Seçim, meydanlarda kazanılır! 40'ncı yılını yaşadığımızın ömrümüzün 33 yıllık yaşam serüveninde her daim duyduğumuz sözdür bu cümle... Bir hafta içerisinde Bursa'ya gelen bir Cumhurbaşkanı ve bir Cumhurbaşkanı Aday Adayı'nın vatandaşla buluşma noktaları üzerine bir değerlendirme yaptığımızda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Ulucami ve Kapalı Çarşı ziyaretlerini doğru bulduğumu ifade etmek istiyorum. Bu şekli ile CHP Bursa İl Başkanı Avukat Turgut Özkan başarılı bir sınav verdi diyebiliriz. Bugün hem Bursa'da hemde Türkiye'de; ulaşılamayan, oturup konuşulamayan hatta binlerce koruma ile dolaşan bir Cumhurbaşkanı var! Kabul etmeliyiz ki; halk elini sıkmayan, kendisi ile oturmayan, Bilecik'te olduğu gibi Bakanların olduğu, halka ve basına açık bir yerde Vali azarlayan bir Cumhurbaşkanı istemiyor!... Her ne kadar AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, Ekrem İmamoğlu'nun Ulucami'nin Cuma yoğunluğunu fırsata çevirdiğini sosyal medyadan iddia etmiş olsa bile; "son 20 yıldır Sayın Recep Tayyip Erdoğan kaç defa Ulucami'de halk ile omuz omuza bir Cuma namazı kıldı? En son ne zaman Ulucami'de Sayın Erdoğan halk ile Cuma namazı kıldı" sorusunu sormadan geçmek istemem! Vatandaş kendi vergileri ile hür general misali gezen bir Cumhurbaşkanı istemiyor! Aksine vatandaş, 2002 yılında oy verdiği Recep Tayyip Erdoğan'ı arasında görmek istiyor! Bugün AK Parti İl ve İlçe binalarına giden kaç vatandaş var? Bugün 3 milyonu aşan Bursa'da yüzde 51 oy alan AK Parti'nin kaç üyesi var? Bugün seçim olsa vatandaş yanındakine mi yoksa Gökdere mitinginde saatlerce beklediği kişiye mi oy verecek? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü Bursa mitinginin vatandaşdaki etkisi bir hafta sürmedi! Bilindiği üzere biz, Millet olarak balık hafızalıyız! Erdoğan'ın Bursa mitingi çabuk unutuldu... Hepimiz biliyoruz ki, bir değil yüz Ekrem İmamoğlu bir Recep Tayyip Erdoğan etkisi yaratmaz! Ve yine hepimiz biliyoruz ki, 7 Haziran 2015 seçimlerinde hem AK Parti hemde Recep Tayyip Erdoğan kaybetti! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul ekibini Bursa programında etkin ve etkili bulmadığımı ifade etmek isterim. İmamoğlu'nun Bursa ziyaretini Eskişehir ve Ankara temaslarım sürecinde uzaktan izledim. Öncelikle ifade etmek isterim ki, ne kapalı çarşı ne Ulucami ne de Bursa ahlakına yakışmayacak şekilde bir misafiri eleştirmek, yuhamalak çok yanlış. Bizler Emir Sultan Hazretleri başta olmak üzere yüzlerce Evliya'nın üzerinde ve altında varlık gösterdiği Bursa'nın çocuklarıyız. Bizde sabır ve tevazu olmazsa olmaz bir gerçekliktir. Hasılı bir dönem Bursa için; "altı evliya üstü eşkiya" söylemlerini dillendiren tebayı haklı çıkarırcasına gerçekleşen bireysel çıkışları doğru bulmuyorum! Ekrem İmamoğlu aslında Bursa ziyareti ile tüm samimiyetsizliğini de ortaya koydu! Ulucami'ye kadar gelip Cuma namazı kılan ve Cuma namazının birliktelik olduğu manasını taşıdığını bildiğini düşündüğüm Ekrem İmamoğlu'nun Belediyeler Birliği'nde ve farklı onlarca alanda birçok defa iletişime geçtiği Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı tarihi binada ziyaret etmesini beklerdim. Ki, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nde hem Nilüfer, hem Gemlik hemde Mudanya Belediye Başkanları yer alıyor! CHP'li bu üç Belediye Başkanı ile mevkidaşı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı ziyaret etmeyen Ekrem İmamoğlu, ayrımcılık ve ötekileştirme politikasını daha Cumhurbaşkanı olmadan hayata geçirmiş oldu! Aday olmadan, Aday gösterilmeden sahalara inen Ekrem İmamoğlu aslında hayallerinde boğuldu... Ki; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğuna oynarcasına yürüttüğü Türkiye ziyaretlerini samimiyet açısından ayrıca değerlendirmeye lüzum görmüyorum... İmamoğlu ziyaretinde Bursa'da öne çıkan ana isim CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey oldu. 2023 seçimlerinde Bursa'dan birinci bölge birinci sıra Milletvekili adaylığını olmazsa olmaz olarak değerlendirdiğimiz Mustafa Bozbey, hem samimiyeti hemde duruşu ile aslında Cumhuriyet Halk Partisi ve muhalif kesimin 10 yıllardır en güçlü markası. Kapalı çarşı esnafında gözlemlediğimiz Recep Tayyip Erdoğan çıkışlarını Sayın Erdoğan'a sevdalı gönüllerin ötesinde; Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ın çarşı esnafı üzerindeki pozitif artı değerleri ile özdeşleştirmekte fayda var. Görmekteyiz ki, kapalı çarşıda ciddi bir Erdoğan sevgisi ve memnuniyeti var... Ve yine belirtmek isterim ki; Ekrem İmamoğlu'nun Bursa ziyaretinde asayiş, güvenlik ve kent dinamizmi açısından hiçbir sorun yaşanmadı. Bu hususta hiçbir kamusal ayrımcılık gözetmeksizin görevlerini yapan Bursa Valisi Sayın Yakup Canbolat'ı, Bursa İl Emniyet Müdürü Sayın Tacettin Aslan'ı ve Bursa İl Jandarma Komutanı Tümgenerel Tekin Aktemur ile tüm Kaymakamları ve alt birimleri tebrik ediyorum. Bursa'ya yakışanı Bursa'nın bürokratik dinamikleri başarılı yönettikleri şehir ile yine göstermiş oldular. Bursa, bilindiği üzere siyaset üstü olduğu kadar siyaset üssü bir şehir. Bursa, Türkiye'nin seçim kaderini belirleyen bir şehir. Yazımızın ilk satırına geri döndüğümüzde; CHP'nin ve hatta İYİ Parti dahil 6'lı masanın favori Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Bursa'nın güçlü meydanlarına inmediğini görmekteyiz. Aynı durumun Sayın Recep Tayyip Erdoğan içinde geçerli olduğunu ifade etmekte fayda var. İmamoğlu, Erdoğan ve Bursa üçgeninde Ankara gözlemlerimin ışığında tek cümle ile ifade etmek isterim ki; Cumhurbaşkanı ile iktidarı belirleyecek olan; Milletvekili listeleri olduğu kadar Belediye Başkanlarının basın ve halkla ilişkiler iletişimi diyebiliriz. Bu şekli; her adım, her gönül, her tavır çok değerli! Geri kalan herşey teferruat...