Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Bahçeli, 'Erdoğan' dedi...

Peki, şimdi ne olacak? Türkiye'nin gündeminin sürekli çevrildiği erken seçim vizyonu, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin son çıkışı ile farklı bir boyuta ilerledi. MHP lideri Bahçeli, "Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023'ün Haziran ayında, zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır" diyerek kendileri açısından erken seçim defterinin kapandığını belirtmiş oldu. Ancak ortaya çıkan "Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan" cümlesi AK parti de kafaların karışmasına neden oldu.    Türkiye'nin özellikle kıta sahanlığı, uluslararası süreçler, askeri operasyonlar ve son olarak idam yasası hususlarında ufuk çıkışları yapan lideri olarak bilinen MHP lideri Devlet Bahçeli, acaba "adayımız Erdoğan" diyerek 2023 Haziran ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Milliyetçi Hareket Partisi'nden Cumhurbaşkanı adayı mı gösterecek sorusu AK parti saflarında çoktan oluştu…   ***   Hızlı bir şekilde yeniden hareketlenen FETÖ operasyonları ve Kaymakamlar nezdinde başlatılan derin soruşturmalar ile açığa almalar ve gözaltılar ile kamu da milli temizlik genişliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Yunanistan'ın hadsiz çıkışlarına verdiği güçlü cevaplar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Giresun'da halk ile kucaklaşması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başarılı kara, hava ve deniz operasyonları ile Dışişleri Bakanlığı'nın dik duruşu birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'nin önünde sandık var dememek imkansız. Her ne kadar Sayın Devlet Bahçeli "erken seçim yok" diyor olsa bile, sokakta beklenti yüksek oranda erken seçim olması yönünde. Öyle ki, siyasi süreçler ve kongre listelerinde var olan "değişimsiz devam listeleri" erken seçimin olacağını kanıtlayan en somut bulgular.    Peki, erken seçim algısı neden oluşuyor?   Asıl önemli soru bu… Türkiye'nin içerisinde bulunduğu zorlu süreçlerde maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ki kabine halkın sorunlarına yeterince çözüm, dertlerine beklenen ölçüde derman olamadı. Emniyet teşkilatının beklediği 3600 sayılı ek gösterge sözü başta olmak üzere birçok seçim sözü maalesef bugüne kadar tutulmadı. Ve yine esnafın ve iş dünyasının vergi affı ile faizsiz kredi beklentileri, işçi çıkarma yasağının kaldırılması arzusu, iktidar ya da muhalefet Milletvekillerinin Türkiye genelinde saha da beklenen yoğunlukta varlık gösterememiş olmaları, bir kısım Vali ve Kaymakamların tecrübesizlikleri nedeniyle siyaset ve idare de ciddi zaafiyetlere hatta üslup ve yetki tartışmalarına yol açmaları ile maalesef çoğu Bakan ile Bakanlığın pandemi öncesi, sonrası ve sürecinde yetersiz kalmaları halkta devlete daha doğrusu devletin ve hükümetin yürüyüşüne dair ciddi güvensizlikler oluşturdu. Öyle ki, özellikle AK parti de kavga derinleşerek genişledi ve büyüdü. Birçok seçilmiş ile liste dışında kalmış otorite arasında medyaya yansıyan büyük kavgalar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.    İşte tüm bu gerçekler ışığında Milliyetçi Hareket Partisi cephesinden yansıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sahiplenme duruşunu maalesef AK parti son dönemde istenilen düzeyde sergileyemedi… Ve ortaya çıkan bu tablo halkta erken seçim beklentisi, Cumhur İttifakı’nda ise seçimin getireceği olumsuzlukları anlatma mecburiyeti doğurdu. İşin kötü tarafı ise, Erdoğan'a sahip çıkanın AK parti yerine yine MHP lideri Devlet Bahçeli olması…
Ekleme Tarihi: 08 Eylül 2020 - Salı

Bahçeli, 'Erdoğan' dedi...

Peki, şimdi ne olacak? Türkiye'nin gündeminin sürekli çevrildiği erken seçim vizyonu, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin son çıkışı ile farklı bir boyuta ilerledi. MHP lideri Bahçeli, "Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023'ün Haziran ayında, zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır" diyerek kendileri açısından erken seçim defterinin kapandığını belirtmiş oldu. Ancak ortaya çıkan "Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan" cümlesi AK parti de kafaların karışmasına neden oldu. 

 

Türkiye'nin özellikle kıta sahanlığı, uluslararası süreçler, askeri operasyonlar ve son olarak idam yasası hususlarında ufuk çıkışları yapan lideri olarak bilinen MHP lideri Devlet Bahçeli, acaba "adayımız Erdoğan" diyerek 2023 Haziran ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Milliyetçi Hareket Partisi'nden Cumhurbaşkanı adayı mı gösterecek sorusu AK parti saflarında çoktan oluştu…

 

***

 

Hızlı bir şekilde yeniden hareketlenen FETÖ operasyonları ve Kaymakamlar nezdinde başlatılan derin soruşturmalar ile açığa almalar ve gözaltılar ile kamu da milli temizlik genişliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Yunanistan'ın hadsiz çıkışlarına verdiği güçlü cevaplar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Giresun'da halk ile kucaklaşması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başarılı kara, hava ve deniz operasyonları ile Dışişleri Bakanlığı'nın dik duruşu birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'nin önünde sandık var dememek imkansız. Her ne kadar Sayın Devlet Bahçeli "erken seçim yok" diyor olsa bile, sokakta beklenti yüksek oranda erken seçim olması yönünde. Öyle ki, siyasi süreçler ve kongre listelerinde var olan "değişimsiz devam listeleri" erken seçimin olacağını kanıtlayan en somut bulgular. 

 

Peki, erken seçim algısı neden oluşuyor?

 

Asıl önemli soru bu… Türkiye'nin içerisinde bulunduğu zorlu süreçlerde maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ki kabine halkın sorunlarına yeterince çözüm, dertlerine beklenen ölçüde derman olamadı. Emniyet teşkilatının beklediği 3600 sayılı ek gösterge sözü başta olmak üzere birçok seçim sözü maalesef bugüne kadar tutulmadı. Ve yine esnafın ve iş dünyasının vergi affı ile faizsiz kredi beklentileri, işçi çıkarma yasağının kaldırılması arzusu, iktidar ya da muhalefet Milletvekillerinin Türkiye genelinde saha da beklenen yoğunlukta varlık gösterememiş olmaları, bir kısım Vali ve Kaymakamların tecrübesizlikleri nedeniyle siyaset ve idare de ciddi zaafiyetlere hatta üslup ve yetki tartışmalarına yol açmaları ile maalesef çoğu Bakan ile Bakanlığın pandemi öncesi, sonrası ve sürecinde yetersiz kalmaları halkta devlete daha doğrusu devletin ve hükümetin yürüyüşüne dair ciddi güvensizlikler oluşturdu. Öyle ki, özellikle AK parti de kavga derinleşerek genişledi ve büyüdü. Birçok seçilmiş ile liste dışında kalmış otorite arasında medyaya yansıyan büyük kavgalar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. 

 

İşte tüm bu gerçekler ışığında Milliyetçi Hareket Partisi cephesinden yansıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sahiplenme duruşunu maalesef AK parti son dönemde istenilen düzeyde sergileyemedi… Ve ortaya çıkan bu tablo halkta erken seçim beklentisi, Cumhur İttifakı’nda ise seçimin getireceği olumsuzlukları anlatma mecburiyeti doğurdu. İşin kötü tarafı ise, Erdoğan'a sahip çıkanın AK parti yerine yine MHP lideri Devlet Bahçeli olması…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.