Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Türkiye’de şimşekler çakıyor…

Yarın, 11 Eylül! Amerika’nın kalbine yine Amerika tarafından saplanan terör saldırısı sonrası Ortadoğu kan gölüne dönerken, İslam coğrafyası bir daha geri dönemeyeceği yıkımlar ve kayıplar yaşadı, yaşamaya devam ediyor… Faiz lobisi ile baş etmek için yola çıktığını yıllar önce ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı ve faiz oranları ortada… Küresel güçlerin “tek dünya” çığırtkanlığına sessiz kalanlar, sanki başka bir dünya varmış gibi korku ile susuyorlar! Peki, sanal hastalıklar ve açlık ile daha kötüye gittiğimizin farkına varabilecek miyiz? IMF için tüm kapıları aralayanlar bugün Türkiye’yi iflasın ötesinde yeniden küresel güçlerin egemenliğine teslim etmek üzere olduklarının elbette farkındalar! Peki, neden korkuyorlar? Bursa Milletvekilleri başta olmak üzere “ben Müslümanım” diyen tüm siyasetçilere en üstten en aşağıya soruyorum! Allah’ın size emrettiklerini unuttunuz mu? Libya’yı hatırlayın değerli okuyucularım. Kendi halkına boğdurulan ve hatta linç ettirilen Kaddafi’yi hatırlayın! Ve öncesine Irak’a gidin. 11 Eylül sonrası İslam coğrafyasına saldırmak için her hamleyi planlayan Amerika’nın Irak’ı ve Saddam’ı İran’a karşı nasıl kışkırttığını ve sonra Saddam’ı bir çukurdan çıkarıp nasıl astığını… Takvimler yani kronoloji her şeyin belgesidir. Bugün Türkiye, İran’a ültimatom veriyor! Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan merkezli çıkışları ile İran’a ayar veriyor! Peki, İran nerede? Veyahut Amerika nerede? Hangisi bize daha yakın? Hangisinin bombası veya faydası bize daha erken ulaşır? Türkiye’de şimşekler çakıyor! Ankara’da eli cebinde oturanlar veyahut spot altında terleyen Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı sokakta vatandaşın durumundan habersiz. Hoş, sokağa Milletvekilleri bile çıkamazken, Bakan nasıl gelsin Bursa’ya, aramıza… Yine de çok şükür. En azından Geçit Mudanya hattı yazımız sonrası çift yönlü trafiğe açılıyor! Allah razı olsun bizim mahalle merkezindeki yolları da asfaltlamış Büyükşehir Belediyesi. En azından seçim hatırına park bahçe yapmak yerine şehrin sorunlarına giderayak yöneldiler. Allah; geleni, gidenden hayırlı eylesin inşallah. Değerli okuyucularım! Ne kadar değerli olduğunuzun farkında mısınız? Yani değeriniz ne kadar farkında mısınız? Cebinizdeki para, altınızdaki otomobil, oturduğunuz ev ve çalıştığınız ofisler, fabrikalar ne kadar değerli? Eskiden kalma kaba bir laf vardır; “kaç paralık adamsın” diye! Evet, kaç paralık adamlar veya kadınlar, insanlar olduk? Hangi makamda olursak olalım, paramız veya ekonomik gücümüzle neleri satın alabiliyoruz? Hiç düşündünüz mü? Emin olun ki, bu bir eleştiri yazısı değil! Hükümeti eleştirmek için çok erken. Sonuç itibariyle bende Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye yıllardır olduğu gibi bu seçimde hiç tereddüt etmeden oy verdim. Muhalefet kötü olduğu için değil! Aksine Sayın Erdoğan’ın olmayan muhalefet nedeniyle bizlere muhalefet yapabilme özgürlüğü verdiği için… Biz, sokaktan ve kurumlar ile insanlardan duyduklarımızı yukarılara ulaştırıyoruz. İşimiz, gücümüz bu. Lakin İmam her zaman “Ezan” okumuyor! Bazen İmamların “Sala” okuduğuna da şahitlik ediyoruz! Bizde diyoruz ki, ezanları duyarken salalar ile duyurulan ölümü de hatırlayın! Ölüm var Ankara, ölüm var! Hangi makamda olursak olalım… 6 Şubat depremleri sonrası gözünü deprem bölgesine diken Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Ankara’ya teşekkür ederken, “bizler de olası bir depremde öldükten sonra bizlerinde enkazını bu kadar güçlü kaldırabilecek misiniz?” Sorusunu sormadan edemiyorum… Malum, İstanbul, Bursa, İzmir, Eskişehir yıkılırsa Türkiye diye bir ülkenin ayakta kalma şansı pek fazla yok! Bahse konu şehirler ve çevrelerinde ortalama 30 Milyon insan yaşıyor. Ve Türkiye’nin üretim ve ihracat ile ticaret ve tarım üssü bu bölgeler… Yani buralar yıkılırsa, Türkiye yıkılır demek istiyorum. Yani diyorum ki; “uyan Ankara!” Evet, araba ve ev almak hayal oldu! Bu faiz oranları ile de esnaf kepenk kapatmamak için var gücü ile sabır ediyor. Ticaret durdu ve üretim durma noktasına geldi. Az diyorum, az da zenginden alıp fakire verseniz? Hani diyorum, son 20 yılda Karun olanlardan alsanız birazda… Sayın Erdoğan, mülteci krizi Türkiye’de iç çatışma süreçlerini tetikleyecek noktalara çoktan geldi! Bursa’da duyumlar pek sağlıklı değilken, İstanbul’dan sosyal medyaya yansıyanlar artık bu sorunun çözülmesi gerçekliğini ve mecburiyetini ortaya koyuyor. Bilginize… Evet, bugün 11 Eylül’den bir gün öncesi. Irak’ın yıkıldığı, Libya lideri Kaddafi’nin kendi halkına boğdurulduğu süreçlerin başlangıcından önceki gündeyiz. Kaç yıl geçti, kaç insan öldü, kaç liralık zarar oldu hatırlamıyoruz bile… Türkiye’nin neresinde yaşıyorsa yaşasın varlıkları ile hem ülkemize hem insanlığa değer katan halkım, uyan ve çok çalış! Unutma; ayrılarak değil, birleşerek var olabiliriz…
Ekleme Tarihi: 10 Eylül 2023 - Pazar

Türkiye’de şimşekler çakıyor…

Yarın, 11 Eylül! Amerika’nın kalbine yine Amerika tarafından saplanan terör saldırısı sonrası Ortadoğu kan gölüne dönerken, İslam coğrafyası bir daha geri dönemeyeceği yıkımlar ve kayıplar yaşadı, yaşamaya devam ediyor…

Faiz lobisi ile baş etmek için yola çıktığını yıllar önce ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı ve faiz oranları ortada…

Küresel güçlerin “tek dünya” çığırtkanlığına sessiz kalanlar, sanki başka bir dünya varmış gibi korku ile susuyorlar! Peki, sanal hastalıklar ve açlık ile daha kötüye gittiğimizin farkına varabilecek miyiz?

IMF için tüm kapıları aralayanlar bugün Türkiye’yi iflasın ötesinde yeniden küresel güçlerin egemenliğine teslim etmek üzere olduklarının elbette farkındalar! Peki, neden korkuyorlar?

Bursa Milletvekilleri başta olmak üzere “ben Müslümanım” diyen tüm siyasetçilere en üstten en aşağıya soruyorum! Allah’ın size emrettiklerini unuttunuz mu?

Libya’yı hatırlayın değerli okuyucularım. Kendi halkına boğdurulan ve hatta linç ettirilen Kaddafi’yi hatırlayın! Ve öncesine Irak’a gidin. 11 Eylül sonrası İslam coğrafyasına saldırmak için her hamleyi planlayan Amerika’nın Irak’ı ve Saddam’ı İran’a karşı nasıl kışkırttığını ve sonra Saddam’ı bir çukurdan çıkarıp nasıl astığını…

Takvimler yani kronoloji her şeyin belgesidir. Bugün Türkiye, İran’a ültimatom veriyor! Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan merkezli çıkışları ile İran’a ayar veriyor! Peki, İran nerede? Veyahut Amerika nerede? Hangisi bize daha yakın? Hangisinin bombası veya faydası bize daha erken ulaşır?

Türkiye’de şimşekler çakıyor! Ankara’da eli cebinde oturanlar veyahut spot altında terleyen Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı sokakta vatandaşın durumundan habersiz. Hoş, sokağa Milletvekilleri bile çıkamazken, Bakan nasıl gelsin Bursa’ya, aramıza…

Yine de çok şükür. En azından Geçit Mudanya hattı yazımız sonrası çift yönlü trafiğe açılıyor! Allah razı olsun bizim mahalle merkezindeki yolları da asfaltlamış Büyükşehir Belediyesi. En azından seçim hatırına park bahçe yapmak yerine şehrin sorunlarına giderayak yöneldiler. Allah; geleni, gidenden hayırlı eylesin inşallah.

Değerli okuyucularım! Ne kadar değerli olduğunuzun farkında mısınız? Yani değeriniz ne kadar farkında mısınız? Cebinizdeki para, altınızdaki otomobil, oturduğunuz ev ve çalıştığınız ofisler, fabrikalar ne kadar değerli? Eskiden kalma kaba bir laf vardır; “kaç paralık adamsın” diye! Evet, kaç paralık adamlar veya kadınlar, insanlar olduk? Hangi makamda olursak olalım, paramız veya ekonomik gücümüzle neleri satın alabiliyoruz? Hiç düşündünüz mü?

Emin olun ki, bu bir eleştiri yazısı değil! Hükümeti eleştirmek için çok erken. Sonuç itibariyle bende Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye yıllardır olduğu gibi bu seçimde hiç tereddüt etmeden oy verdim. Muhalefet kötü olduğu için değil! Aksine Sayın Erdoğan’ın olmayan muhalefet nedeniyle bizlere muhalefet yapabilme özgürlüğü verdiği için…

Biz, sokaktan ve kurumlar ile insanlardan duyduklarımızı yukarılara ulaştırıyoruz. İşimiz, gücümüz bu. Lakin İmam her zaman “Ezan” okumuyor! Bazen İmamların “Sala” okuduğuna da şahitlik ediyoruz! Bizde diyoruz ki, ezanları duyarken salalar ile duyurulan ölümü de hatırlayın! Ölüm var Ankara, ölüm var! Hangi makamda olursak olalım…

6 Şubat depremleri sonrası gözünü deprem bölgesine diken Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Ankara’ya teşekkür ederken, “bizler de olası bir depremde öldükten sonra bizlerinde enkazını bu kadar güçlü kaldırabilecek misiniz?” Sorusunu sormadan edemiyorum…

Malum, İstanbul, Bursa, İzmir, Eskişehir yıkılırsa Türkiye diye bir ülkenin ayakta kalma şansı pek fazla yok! Bahse konu şehirler ve çevrelerinde ortalama 30 Milyon insan yaşıyor. Ve Türkiye’nin üretim ve ihracat ile ticaret ve tarım üssü bu bölgeler… Yani buralar yıkılırsa, Türkiye yıkılır demek istiyorum. Yani diyorum ki; “uyan Ankara!”

Evet, araba ve ev almak hayal oldu! Bu faiz oranları ile de esnaf kepenk kapatmamak için var gücü ile sabır ediyor. Ticaret durdu ve üretim durma noktasına geldi. Az diyorum, az da zenginden alıp fakire verseniz? Hani diyorum, son 20 yılda Karun olanlardan alsanız birazda…

Sayın Erdoğan, mülteci krizi Türkiye’de iç çatışma süreçlerini tetikleyecek noktalara çoktan geldi! Bursa’da duyumlar pek sağlıklı değilken, İstanbul’dan sosyal medyaya yansıyanlar artık bu sorunun çözülmesi gerçekliğini ve mecburiyetini ortaya koyuyor. Bilginize…

Evet, bugün 11 Eylül’den bir gün öncesi. Irak’ın yıkıldığı, Libya lideri Kaddafi’nin kendi halkına boğdurulduğu süreçlerin başlangıcından önceki gündeyiz. Kaç yıl geçti, kaç insan öldü, kaç liralık zarar oldu hatırlamıyoruz bile…

Türkiye’nin neresinde yaşıyorsa yaşasın varlıkları ile hem ülkemize hem insanlığa değer katan halkım, uyan ve çok çalış! Unutma; ayrılarak değil, birleşerek var olabiliriz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.