyasileri yani adamlarını kolluyor” işte bu sözleri nereye gidersek duyuyoruz bizler. Peki, Erdoğan ve AK Parti duymuyor mu? Duyamazlar! Çünkü onlar geniş koltuklarında muhalif olarak iddia ettikleri ama kendilerine 50+1 oyu verenlerden çok uzaklar…. İl ve İlçe yöneticileri ile Belediye Başkanları ve Milletvekilleri ve kayıp Belediye Meclis Üyeleri Hatay’da poz verir ama vatandaşın arasına giremezler!

Deprem sonrası vicdanlarda yangın var! Ve bu yangın, Türkiye’de iktidarı yakacak kadar büyük…

AK Parti’nin kamu çalışanlarından oy alması neredeyse imkansız. Sendikaların ve sendikalarca atananların haksız tutumları ile AK Parti’deki torpili atamalar memurla Recep Tayyip Erdoğan arasına derin uçurumlar açtı. Emeklilik yasasında verilen sözleri unutup, 5 bin günden 5 bin 900 güne çıkarılan süreç nedeniyle vatandaş kızgın. Asgari ücret ile geçim zorlaşırken, kira fiyatları aldı başını gidiyor ve Bakanlar bile çaresiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yükselişe geçmesinin ana sebebi ise; Kemal Kılıçdaroğlu’nun tam değişim sloganı. Evet, Kılıçdaroğlu kendi parti kadroları, genel merkez ve sokağa her konuda tam değişim ve öze dönüş çağrısı yapıyor.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin deprem bölgesine günler sonra gitmesi vatandaşta kabul edilemez bir sorun olarak yer buldu.

Vatandaş kızgın. Vatandaş öfkeli. Vatandaşın canı yanıyor! Peki, iktidar ne yapıyor?

Türkiye’yi inşa etme görevi üstlenen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı koltuğa oturduğu günden beri ülke depremlerle yıkılıyor! Bakan Kurum ise, koltuğuna kurulmuş oturuyor…

Türkiye’nin yaralarını saracağı bir dönemde Kızılay ve AFAD dahil birçok kurumun başındakiler hata üstüne hata yapıyor! Şehirlerin yıkıldığını ve bunun İçişleri sorunu olduğunu bilen vatandaş Süleyman Soylu’dan görevi devretmesini beklerken, Sayın Soylu; insanlara bağırıyor!

Türkiye yangın yeri olduğu halde ilk günden beri vatandaşa adeta hesap sorarcasına Sayın Recep Tayyip Erdoğan, öfke patlamaları ile halka yükseliyor!

Beyler, yavaş gelin biraz… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ne Cumhurbaşkanları, ne Bakanlar geldi geçti! Türkiye, ne zor günleri ne çapsızlara rağmen aştı geldi. Birkaç SİHA yaptınız, üç beş baraj açtınız, dört beş ücretli otoyol ile Bakanların bölgesine hızlı tren yaptınız diye çok güvenmeyin kendinize…

Demem o ki; vatandaşın gözüyle bakınca sandık sonrası birilerinin defterini düreriz hesabı yapan iktidarı kendi defterini kendi önüne alıp kendi içerisindeki zalimlerin defterini dürmesi en doğru olanı…

Yani, hesap soracak değil hesap verecek koltuklardasınız. Vebal sizlerin, bizlerin değil!

Aksi takdirde; bunca ölümü, bunca acıyı, bunca yokluğu ve tüm bunlara rağmen gerçekleştirilen yolsuzluklar ile talanı vatandaş daha fazla sineye çekecek değil. Hepimiz Türkiye’nin evlatlarıyız. Türkiye’yi yeniden kurmak gerekiyorsa; biz atalarımızın izinde, yeni imparatorluk kuracak çağdayız. Buna Türkiye’nin gücü var. İktidar burada ikinci faktördür!

Biz, bize düşeni yaparak yazıyoruz. İnşallah yukarıdakilerde kibir ve öfkelerinden sıyrılıp o temaşalardan kafalarını kaldırıp gerçekle yüzleşir.

Türkiye’de bir iç savaş çıkmaz lakin Yüce Divan, Halktır…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.