Türkiye’nin en değerli sanayi, ticaret, tarım, turizm, eğitim, sağlık ve teknoloji şehri Bursa; bilinen tarihin her sayfasında Anadolu toprakları ile Avrupa topraklarını birleştiren en değerli bölge hatta köprü olmuştur ve olmaya devam etmektedir.
Bursa ile ilgili aslında hiçbir zaman unutmamamız gereken ama çoğu zaman aklımızdan çıkan bazı korkuları ve gerçekleri sizlerle paylaşma gereği duymaktayım. Bilindiği üzere Bursa, son dönemlerde ciddi depremler ile sarsılmaktadır. Yaşanan depremlerin olası bir yıkım süreci yaşatması ve yaşanacak yıkımların boyutları ile ilgili hem ilgili kamu kurumları hem de akademik odalar ile üniversiteler derin bir sessizlik içerisindeler. Veyahut çalışıyorlar ama bizlerin yani halkın haberi yok!
Bilindiği üzere Bursa, bir su şehridir.
Uludağ’ın zirvesinden çok çeşitli kaynaklar ile su; Bursa başta olmak üzere bölgeye ve şehrin tüm ovalarına inerken, aynı zamanda yer altı kaynak suları dediğimiz termal suları ile de meşhur olan Bursa, barajlar şehridir. Olası bir deprem sürecinde bu barajların yıkılıp yıkılmayacağı ve hatta daha ötesinde sağlam kalsalar bile devam edecek şiddetli artçılar ile nasıl ayakta duracakları konusunda herhangi bir fikri olan var mı? Veyahut olası yıkımlarda Bursa’nın hangi kesimleri ne ölçüde etkilenecektir?
Evet, Bursa ciddi deprem kuşakları arasında yer alan ve yine 28 Şubat 1855 tarihinde Mustafakemalpaşa merkezli yaşanan 7,5 şiddetindeki depremde ağır yaralar almış tarihi bir şehir. O dönemin nüfus ve yerleşim durumu ile bilinen kayıtlara göre 300 civarında ölüm ve binlerce ev ile işyerinin harabeye dönüştüğü bilgisine ulaştığımız Bursa ile ilgili bugüne kadar neler yapıldı?
Bursa, bugün olası bir depreme ama sanayi bölgeleri ama ekonomik gücü ama sağlık ve kurtarma altyapısı ile ne kadar hazır?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün çiçeği Bursa, kabul etmeliyiz ki; büyük ve borçlu bir belediye ile yönetiliyor. Elbette bu durumu sadece mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı üzerinden değerlendirmek suretiyle Alinur Aktaş’ı tek başına sorumlu tutmak, akıl dışı bir tutum ve tek kelime ile vicdansızlık olacaktır!
Bilindiği üzere Bursa Büyükşehir Belediyesi son 15 yıldır ağır borç yükü ile yönetilmekte ve hali hazırda ciddi borçları bulunan bir yerel yönetim sistemi ile adeta yaşam mücadelesi vermektedir.
Bursa’nın kalbi konumunda olan Yıldırım ve Nilüfer Belediyelerinin ağır borç yüklerini de değerlendirmeye aldığımızda; Büyük Şehrimizin en borçsuz ve güçlü yerel yönetimi Osmangazi Belediyesi diyebiliriz. Hal böyle olunca olası bir deprem veyahut afet durumunda elimizdeki tek ana kurtarıcı, Osmangazi Belediyesi ve Başkanı Sayın Mustafa Dündar diyebiliriz.
Bilindiği üzere Bursa’da çok ciddi fabrika yangınları gerçekleşmeye başladı ve bu yangınların neredeyse tamamında maalesef fabrikalar kullanılamaz hale geldi! Bu durum aslında yıllardır ifade ettiğim, Bursa İtfaiyesi ve Acil Arama Kurtarma Birimleri ile ilgili yetersizlikleri bir kere daha gün yüzüne çıkarmış oldu.
Bursa, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 20 Milletvekili ile temsil edildiği ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en güçlü ekonomik katkılarını kamu kaynaklarına kazandırdığı halde maalesef istediği güçlü yatırımları yüzyıldır tam anlamıyla alabilmiş değil…
Bursa başta olmak üzere Türkiye’nin tamamını yakından ilgilendiren 6 Şubat depremlerinde deprem bölgelerine var gücü ile destek olan şehrimiz ve tüm yerel yönetimleri ile kamu ve özel kuruluşları benzer bir ağır yıkım süreci ile şehrimizde karşılaştıkları takdirde Anadolu’nun hangi güçlü şehirlerinden ne kadar kısa sürede yardım alabileceklerini düşündüler mi?
Türkiye’nin kilitlendiği, Bursa’da nefeslerin tutulduğu, Ankara’da ise; derin bir sessizlik içerisinde yürütülen Büyükşehir ve Belediye Başkanları seçim sürecinde şehrimize dair bazı hatırlatmaları yapmak mecburiyetindeyiz.
Bilindiği üzere ekonomi olmazsa hiçbir iş yürümüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin var olan borç yükü ve çalışanlarının uzun yıllardır yaşadığı hak mağduriyetleri ile Büyükşehir’in artık ekonomik açıdan yönetilemiyor olduğu gerçeğini iyi okumak zorundayız.
Bu şekli ile kabul etmeliyiz ki; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, şehrimiz için ve şehrimizin geleceği için elzem bir gerçekliktir.
Bursa’nın üçte iki nüfusunu barındırarak, binlerce fabrika ve atölye ile ekonomi üreten ve yine 1 milyonluk nüfusa her türlü belediyecilik hizmetini sorunsuz bir şekilde, belediyesini borç yükü altında bırakmadan ve çalışanlarına hak ettiği maaşlar ile hak edişleri ödeyerek sunan Mustafa Dündar’a hak ettiği koltuk artık verilmelidir.
Osmangazi Belediyesi’nin ödenemez denilen borçlarını hukuki tüm zeminlerde de çözülemez sorunları ile çözerek ödeyen ve 15 yıldır Osmangazi’yi “AK Belediyecilik” ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şiarı “Gönül Belediyeciliği” ile yöneten Mustafa Dündar’a ustalığın hakkını ustası vererek vicdanları rahatlatmalıdır.
Evet, Bursa bir deprem şehridir ama aynı zamanda Payitaht şehirdir. Bu sebeple; şehrin her kesiminde adil yönetim sağlamak ve şehrin batısı kadar doğusunu da kalkındırmak gerekliliği aşikâr bir ihtiyaçtır.
Bu şekli ile şehrin doğusunda var olan ve 20 yıldır bir türlü beklenilen şekilde çözülemeyen kentsel dönüşüm ve şehircilik vizyonunu halka sunabilmek adına bir dönem Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilliği ve akabinde AK Parti Bursa Milletvekilliği yapan İnşaat Yüksek Mühendisi Atilla Ödünç’e; Kestel veyahut Yıldırım’da görev verilerek şehrin sorunları hızla giderilmelidir.
Bursa için önemli bir değer olarak karşımızda duran Nilüfer ilçemiz içinde biçilmiş kaftan niteliğinde olan İnşaat Yüksek Mühendisi Atilla Ödünç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’ye sadakati ile bilinen Bursa’nın en fazla yerel tecrübesi olan genç siyasetçilerindendir.
Elbette Bursa gibi bir şehrin Ankara’da önemli ihtiyaçları vardır. Bursa’nın temel ihtiyaçlarını omuzlamak için şehrimize gönderilen önceki dönem Sanayi ve Teknoloji Bakanımız mevcut dönem Bursa Milletvekilimiz Sayın Mustafa Varank, hali hazırda yoğun Ankara temposundan Bursa’ya gelememektedir. Lakin Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanımız ile aynı sahada ülkemiz ve şehrimiz için ürettiği katma değerleri düşündüğümüzde, kendilerinden Ankara’da ulusal düzeyde faydalanmak şehrimiz ve sanayicilerimiz için çok daha doğru bir süreçtir.
Bursa İş Dünyası’nın önemli gücü ve markaları arasında yer alan Matlı Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve AK Parti Milletvekillerinden AK Parti MKYK Üyesi Sanayici İş Adamı Önder Matlı’nın Türkiye’ye ve Bursa’ya kazandırdığı onlarca katma değer herkesin malumudur.
Bursa’nın ve Ankara’nın elinde böyle bir değer varken ve yine kendisini tüm Bursa ile ilgili sektörler yeni dönemde Tarım ve Orman Bakanı olarak beklerken, bu engin ve genç dinamiği Bursa Büyükşehir Belediyesi ve ağır borç yükü altında yerelde ezmek, tek kelime ile böylesine güçlü bir hazineyi görmezden gelmektir.
Bursa; deprem şehridir!
Bursa, aynı zamanda tarih ve şehircilik açısından önemli bir değerdir. Bursa’nın zemin sorunlarını yakından bilen ve yine şehrimizin kalbi Osmangazi’de, 2009 yılından beri Belediye Başkan Yardımcılığı ve AK Parti’de; 2003 yılından bugüne yerel yönetimler birimlerini temsil eden Jeofizik Mühendisi Hasan Hüseyin Erdönmez’e Osmangazi Belediye Başkanlığı haktır diyebiliriz.
Jeofizik Mühendisliğinin çalışma alanları ile görev ve sorumluluklarını değerlendirdiğimizde, Osmangazi Belediye Başkanlığı Hasan Hüseyin Erdönmez ile daha güçlü bir vizyona ulaşacak ve beraberinde AK Belediyecilik yeni şehircilik projeleri ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda olması halinde Mustafa Dündar ile şehre adalet ve samimiyet katacaktır.
Elbette Bursa, önemli bir büyük şehir ve yaşam merkezidir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın şiarını Bursa’da her alanda başarı ile yöneten ve AK Parti’yi Türkiye Vizyonu çizgisinde güçlendiren İl Başkanı Sanayici İş Adamı Davut Gürkan’a şehrimiz olarak çok şey borçluyuz. Bursa’nın ağabeyi ve mihmandarı Milletvekilimiz ve AK Parti Genel Başkan Vekili Sayın Efkan Ala ile önemli çözümler üreten Davut Gürkan başta olmak üzere Ankara ile teşkilatların teveccühleri çok önceliklidir.
Lakin hepimizin bildiği ve yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi Bursa’nın da korkuları ve gerçekleri vardır.
Bursa’nın korkularını yenebilmesi ve gerçekleri ile yüzleşerek daha güçlü ayağa kalkabilmesi için borçsuz bir Büyükşehir Belediyesi’ni en kısa sürede inşa edebilecek ve vizyon yatırımların hızını kesmeden yönetebilecek tek isim, Mustafa Dündar’dır.
Türk ve İslam coğrafyasını yaptığı her projede buluşturan ve beraberinde Bursa’yı uluslararası bir vizyon ile tanıtan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, yerel yönetim başta olmak üzere siyaset ustası ve lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan hak ettiği değeri görmeli ve Bursa yine yeniden daha güçlü bir şekilde “AK Parti” ve “Recep Tayyip Erdoğan” sloganları ile 31 Mart gecesi şahlanmalıdır.
Elbette Bursa’nın kritik öneme sahip ilçelerinden olan Mustafakemalpaşa ilçemizin sağlık ve termal turizm şehri olması anlamında Dr. Mustafa Esgin’e büyük görevler düşmektedir.
Sayın Mustafa Esgin’in Bursa’ya kazandırdığı onlarca sağlık hizmetini değerlendirdiğimizde; Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı olması halinde Bursa’ya fazlasıyla fayda üretecektir kanaati mevcuttur.