Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Filistin gündeminde Türkiye gerçekleri…

İsrail’in Filistin toprakları başta olmak üzere Ortadoğu ve Dünya genelinde on yıllardır var ettiği insanlık dışı terörizm son noktaya taşındı! Gazze’de hastane vuran, Filistin topraklarında masumların sığındığı Ortodoks Kilise’yi vuran İsrail’i destekleyen Amerika başta olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa ve daha niceleri savaş kendi topraklarına taşındığında ne yapacaklar? Hamas’ın saldırısına hazırlıksız yakalandığı aşikâr olan İsrail başta olmak üzere acımasızca Filistin’i vuran Netanyahu destekçisi ülke liderleri topraklarındaki radikallerin gücünden ne kadar haberdar? Müslümanları her alanda soykırım yöntemleri ile imha edenler şimdide Ortodoks Kilise’yi vurarak Hristiyan din adamları ile masum sivilleri hedef aldı! Hedefine sürekli İran ile Rusya’yı alan Amerika Birleşik Devletleri’nin ana hedefinin Türkiye olduğundan elbette şüphemiz yok! Dünya’nın en güçlü kara ve askeri gücüne sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sadece konuşlu bulunduğu askeri üsler veyahut mevcut askeri gücü ile kurgulamak büyük hata ve aczi yet olacaktır. Herkesin bildiği ve Dünya tarihinde yazdığı üzere “Her Türk Asker Doğar” cümlesi bir gerçektir. Her Türk çocuğu ama erkek ama kız mutlaka asker doğar! Anadolu toprakları üzerinde doğan her erkek Mehmetçik, doğan her kadın ise; Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife Bacı ve daha niceleridir… Türkiye herhangi bir şekilde teste tabi tutulacak bir ülke değildir! Sözde terör örgütleri ile 40 yılı aşkın bir süredir Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde acımasızca kanı dökülen Türkiye, bugün; Suriye ve Irak’ta olduğu kadar, Ortadoğu ve Afrika ile Avrupa’da askeri ve ekonomik güç sahibidir! Elbette Filistin’de yaşanan insanlık dramını sadece Mehmetçik ile çözmek mümkün değildir! İslam coğrafyasının birçok acıdan fakir ekonomisini kabul etmek zorundayız. Ve yine hızla güçlenen Türk Dünyası Birliği yanında yükselen İslam Birliği’ni göz ardı etmemek lazım. Türkiye, günümüz koşullarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan komutanlığında lider ülkedir… Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik koşulları çok ciddiye almaya gerek yok! Yerleşik nüfusu 100 milyona yaklaşan Türkiye, tarım ve gıda üretimi açısından iç döngüsüne döndüğü takdirde sadece 9 ay gibi kısa bir sürede iç ekonomisini rahatlatacak güce sahiptir. Tarımsal ve hayvansal üretim gücü ötesinde tekstil başta olmak üzere birçok sanayi alanında güçlü üretim merkezleri olan Türkiye, 12 vilayetin yıkıldığı 6 Şubat depremlerinin yaralarını da hızla sararak ne kadar güçlü bir ülke olduğunu dosta ve düşmana kanıtlamıştır. Bursa başta olmak üzere coğrafyasının tamamında ve yine Balkanlardan Afrika’ya kadar uzanan tüm coğrafyalarda varlık gücünü hem askeri hem ekonomik açıdan kanıtlayan Türkiye’nin küresel demografik gücünü hafife almamak gerekir. Bugün Türkiye, İsrail zulmü karşısında oyun kurucu pozisyonunu muhafaza ederken, çıkarılmak istenen Büyük Ortadoğu Savaşı’nı da önlemek ve Anadolu’ya taşımamak gayreti içerisinde… Tüm gerçekler ışığında Türkiye’nin güçlenmesini sağlayan ekonomik toparlanma sürecini ve ağır savunma sanayi ile ağır sanayi hamlelerini desteklemek zorundayız. Kabul etmeliyiz ki; içtiğimiz su başta olmak üzere giydiğimiz her kıyafet ve kullandığımız her teknoloji ile her türlü tüketim ürününde artık yerli ve milli Türkiye markalarını tercih etmeliyiz. Türkiye’de üretilen, Türkiye’nin ürettiği, Türk ve İslam varlığını destekleyen şirketleri alışverişlerimiz ile finanse ederek güçlendirmeliyiz. Türkiye’nin daha fazla güçlenmesi için özellikle EYT sayesinde emekli olan genç nüfus, hızla baba ocağına dönerek var olan topraklarında hızla tarımsal faaliyetler ve hayvancılık faaliyetleri içerisine girmelidir! Eşinizin veyahut kendi ailenizin topraklarına dönüş yaparak, tarım ve hayvancılık anlamında hızla faaliyete geçerek 2024 yılından itibaren Türkiye’nin yerli ve milli ekonomisine katkı koymaya başlamak zorundasınız. Tüketen değil, üreten bir Türkiye ile askeri gücü kanıtlanmış olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sınırları ötesinde daha güçlü söz ve etki sahibi yapabiliriz. Türkiye’nin deprem gerçekliğini kabul ederek, hızla Büyükşehirlerden kırsal kesimlere doğru göç başlatmalı ve hayalet köylerimizi 3-5 yıl içerisinde yeniden tıka basa doldurmalıyız… Kabul etmeliyiz ki; İslam’ın ve Türk Dünyası’nın sigortası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Anadolu’dur. Bugün tüm kavgaları ve çıkar çatışmalarını bırakarak, hızla birlik ve dirlik içerisinde Türkiye için bireysel ve kurumsal hamleler yapmak zorundayız. Bugün ses ve sorun çıkaran bireyler olmak yerine sesi gür çıkan ve sorunları aşan Türkiye’yi inşa eden güçlü bireyler olarak sorumluluk almak zorundayız. Unutmamalıyız ki; yüzyıl önce Anadolu topraklarında yaşananlar önümüzdeki 10 yıl içerisinde yeniden yaşanabilir! Güçlü Türkiye demek, savaşı kendi topraklarında yaşamayan ancak kendi topraklarına savaşı getirenlerin topraklarında tüm savaşları başlatan ülke demektir!
Ekleme Tarihi: 20 Ekim 2023 - Cuma

Filistin gündeminde Türkiye gerçekleri…

İsrail’in Filistin toprakları başta olmak üzere Ortadoğu ve Dünya genelinde on yıllardır var ettiği insanlık dışı terörizm son noktaya taşındı! Gazze’de hastane vuran, Filistin topraklarında masumların sığındığı Ortodoks Kilise’yi vuran İsrail’i destekleyen Amerika başta olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa ve daha niceleri savaş kendi topraklarına taşındığında ne yapacaklar?

Hamas’ın saldırısına hazırlıksız yakalandığı aşikâr olan İsrail başta olmak üzere acımasızca Filistin’i vuran Netanyahu destekçisi ülke liderleri topraklarındaki radikallerin gücünden ne kadar haberdar?

Müslümanları her alanda soykırım yöntemleri ile imha edenler şimdide Ortodoks Kilise’yi vurarak Hristiyan din adamları ile masum sivilleri hedef aldı!

Hedefine sürekli İran ile Rusya’yı alan Amerika Birleşik Devletleri’nin ana hedefinin Türkiye olduğundan elbette şüphemiz yok! Dünya’nın en güçlü kara ve askeri gücüne sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sadece konuşlu bulunduğu askeri üsler veyahut mevcut askeri gücü ile kurgulamak büyük hata ve aczi yet olacaktır.

Herkesin bildiği ve Dünya tarihinde yazdığı üzere “Her Türk Asker Doğar” cümlesi bir gerçektir. Her Türk çocuğu ama erkek ama kız mutlaka asker doğar! Anadolu toprakları üzerinde doğan her erkek Mehmetçik, doğan her kadın ise; Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife Bacı ve daha niceleridir…

Türkiye herhangi bir şekilde teste tabi tutulacak bir ülke değildir! Sözde terör örgütleri ile 40 yılı aşkın bir süredir Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde acımasızca kanı dökülen Türkiye, bugün; Suriye ve Irak’ta olduğu kadar, Ortadoğu ve Afrika ile Avrupa’da askeri ve ekonomik güç sahibidir!

Elbette Filistin’de yaşanan insanlık dramını sadece Mehmetçik ile çözmek mümkün değildir! İslam coğrafyasının birçok acıdan fakir ekonomisini kabul etmek zorundayız. Ve yine hızla güçlenen Türk Dünyası Birliği yanında yükselen İslam Birliği’ni göz ardı etmemek lazım. Türkiye, günümüz koşullarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan komutanlığında lider ülkedir…

Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik koşulları çok ciddiye almaya gerek yok! Yerleşik nüfusu 100 milyona yaklaşan Türkiye, tarım ve gıda üretimi açısından iç döngüsüne döndüğü takdirde sadece 9 ay gibi kısa bir sürede iç ekonomisini rahatlatacak güce sahiptir.

Tarımsal ve hayvansal üretim gücü ötesinde tekstil başta olmak üzere birçok sanayi alanında güçlü üretim merkezleri olan Türkiye, 12 vilayetin yıkıldığı 6 Şubat depremlerinin yaralarını da hızla sararak ne kadar güçlü bir ülke olduğunu dosta ve düşmana kanıtlamıştır.

Bursa başta olmak üzere coğrafyasının tamamında ve yine Balkanlardan Afrika’ya kadar uzanan tüm coğrafyalarda varlık gücünü hem askeri hem ekonomik açıdan kanıtlayan Türkiye’nin küresel demografik gücünü hafife almamak gerekir.

Bugün Türkiye, İsrail zulmü karşısında oyun kurucu pozisyonunu muhafaza ederken, çıkarılmak istenen Büyük Ortadoğu Savaşı’nı da önlemek ve Anadolu’ya taşımamak gayreti içerisinde…

Tüm gerçekler ışığında Türkiye’nin güçlenmesini sağlayan ekonomik toparlanma sürecini ve ağır savunma sanayi ile ağır sanayi hamlelerini desteklemek zorundayız. Kabul etmeliyiz ki; içtiğimiz su başta olmak üzere giydiğimiz her kıyafet ve kullandığımız her teknoloji ile her türlü tüketim ürününde artık yerli ve milli Türkiye markalarını tercih etmeliyiz. Türkiye’de üretilen, Türkiye’nin ürettiği, Türk ve İslam varlığını destekleyen şirketleri alışverişlerimiz ile finanse ederek güçlendirmeliyiz.

Türkiye’nin daha fazla güçlenmesi için özellikle EYT sayesinde emekli olan genç nüfus, hızla baba ocağına dönerek var olan topraklarında hızla tarımsal faaliyetler ve hayvancılık faaliyetleri içerisine girmelidir! Eşinizin veyahut kendi ailenizin topraklarına dönüş yaparak, tarım ve hayvancılık anlamında hızla faaliyete geçerek 2024 yılından itibaren Türkiye’nin yerli ve milli ekonomisine katkı koymaya başlamak zorundasınız.

Tüketen değil, üreten bir Türkiye ile askeri gücü kanıtlanmış olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sınırları ötesinde daha güçlü söz ve etki sahibi yapabiliriz. Türkiye’nin deprem gerçekliğini kabul ederek, hızla Büyükşehirlerden kırsal kesimlere doğru göç başlatmalı ve hayalet köylerimizi 3-5 yıl içerisinde yeniden tıka basa doldurmalıyız…

Kabul etmeliyiz ki; İslam’ın ve Türk Dünyası’nın sigortası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Anadolu’dur.

Bugün tüm kavgaları ve çıkar çatışmalarını bırakarak, hızla birlik ve dirlik içerisinde Türkiye için bireysel ve kurumsal hamleler yapmak zorundayız. Bugün ses ve sorun çıkaran bireyler olmak yerine sesi gür çıkan ve sorunları aşan Türkiye’yi inşa eden güçlü bireyler olarak sorumluluk almak zorundayız.

Unutmamalıyız ki; yüzyıl önce Anadolu topraklarında yaşananlar önümüzdeki 10 yıl içerisinde yeniden yaşanabilir! Güçlü Türkiye demek, savaşı kendi topraklarında yaşamayan ancak kendi topraklarına savaşı getirenlerin topraklarında tüm savaşları başlatan ülke demektir!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.