Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Türkiye'nin gündemi ekonomi

Türkiye ağır kayıplar yaşadığı 2020 yılı sonrasında, 2021 yılının son aylarını ekonomik depremlerle geçiriyor. Bir yanda yüksek döviz kuru bir diğer yanda zam furyası ile boğuşan Türkiye'de, son gelişmeler Milli Güvenlik Kurulu'na da yansıdı. Yaklaşık 3 saat süren Milli Güvenlik Toplantısı'nda ekonomi vurgusu yapıldı. MGK sonrası öne çıkan ilk mesaj; "Cumhuriyetimizin 100'ncü yılına her alanda olduğu gibi, iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir" cümlesi oldu. Milli Güvenlik Kurulu sonrası ortaya çıkan tablo bize gösterdi ki, Türkiye'nin ana gündemi ekonomi.   Peki, bir yanda dalgalı döviz kurları ile diğer yanda zam furyası ile boğuşan Türkiye'de, ekonomiye dair öne çıkan gündemler neler? Bankacılık sektörü, faiz oranları indirimi ile bir kere daha gündeme geldi. Son yaşanan faiz gerilimleri sonrasında Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu; "Bankacılık sektörü takipteki alacak (NPL) oranları, öz kaynak karlılığı, sermaye yapısı ve müşteri değerliliğiyle dünyanın en iyi sektörlerinden biri. Dolayısıyla yaşanan volatilitelerin üzerinden gelecek bir sektörümüz var. Herhangi bir sıkıntı yok. Bunu böyle değerlendirmek lazım" ifadeleri ile Türkiye Bankalar Birliği üyeleriyle gerçekleşen buluşmanın bir görüş alışverişinden ibaret olduğunu belirtti. Peki, Türkiye'nin 2020 ile 2021 ekonomi ve finans kayıplarını 2022 yılında kazanmak adına plan ve projeleri, bütçe programı ve ekonomi gündemi neleri içeriyor? Bu sorunun cevapları, hem KOBİ dünyası açısından önem arz ediyor hemde ihracat ve üretim sektörleri açısından merakla sorgulanıyor!   Üretimin ağır imalat maliyetleri altında ezildiği günümüz ekonomisinde, borsa özellikle yabancı yatırımcılara kazandırmaya devam ediyor. 2021 yılı Ekim ayı başlarından bugüne Borsa İstanbul BİST 100 endeksi yabancı yatırımcınında radarına girdi. Merkez Bankasından elde edilen verileri incelediğimizde, son 4 haftada yabancı yatırımcı hisse senedi piyasasına net 1 milyar 200 milyon dolarlık giriş yapıldı. Borsa'da yükseliş ortalama yüzde 34 seviyelerine ulaşırken, bireysel yatırımcılar dolar alırken ticari yatırımcıların dolar satması dikkatlerden kaçmadı. Öte yandan takipteli alacaklar ortalama 2 milyar 300 milyon lira artarak, 156 milyar lira seviyelerine yaklaştı. Tüm bu gelişmeler, Türkiye'ye yabancı yatırımcıların kayıtsız kalmadığını göstermiş oldu. Yani değer kaybı yaşayan firmalara yabancı talipler çok yüksek!   Tabiki tüm bu gelişmeler yaşanırken, oda ve borsaları seçim heyecanı sardı. 2022 yılı itibariyle Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Odaları, Ticaret Borsaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları ile benzer nitelikteki ekonomi ve finans bağlantılı kuruluşlarda başkanlık ve yönetim kurulu seçimleri var. Bir yanda seçim trafiği, diğer yanda geçim trafiği arasında ekonominin ağır çarklarının arasına sıkışan esnaf ve iş dünyası öte yandan ise, finans krizi ile baş etmeye çalışıyor. Perakende sektöründe tedarik sorunu yaşanmaya başlandı. Akaryakıt zamları ile birlikte akaryakıt istasyonlarında kuyruklar oluşurken, market sektörü başta olmak üzere birçok sektörü tedarik sıkıntısı vurdu. Daha önceden 3 birim alan marketler, bugüne kadar 3 birim yerine 2 birim aldıklarını ancak gelinen noktada satılan ürünün yerine yeni ürün tedarik edemediklerinden şikayetçi. Özellikle İstanbul'da ciddi sorunlar yaşanırken, sıknıtının kısa sürede ülke geneline yayılmasından endişe ediliyor. Tedarik sıkıntısı tarım ürünlerinde pek yaşanmazken, özellikle gıda ve deterjan gibi petrokimya ürünlerinde net bir şekilde hissediliyor. Ve yine genel itibari ile tüccarların ve ticaret erbabı ile üreticinin ana sorunlarından biride; peşin para mal alımı gerçekleştirmek istemelerine karşın, satıcı ve toptancıların hızla değer kazanan ürünlerini daha ucuza satmamak adına telefonlara bile çıkmamaları yani satış gerçekleştirmemeleri olduğunu gözlemliyoruz. Görünen o ki, döviz ve altın yükselirken aynı zamanda raftaki ve depodaki ürün ve mallarda hızla değer kazanıyor. Buda stokçuluğun geri geldiğini gözler önüne seriyor.   Elbette yaşanılan sıkıntıların ardı arkası kesilmiyor. Bilindiği üzere önümüz Noel tatili. Avrupa Birliği ülkelerinden mal çekmek her geçen gün zorlaşırken özellikle Hollanda, Belçika, Avusturya gibi ülkeler 2022 yılı Ocak başına kadar kapalı ve Noel tatili var. Ve yine bu ülkelerdeki bazı fabrikalar ya üretimi azalttı yada durdurdu. Bu şekli ile hammadde fiyatlarında düşüş beklemekte hata diyebiliriz. Üreticiler bu gelişmeler ışığında, 2022 yılının ikinci çeyreğine kadar temkinli bir üretim politikası izleme kanaatinde. Belki de çoğu firma kısıtlı sayıda üretim yapacak yada üretimi komple durduracak. Yine, kâr marjlarının hızla düştüğü günümüzde, alım gücünün fiyat artışlarından ötürü aşırı oranda düşmesi nedeniyle firmaların zarar yazmasıda gündemde.   İşçi sendikaları işverenlerden asgari ücrete tam destek beklerken, asgari ücretin 4 bin Türk Lirasını aşması bekleniyor. Sokaktaki vatandaşa sorduğumuzda,  toplumun genel kesimin asgari ücretli olduğu ve en az 5 bin Türk Lirasında ücret talep ettiklerini görüyoruz. Çoğu vatandaş ise, asgari ücretin yoksulluk sınırına çekilmesini ve her türlü vergi ile kesintiden muaf tutulması gerekliliğini ifade ediyor. Döviz kurlarının esnaf ile sanayiye ağır yansıması nedeniyle işçi çıkarmaların gündemde olduğu 2021 yılının son haftalarında 2022 yılı özellikle vatandaş açısından çok zor bir yıl olacak diyebiliriz. 2022 yılına kira başta olmak üzere birçok kalemde zam ile girilmesi bekleniyor. Ve bu süreç sonrasında ödenemeyen borçlar nedeniyle başlayacak iflaslar ve akabinde sokağa dökülmesi muhtemel sivil toplum örgütleri nedeniyle ticaret güvenliğininde ortadan kalkması gündeme gelebilir.   Tüm bu karamsar tablo içerisinde, 2022 yılında öne çıkacak iş ve meslek fırsatlarından da bahsetmek istiyorum. Özellikle güzellik salonları, kargo başta olmak üzere kurye ve nakliye sektörü, emlak ve oto galeri sektörü, eğitim ve denetim hizmetleri, oto başta olmak üzere her türlü teknik bakım ve tamir servisi veren sektörler, iletişim ve bilişim sektörü, yeşil enerji ve karbon sektörü başta olmak üzere yeşil girişimcilik ve yeşil nesil restoran sektörü revaçta olacak başlıca sektörler diyebiliriz.   Türkiye'nin gündeminde ekonomi olduğu gerçeğini her gün değişen fiyatlarla kıyasladığımız şu günlerde, esnafların kepenk kapatmaması ve yine fabrikaların şantel indirmemesi en büyük temennimiz diyebilirim. 
Ekleme Tarihi: 26 Kasım 2021 - Cuma

Türkiye'nin gündemi ekonomi

Türkiye ağır kayıplar yaşadığı 2020 yılı sonrasında, 2021 yılının son aylarını ekonomik depremlerle geçiriyor. Bir yanda yüksek döviz kuru bir diğer yanda zam furyası ile boğuşan Türkiye'de, son gelişmeler Milli Güvenlik Kurulu'na da yansıdı. Yaklaşık 3 saat süren Milli Güvenlik Toplantısı'nda ekonomi vurgusu yapıldı. MGK sonrası öne çıkan ilk mesaj; "Cumhuriyetimizin 100'ncü yılına her alanda olduğu gibi, iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir" cümlesi oldu. Milli Güvenlik Kurulu sonrası ortaya çıkan tablo bize gösterdi ki, Türkiye'nin ana gündemi ekonomi.

 

Peki, bir yanda dalgalı döviz kurları ile diğer yanda zam furyası ile boğuşan Türkiye'de, ekonomiye dair öne çıkan gündemler neler? Bankacılık sektörü, faiz oranları indirimi ile bir kere daha gündeme geldi. Son yaşanan faiz gerilimleri sonrasında Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu; "Bankacılık sektörü takipteki alacak (NPL) oranları, öz kaynak karlılığı, sermaye yapısı ve müşteri değerliliğiyle dünyanın en iyi sektörlerinden biri. Dolayısıyla yaşanan volatilitelerin üzerinden gelecek bir sektörümüz var. Herhangi bir sıkıntı yok. Bunu böyle değerlendirmek lazım" ifadeleri ile Türkiye Bankalar Birliği üyeleriyle gerçekleşen buluşmanın bir görüş alışverişinden ibaret olduğunu belirtti. Peki, Türkiye'nin 2020 ile 2021 ekonomi ve finans kayıplarını 2022 yılında kazanmak adına plan ve projeleri, bütçe programı ve ekonomi gündemi neleri içeriyor? Bu sorunun cevapları, hem KOBİ dünyası açısından önem arz ediyor hemde ihracat ve üretim sektörleri açısından merakla sorgulanıyor!

 

Üretimin ağır imalat maliyetleri altında ezildiği günümüz ekonomisinde, borsa özellikle yabancı yatırımcılara kazandırmaya devam ediyor. 2021 yılı Ekim ayı başlarından bugüne Borsa İstanbul BİST 100 endeksi yabancı yatırımcınında radarına girdi. Merkez Bankasından elde edilen verileri incelediğimizde, son 4 haftada yabancı yatırımcı hisse senedi piyasasına net 1 milyar 200 milyon dolarlık giriş yapıldı. Borsa'da yükseliş ortalama yüzde 34 seviyelerine ulaşırken, bireysel yatırımcılar dolar alırken ticari yatırımcıların dolar satması dikkatlerden kaçmadı. Öte yandan takipteli alacaklar ortalama 2 milyar 300 milyon lira artarak, 156 milyar lira seviyelerine yaklaştı. Tüm bu gelişmeler, Türkiye'ye yabancı yatırımcıların kayıtsız kalmadığını göstermiş oldu. Yani değer kaybı yaşayan firmalara yabancı talipler çok yüksek!

 

Tabiki tüm bu gelişmeler yaşanırken, oda ve borsaları seçim heyecanı sardı. 2022 yılı itibariyle Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Odaları, Ticaret Borsaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları ile benzer nitelikteki ekonomi ve finans bağlantılı kuruluşlarda başkanlık ve yönetim kurulu seçimleri var. Bir yanda seçim trafiği, diğer yanda geçim trafiği arasında ekonominin ağır çarklarının arasına sıkışan esnaf ve iş dünyası öte yandan ise, finans krizi ile baş etmeye çalışıyor. Perakende sektöründe tedarik sorunu yaşanmaya başlandı. Akaryakıt zamları ile birlikte akaryakıt istasyonlarında kuyruklar oluşurken, market sektörü başta olmak üzere birçok sektörü tedarik sıkıntısı vurdu. Daha önceden 3 birim alan marketler, bugüne kadar 3 birim yerine 2 birim aldıklarını ancak gelinen noktada satılan ürünün yerine yeni ürün tedarik edemediklerinden şikayetçi. Özellikle İstanbul'da ciddi sorunlar yaşanırken, sıknıtının kısa sürede ülke geneline yayılmasından endişe ediliyor. Tedarik sıkıntısı tarım ürünlerinde pek yaşanmazken, özellikle gıda ve deterjan gibi petrokimya ürünlerinde net bir şekilde hissediliyor. Ve yine genel itibari ile tüccarların ve ticaret erbabı ile üreticinin ana sorunlarından biride; peşin para mal alımı gerçekleştirmek istemelerine karşın, satıcı ve toptancıların hızla değer kazanan ürünlerini daha ucuza satmamak adına telefonlara bile çıkmamaları yani satış gerçekleştirmemeleri olduğunu gözlemliyoruz. Görünen o ki, döviz ve altın yükselirken aynı zamanda raftaki ve depodaki ürün ve mallarda hızla değer kazanıyor. Buda stokçuluğun geri geldiğini gözler önüne seriyor.

 

Elbette yaşanılan sıkıntıların ardı arkası kesilmiyor. Bilindiği üzere önümüz Noel tatili. Avrupa Birliği ülkelerinden mal çekmek her geçen gün zorlaşırken özellikle Hollanda, Belçika, Avusturya gibi ülkeler 2022 yılı Ocak başına kadar kapalı ve Noel tatili var. Ve yine bu ülkelerdeki bazı fabrikalar ya üretimi azalttı yada durdurdu. Bu şekli ile hammadde fiyatlarında düşüş beklemekte hata diyebiliriz. Üreticiler bu gelişmeler ışığında, 2022 yılının ikinci çeyreğine kadar temkinli bir üretim politikası izleme kanaatinde. Belki de çoğu firma kısıtlı sayıda üretim yapacak yada üretimi komple durduracak. Yine, kâr marjlarının hızla düştüğü günümüzde, alım gücünün fiyat artışlarından ötürü aşırı oranda düşmesi nedeniyle firmaların zarar yazmasıda gündemde.

 

İşçi sendikaları işverenlerden asgari ücrete tam destek beklerken, asgari ücretin 4 bin Türk Lirasını aşması bekleniyor. Sokaktaki vatandaşa sorduğumuzda,  toplumun genel kesimin asgari ücretli olduğu ve en az 5 bin Türk Lirasında ücret talep ettiklerini görüyoruz. Çoğu vatandaş ise, asgari ücretin yoksulluk sınırına çekilmesini ve her türlü vergi ile kesintiden muaf tutulması gerekliliğini ifade ediyor. Döviz kurlarının esnaf ile sanayiye ağır yansıması nedeniyle işçi çıkarmaların gündemde olduğu 2021 yılının son haftalarında 2022 yılı özellikle vatandaş açısından çok zor bir yıl olacak diyebiliriz. 2022 yılına kira başta olmak üzere birçok kalemde zam ile girilmesi bekleniyor. Ve bu süreç sonrasında ödenemeyen borçlar nedeniyle başlayacak iflaslar ve akabinde sokağa dökülmesi muhtemel sivil toplum örgütleri nedeniyle ticaret güvenliğininde ortadan kalkması gündeme gelebilir.

 

Tüm bu karamsar tablo içerisinde, 2022 yılında öne çıkacak iş ve meslek fırsatlarından da bahsetmek istiyorum. Özellikle güzellik salonları, kargo başta olmak üzere kurye ve nakliye sektörü, emlak ve oto galeri sektörü, eğitim ve denetim hizmetleri, oto başta olmak üzere her türlü teknik bakım ve tamir servisi veren sektörler, iletişim ve bilişim sektörü, yeşil enerji ve karbon sektörü başta olmak üzere yeşil girişimcilik ve yeşil nesil restoran sektörü revaçta olacak başlıca sektörler diyebiliriz.

 

Türkiye'nin gündeminde ekonomi olduğu gerçeğini her gün değişen fiyatlarla kıyasladığımız şu günlerde, esnafların kepenk kapatmaması ve yine fabrikaların şantel indirmemesi en büyük temennimiz diyebilirim. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.