Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Siyasetin ötesinde…

Büyük şehirler büyük ülkelerin gerçekleridir. Dünya’nın gözleri önünde gerçekleşen Gazze soykırımı gibi yine Dünya’nın gözleri üzerinde ayağa kalkan 6 Şubat deprem bölgesi, Türk’ün sözünün önemsenmesi gerekliliğinin en net fotoğrafıdır. Türkiye; Bursa’dan Gazze’ye umut olurken, Ankara’dan İsrail’e gece gibi çöküyor… Milliyetçi Hareket Partisi lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 24 saatlik süre çıkışı sonrasında gelişen olaylar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İsrail tarafından Gazze başta olmak üzere Filistin’de gerçekleştirilmeye devam edilen soykırım konusunda ne kadar kararlı adımlar atacağını ortaya çıkardı! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ifade ettiği tarihi cümleler ve beraberinde Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın kritik açıklamaları; Filistin için sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil, aynı zamanda tüm Türk Dünyası’nın harekete geçmek için hazır olduğunu gösteriyor. İsrail’in; Filistin’de yürüttüğü soykırımın gölgesinde acı ve gözyaşı içerisinde yaşamaya devam ederken, Yahudilerin Dünya genelinde artık hiçte güvende olmadıklarını net bir dille ifade edebiliriz. Öldürmeyi iyi bilenlerin, ölmek için bu kadar aceleci olmalarını anlamak gerçekten çok zor! Ama görüyoruz ki; Yahudiler için artık hiçbir yer güvenli değil! Siyasetin ötesinde, bir insanlık dramının yaşandığı Filistin; bizi geçmişin kanlı günlerine doğru götürüyor. Ve aklımızdan hiç çıkmayan Srebrenitsa, Hocalı, Kanlı Noel gibi acılar ile yanıyor gönlümüz. Ve bir kere daha haykırıyoruz; “Kahrol Katil İsrail” diye… Evet, acımız çok büyük. Evet, telafisi mümkün olmayan günler yaşıyoruz. Ancak tüm acı gerçeklerin karanlığında hem ülkemiz hem şehirlerimiz hem de toplumlarımız için karanlığa ışık yakmakta bizim işimiz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin liderliğinde her geçen gün güçlenen Türkiye, 2024 yerel seçimlerine hazırlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan Cumhurbaşkanlığı ve akabinde Devlet Başkanlığı makamlarına ulaşan Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısının arkasındaki sır; gönül belediyeciliği diyebiliriz… Günün belediyeciliğini yapanların milyonlarca liralık reklam bütçeleri ile avenelerini zengin ettiği günümüzde, belediyesinin tüm borçlarını kapatarak kentsel dönüşüm projeleri ile tarih yazan Mustafa Dündar gibi gönül adamları da var AK Parti’de… Elbette Recep Tayyip Erdoğan olmak kolay değil! Elbette Erdoğan; Kanal İstanbul ile Dünya’ya meydan okurken, kurumuş su kanallarının çevresini yeşillendirerek ilçelerini abat edeceklerini iddia edenler bir Recep Tayyip Erdoğan değil… Siyasetin çok ötesinde siyasetçilerin giremediği sokaklardan, siyasetçilerin inemediği meydanlardan işittiklerim ile bugün huzurunuza çıkıyorum. Kabul etmeliyiz ki, Bursa’da ittifak kültürü yerel yönetimler babında bitmiş durumda. Ne iktidar, ne muhalefet 2024 yerel seçimlerinde ittifak dert ve tasası içerisinde değiller! Herkes biliyor ki; 2024 yerel seçimleri tüm siyasi partiler için son bir varoluş mücadelesi… Ekonomi olmadan hiçbir işin gerçekleşmesi mümkün değil! Güçlü olmak için güçlü bütçeleri olan siyasi yapılar olmak zorundasınız. İktidarın yolunu yıllar önce tüm yaşamı ile Türkiye’ye öğreten Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi Türkiye Yüzyılı’nda iktidar olmanın yolu Büyükşehir ve Belediye Başkanlıklarından geçiyor… Belediyelerin güçlü imkânları ve siyasi partilerin kendilerini topluma gösterebilecekleri en güçlü alan olan yerel yönetimler, 2024 seçimlerinde en değerli sınav diyebiliriz. Uzun yıllardır Türkiye’de siyasette var olan Milliyetçi Hareket Partisi başta olmak üzere tüm siyasi partiler, önümüzdeki yüzyılda daha güçlü var olabilmek için mecburen Büyükşehir ve Belediye Başkanlıkları almak zorundalar. Bursa gibi bir büyük şehirde Osmangazi’de, Yıldırım’da, Nilüfer’de, İnegöl’de, Kestel’de, Karacabey’de seçim kazanamayan siyasi partilerin Ankara’da Milletvekilim var demelerinin bir anlamı olmadığını 20 yıldan fazladır Türkiye’yi yöneten AK Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan zaferlerinden öğrendik… Siyasette tüm taşların yeniden karıldığı, tüm dengelerin yeniden kurulduğu bir döneme girdik. İsrail’in katliamları gölgesinde, Avrupa Birliği’nin demografik çöküşü ve Türkiye’nin hızla artan genç nüfusunun siyasi tercihlerini iyi okumak zorundayız! Ve kabul etmeliyiz ki; Ankara’da güçlü olmak isteyen her siyasi parti ve liderin en az 3-5 Büyükşehir Belediyesi ve en azından 30-40 güçlü bütçeli merkez Belediyesi olmak zorunda! Türkiye’nin son dönemde en önemli başarılara imza atan Bakanlıkları arasında yer alan İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı öznesinde değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; yerel yönetimleri güçlü olan ve güçlü bütçeler ile yönetilen şehirlere sahip siyasi partilerin belini bükmek o kadar da kolay değil. Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Aydın gibi güçlü Büyükşehirleri olan muhalefetin bu bölgelerdeki ticaret ve sanayi gücünün siyasete yansıması ile Bursa ve Gaziantep gibi ciddi borç yükü bulunan Büyükşehirleri olan iktidarın gücünün siyasete ve sokağa nasıl yansıdığını çok iyi okumak zorundayız! Kabul etmeliyiz ki; siyasetin ötesinde tüm gerçekler ışığında ifade etmeliyiz ki; Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne uzanan yüzlerce yıllık medeniyet yolunda Payitaht Bursa; 2024 yerel seçimlerinin en kritik eşiği. Ve yine başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan nezdinde olmak üzere Cumhur İttifakı’nın en değerli büyük şehri, Payitaht Bursa. İşte tam da burada, Bursa’da; Türkiye Yüzyılı’na sayılı günler kala Milliyetçi Hareket Partisi’nin hangi ilçe Belediyelerde aday göstereceği ve yine Büyükşehir Belediye Meclisi ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Belediye Başkanlıkları konusunda nasıl bir görüşe sahip olduğu çok önemli… Siyasetin ötesinde; İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın değerli ziyaretlerinin kıymetli izlerinde, Payitaht Bursa’yı ve Bursa’nın Türkiye Yüzyılı’ndaki gerçekliklerini bir kere daha Ankara’ya hatırlatabildiysek ne mutlu bize…
Ekleme Tarihi: 26 Ekim 2023 - Perşembe

Siyasetin ötesinde…

Büyük şehirler büyük ülkelerin gerçekleridir. Dünya’nın gözleri önünde gerçekleşen Gazze soykırımı gibi yine Dünya’nın gözleri üzerinde ayağa kalkan 6 Şubat deprem bölgesi, Türk’ün sözünün önemsenmesi gerekliliğinin en net fotoğrafıdır. Türkiye; Bursa’dan Gazze’ye umut olurken, Ankara’dan İsrail’e gece gibi çöküyor…

Milliyetçi Hareket Partisi lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 24 saatlik süre çıkışı sonrasında gelişen olaylar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İsrail tarafından Gazze başta olmak üzere Filistin’de gerçekleştirilmeye devam edilen soykırım konusunda ne kadar kararlı adımlar atacağını ortaya çıkardı!

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ifade ettiği tarihi cümleler ve beraberinde Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın kritik açıklamaları; Filistin için sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil, aynı zamanda tüm Türk Dünyası’nın harekete geçmek için hazır olduğunu gösteriyor.

İsrail’in; Filistin’de yürüttüğü soykırımın gölgesinde acı ve gözyaşı içerisinde yaşamaya devam ederken, Yahudilerin Dünya genelinde artık hiçte güvende olmadıklarını net bir dille ifade edebiliriz. Öldürmeyi iyi bilenlerin, ölmek için bu kadar aceleci olmalarını anlamak gerçekten çok zor! Ama görüyoruz ki; Yahudiler için artık hiçbir yer güvenli değil!

Siyasetin ötesinde, bir insanlık dramının yaşandığı Filistin; bizi geçmişin kanlı günlerine doğru götürüyor. Ve aklımızdan hiç çıkmayan Srebrenitsa, Hocalı, Kanlı Noel gibi acılar ile yanıyor gönlümüz. Ve bir kere daha haykırıyoruz; “Kahrol Katil İsrail” diye…

Evet, acımız çok büyük. Evet, telafisi mümkün olmayan günler yaşıyoruz. Ancak tüm acı gerçeklerin karanlığında hem ülkemiz hem şehirlerimiz hem de toplumlarımız için karanlığa ışık yakmakta bizim işimiz.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin liderliğinde her geçen gün güçlenen Türkiye, 2024 yerel seçimlerine hazırlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan Cumhurbaşkanlığı ve akabinde Devlet Başkanlığı makamlarına ulaşan Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısının arkasındaki sır; gönül belediyeciliği diyebiliriz…

Günün belediyeciliğini yapanların milyonlarca liralık reklam bütçeleri ile avenelerini zengin ettiği günümüzde, belediyesinin tüm borçlarını kapatarak kentsel dönüşüm projeleri ile tarih yazan Mustafa Dündar gibi gönül adamları da var AK Parti’de…

Elbette Recep Tayyip Erdoğan olmak kolay değil! Elbette Erdoğan; Kanal İstanbul ile Dünya’ya meydan okurken, kurumuş su kanallarının çevresini yeşillendirerek ilçelerini abat edeceklerini iddia edenler bir Recep Tayyip Erdoğan değil…

Siyasetin çok ötesinde siyasetçilerin giremediği sokaklardan, siyasetçilerin inemediği meydanlardan işittiklerim ile bugün huzurunuza çıkıyorum. Kabul etmeliyiz ki, Bursa’da ittifak kültürü yerel yönetimler babında bitmiş durumda. Ne iktidar, ne muhalefet 2024 yerel seçimlerinde ittifak dert ve tasası içerisinde değiller! Herkes biliyor ki; 2024 yerel seçimleri tüm siyasi partiler için son bir varoluş mücadelesi…

Ekonomi olmadan hiçbir işin gerçekleşmesi mümkün değil! Güçlü olmak için güçlü bütçeleri olan siyasi yapılar olmak zorundasınız. İktidarın yolunu yıllar önce tüm yaşamı ile Türkiye’ye öğreten Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi Türkiye Yüzyılı’nda iktidar olmanın yolu Büyükşehir ve Belediye Başkanlıklarından geçiyor…

Belediyelerin güçlü imkânları ve siyasi partilerin kendilerini topluma gösterebilecekleri en güçlü alan olan yerel yönetimler, 2024 seçimlerinde en değerli sınav diyebiliriz. Uzun yıllardır Türkiye’de siyasette var olan Milliyetçi Hareket Partisi başta olmak üzere tüm siyasi partiler, önümüzdeki yüzyılda daha güçlü var olabilmek için mecburen Büyükşehir ve Belediye Başkanlıkları almak zorundalar.

Bursa gibi bir büyük şehirde Osmangazi’de, Yıldırım’da, Nilüfer’de, İnegöl’de, Kestel’de, Karacabey’de seçim kazanamayan siyasi partilerin Ankara’da Milletvekilim var demelerinin bir anlamı olmadığını 20 yıldan fazladır Türkiye’yi yöneten AK Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan zaferlerinden öğrendik…

Siyasette tüm taşların yeniden karıldığı, tüm dengelerin yeniden kurulduğu bir döneme girdik. İsrail’in katliamları gölgesinde, Avrupa Birliği’nin demografik çöküşü ve Türkiye’nin hızla artan genç nüfusunun siyasi tercihlerini iyi okumak zorundayız! Ve kabul etmeliyiz ki; Ankara’da güçlü olmak isteyen her siyasi parti ve liderin en az 3-5 Büyükşehir Belediyesi ve en azından 30-40 güçlü bütçeli merkez Belediyesi olmak zorunda!

Türkiye’nin son dönemde en önemli başarılara imza atan Bakanlıkları arasında yer alan İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı öznesinde değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; yerel yönetimleri güçlü olan ve güçlü bütçeler ile yönetilen şehirlere sahip siyasi partilerin belini bükmek o kadar da kolay değil.

Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Aydın gibi güçlü Büyükşehirleri olan muhalefetin bu bölgelerdeki ticaret ve sanayi gücünün siyasete yansıması ile Bursa ve Gaziantep gibi ciddi borç yükü bulunan Büyükşehirleri olan iktidarın gücünün siyasete ve sokağa nasıl yansıdığını çok iyi okumak zorundayız!

Kabul etmeliyiz ki; siyasetin ötesinde tüm gerçekler ışığında ifade etmeliyiz ki; Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne uzanan yüzlerce yıllık medeniyet yolunda Payitaht Bursa; 2024 yerel seçimlerinin en kritik eşiği.

Ve yine başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan nezdinde olmak üzere Cumhur İttifakı’nın en değerli büyük şehri, Payitaht Bursa.

İşte tam da burada, Bursa’da; Türkiye Yüzyılı’na sayılı günler kala Milliyetçi Hareket Partisi’nin hangi ilçe Belediyelerde aday göstereceği ve yine Büyükşehir Belediye Meclisi ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Belediye Başkanlıkları konusunda nasıl bir görüşe sahip olduğu çok önemli…

Siyasetin ötesinde; İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın değerli ziyaretlerinin kıymetli izlerinde, Payitaht Bursa’yı ve Bursa’nın Türkiye Yüzyılı’ndaki gerçekliklerini bir kere daha Ankara’ya hatırlatabildiysek ne mutlu bize…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.