Siyaset, tek sonuç ve hedef üzerinde kendini belirginleştirir. Bu sonuç ve hedef ise, sandıktır! Siyaset kurumunun ve siyasetçilerin karnesini sandık belirler...
Vatandaşların sandık sürecine dair beklentilerini ve 2023 seçimlerine girecek siyasi liderlerle partilere verdikleri mesajları değerlendirmek istiyorum bugün. İktidar ve muhalefet olarak ikiye ayırdığımız siyaset, 2023 seçimleri yaklaştıkça kendisini bambaşka bir kulvara sürüklüyor.
Öyle ki, yeni süreçte sadece iktidar ve muhalefet yok! Veyahut Cumhur yada Millet ittifakı... 2023 seçimleri yaklaştıkça yeni partiler ve yeni ittifaklar gündeme düşerken, kararsız seçmen sayısında yükseliş devam ediyor...
EYT konusunda tüm tabularını ve olmazlarını yıkan Cumhur İttifakı, yaş sorunu sonrasında prim gün sayısında vatandaştan gol yedi! EYT'nin yasalaşma süreci devam ederken, vergi afları konusu ile muhalefetin elini daraltan AK Parti; ceza ve faiz affı ötesinde faizli uzun vadeli taksitlendirme formülünde esnaf ve iş dünyasından destek görmedi. Evet; bir yanda yaş sorununu çözen ancak prim gün sayısına takılanlar, öte yanda faiz ve cezaları peşin ödemelerde yüzde 90 oranında silinecek olup piyasa koşullarında faizle borçlarını ödemeye mahkum edilenler. Görmekteyiz ki; Hazine ve Maliye Bakanı'nın gözleri ışıldarken, esnaf ve iş dünyası karalar bağlamış durumda!
Bir yanda faizle borç öderken, aynı anda devam eden ticaretten meydana gelen yeni vergileri nasıl öderim diye düşünen esnaf ve iş dünyasının sesini kim duyacak?
Ülke genelinde olduğu gibi Bursa'da da Milletvekili hesapları derinleşirken, demografi ve ekonomi kıstasında yeni bir süreç ise; torba yasalarla yaşanıyor! Torba yasalardan beklediğini bulamayan vatandaşlar; hükümete tepki gösterirken, 6'lı masa liderlerinin çözümsüzlük ve adaysızlık çıkmazı karşısında hem çaresiz hem kararsız kalıyorlar...
Asgari ücret ve emekli maaşları arasındaki uçurum kadar, her alanda artan fiyatlar ve kiralık daireler ile satılık dairelerde oluşan fahiş yükselişleri değerlendirdiğimizde, siyasetin çözüme odaklanamadığını görüyoruz.
Kimisi iktidara kimisi muhalefete kızgın olan vatandaşlar, alternatif bir ittifak girişimini de mümkün görmüyorlar! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmaya ve koltuktan indirmeye odaklanmış 6'lı masa ve alternatif diğer partilerin odağında maalesef laftan öte somut bir sonuç yok...
AK Parti'nin ötesinde yüksek katılımlı mitingleri ile gözdolduran Milliyetçi Hareket Partisi'nde de aday popülasyonu yaşanması bekleniyor. Vatandaşların gün geçtikçe AK Parti ve MHP'den oluşan Cumhur İttifakı'na yöneldiğini gözlemlerken, bu yönelişi Cumhur İttifakı'na güvenden öte var olan ulusal çaresizlik olarak yorumlamak daha doğru...
Tıpkı AK Parti ve MHP'de olduğu gibi CHP ve İYİ Parti'de yerel yönetim hataları nedeniyle yükselişe geçen oylarını geriye bıraktılar!
Yerel yöneticilerin çözüm üretememeleri, sağlıkta yaşanan randevu ve ilaç krizi, artan akaryakıt ve enerji fiyatları ile yükselişi durmak bilmeyen gıda ve et fiyatları, 2023 seçimlerinde vatandaş da belirsizliği ve umutsuzluğu artırıyor...
Sandık, vatandaşlar için artık bir umut veya güven ortamı değil! Aksine, adalet ve eğitimden umudu kesmiş bir toplumun gençleri ile ihtiyarları arasında sıkışmış bir kavram, sandık! Gençler sandıkta değişime odaklanmışken, ihtiyarlar yıllardır süre gelen alışkanlıkları ile partilerine sımsıkı sarılmış durumdalar...
Orta yaş grubunun EYT, emekli maaşı, asgari ücret ve yüksek vergiler ile adaletsizlikten şikayet ettiği Türkiye'de; 0-20 yaş ile 60-80 yaş arasının iktidarı ve Cumhurbaşkanı'nı belirlyeceğini ifade edersek yanılmış olmayız.