Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Ankara'nın gündeminde Genel Af var...

Türkiye'nin kritik süreçlerden geçtiği bir dönemde; gündeme dair köşe yazılarımız başta olmak üzere sosyal medya üzerinden dikkat çektiğimiz hususlar ve beraberinde televizyon programlarımız ile gündeme taşıdığımız konularda Ankara'da pozitif değişimlere sebebiyet vermekten mutluluk duyduğumuz doğrudur. Son dönemde şahsımıza yönelik yaygınlaşan iktidar merkezli siyasi baskı nedeniyle ister istemez hükümetin sahadaki bağımsız gözleri olmaktan imtina etmeye başladık! Bursa'da hayata geçirilen birçok başarılı proje kadar, daha fazlasını icra edemeyen yetkililer nedeniyle büyük bir şehir olarak kaybetmeye devam ediyoruz. Elbette Ankara'da daha güçlü bir lobi oluşturabilmemizin yolu öncelikte kabine de yer almaktan geçiyor. Ancak gözlemlerimize dayanarak ifade etmeliyim ki; Ankara'nın gözleri Bursa için parlamıyor! Bursa'da yapılması planlanan dev cezaevi kampüsü ile birlikte gündemde olan internet yasasını değerlendirdiğimizde; demokrasiye hukuki bir baskının siyaset yolu ile uygulanacağı algısı gazeteciler dahil olmak üzere her kesimin en büyük kaygısı olmaya devam ediyor. Ülkenin genelinde var olan tüm gerginliklere ve olumsuz atmosfere rağmen Ankara'nın Türkiye'nin sesini duymakta olduğunu görmekten kıvanç duyuyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın masasına konulmak üzere alt yapı hazırlıklarının üst düzeyde yürütüldüğünü öğrendiğimiz "Genel Af Yasası", Suudi Arabistan Velihatı'nın Türkiye ziyaretinde ortaya çıkan olumsuz algıyı da yenecek güçte olacaktır temennisindeyiz. "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" hususunu yazılarında ilk kaleme alanlardan birisi olarak başta İnegöl, akabinde Bandırma, Bozüyük, Biga, Doğubayazıt olmak üzere çok sayıda güçlü ilçemizin İl olmasını desteklediğimi tekraren belirtmek isterim. Türkiye'nin uluslararası bir güç olduğunu tüm Dünya'nın küresel dengelerde ki gerçeklerle kabullendiği bir dönemde, "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" büyük bir adımdır. Bu adımın başarıya ulaşması ve de tam demokrasi için yasal düzenlemelerin hızlandırılması ile genel seçimler öncesinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması fazlası ile değerli. İl yapılacak ilçelerin sorunlarının değerlendirilmesi için öncelikle bu ilçelere tecrübeli isimlerin kurucu Vali olarak atanması ve hemen akabinde 2024 seçimlerinde bu ilçelerimizde yapılacak yerel seçimler ile yeni ilçelerin kurulması ve belediye başkanlıklarının seçiminin yapılması fayda sağlayacaktır. Yine bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için öncelikle Vali atamalarının yapılması, akabinde yasal düzenleme içerisinde Türkiye'nin yeni Milletvekili sayısı ve dağılımının belirlenmesi ile öncesinde Eylül ayının ortası gibi güncel Nüfus Sayımı gerçekleştirilmesi kritik öneme sahip bir detaydır. İşte tüm bu süreçler içerisinde Ankara'da gündeme taşınan Genel Af Yasası; ülkenin sorunlarının çözümü, yeni bir demokrasi reformu ve kalkınma süreci için elzem düzeyde önem arz etmektedir. Türkiye'nin mihenk taşlarını her fırsaatta gündeme taşıyan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ninde ifade ettiği gibi; misak-i milli uyanmalı ve 81 Düzce'den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul denmek suretiyle Türkiye'nin coğrafik haritası yeni baştan güncellenmelidir. Türkiye'nin coğrafik sınırlarının yeniden tayin edilmesi, yeni yüzyılın ihtiyaçlarının belirlenmesi ve tüm kaynakların yerinde verimli kullanılması ile yurt içi göçün önüne geçilmesi için "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" projesi hayata geçirilmeli ve bu süreçte "Genel Af Yasası" yürürlüğe alınmak suretiyle toplumsal barış sağlanmalıdır. Genel idari, adli ve mali af sürecinde yürürlükte olan mevcut sorunlarında ortadan kalkması önemlidir. Kişilerin adli sicil kayıtlarının ve adli sicil arşiv kayıtlarının ceza alınan suç süresince belgelenebilir olması sağlanmalıdır. Bu sayede Ceza Tevkif Evlerinde hüküm yatan veya Adli Ceza alan hükümlülerin toplum ile uyum süreci hızlandırılmış olacaktır. Kişileri geçmişleri ile geleceğe hazırlamak imkansızdır! Tıpkı mali süreçlerde olduğu gibi adli af sürecinde de "sicil affı" yürürlüğe girmeli ve toplumsal uzlaşı sağlanmalıdır. Türkiye'nin son 10 yılda aldığı uluslararsı göç ve içerisinde barındırdığı toplumsal kaos ile dağınıklık süreçlerini ekonomik artılar ile tedavi etmesi için, Genel Af Yasası kritik öneme sahip. Yine beraberinde idari ve mali af ile Türkiye'nin genelinde yeni bir şehircilik, tarım ve sanayi devrimi hayata geçirilerek top yekün kalkınma hamlesi icra edilmelidir. Türkiye'nin içerisinde barındırdığı kaynaklar hem "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" projesini hayata geçirmeye hemde "Genel Af Yasası" ile toplumsal bütünleşmeye imkan sağlayacak kudrete sahiptir. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli liderliğinde hayata geçirilecek bu adım, Türkiye Büyük Millet Meclisi kapatılmaksızın hızla hayata geçirilmelidir. Türkiye'nin 2022 yılını reformlar yılı ilan etmesi ve olası seçim sürecinde Cumhur İttifakı'nın elini güçlendirmesi için yegane çözüm bu iki büyük adımda gizlidir. Sokağa çıktığımızda görmekteyiz ki; vatandaşın Millet İttifakı başta olmak üzere muhalefet partilerinden bir umudu yoktur. Topluma proje sunamayan, "Erdoğan gitsin" siyasetinden öte politika belirleyemeyen muhaliflerin karşısında 20 yıldır Türkiye'ye adeta çağ atlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini herkes görmektedir. Yapılması gereken tek şey; sine-i millete dönülmek suretiyle toplumun istediği reform ve kalkınma sürecini hızla hayata geçirmektir. Sonuç itibariyle; ne kaybedecek günümüz ne de kaybedilecek bir neferimiz yoktur!
Ekleme Tarihi: 03 Temmuz 2022 - Pazar

Ankara'nın gündeminde Genel Af var...

Türkiye'nin kritik süreçlerden geçtiği bir dönemde; gündeme dair köşe yazılarımız başta olmak üzere sosyal medya üzerinden dikkat çektiğimiz hususlar ve beraberinde televizyon programlarımız ile gündeme taşıdığımız konularda Ankara'da pozitif değişimlere sebebiyet vermekten mutluluk duyduğumuz doğrudur.

Son dönemde şahsımıza yönelik yaygınlaşan iktidar merkezli siyasi baskı nedeniyle ister istemez hükümetin sahadaki bağımsız gözleri olmaktan imtina etmeye başladık! Bursa'da hayata geçirilen birçok başarılı proje kadar, daha fazlasını icra edemeyen yetkililer nedeniyle büyük bir şehir olarak kaybetmeye devam ediyoruz. Elbette Ankara'da daha güçlü bir lobi oluşturabilmemizin yolu öncelikte kabine de yer almaktan geçiyor. Ancak gözlemlerimize dayanarak ifade etmeliyim ki; Ankara'nın gözleri Bursa için parlamıyor! Bursa'da yapılması planlanan dev cezaevi kampüsü ile birlikte gündemde olan internet yasasını değerlendirdiğimizde; demokrasiye hukuki bir baskının siyaset yolu ile uygulanacağı algısı gazeteciler dahil olmak üzere her kesimin en büyük kaygısı olmaya devam ediyor.

Ülkenin genelinde var olan tüm gerginliklere ve olumsuz atmosfere rağmen Ankara'nın Türkiye'nin sesini duymakta olduğunu görmekten kıvanç duyuyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın masasına konulmak üzere alt yapı hazırlıklarının üst düzeyde yürütüldüğünü öğrendiğimiz "Genel Af Yasası", Suudi Arabistan Velihatı'nın Türkiye ziyaretinde ortaya çıkan olumsuz algıyı da yenecek güçte olacaktır temennisindeyiz.

"Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" hususunu yazılarında ilk kaleme alanlardan birisi olarak başta İnegöl, akabinde Bandırma, Bozüyük, Biga, Doğubayazıt olmak üzere çok sayıda güçlü ilçemizin İl olmasını desteklediğimi tekraren belirtmek isterim. Türkiye'nin uluslararası bir güç olduğunu tüm Dünya'nın küresel dengelerde ki gerçeklerle kabullendiği bir dönemde, "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" büyük bir adımdır. Bu adımın başarıya ulaşması ve de tam demokrasi için yasal düzenlemelerin hızlandırılması ile genel seçimler öncesinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması fazlası ile değerli. İl yapılacak ilçelerin sorunlarının değerlendirilmesi için öncelikle bu ilçelere tecrübeli isimlerin kurucu Vali olarak atanması ve hemen akabinde 2024 seçimlerinde bu ilçelerimizde yapılacak yerel seçimler ile yeni ilçelerin kurulması ve belediye başkanlıklarının seçiminin yapılması fayda sağlayacaktır. Yine bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için öncelikle Vali atamalarının yapılması, akabinde yasal düzenleme içerisinde Türkiye'nin yeni Milletvekili sayısı ve dağılımının belirlenmesi ile öncesinde Eylül ayının ortası gibi güncel Nüfus Sayımı gerçekleştirilmesi kritik öneme sahip bir detaydır.

İşte tüm bu süreçler içerisinde Ankara'da gündeme taşınan Genel Af Yasası; ülkenin sorunlarının çözümü, yeni bir demokrasi reformu ve kalkınma süreci için elzem düzeyde önem arz etmektedir. Türkiye'nin mihenk taşlarını her fırsaatta gündeme taşıyan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ninde ifade ettiği gibi; misak-i milli uyanmalı ve 81 Düzce'den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul denmek suretiyle Türkiye'nin coğrafik haritası yeni baştan güncellenmelidir. Türkiye'nin coğrafik sınırlarının yeniden tayin edilmesi, yeni yüzyılın ihtiyaçlarının belirlenmesi ve tüm kaynakların yerinde verimli kullanılması ile yurt içi göçün önüne geçilmesi için "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" projesi hayata geçirilmeli ve bu süreçte "Genel Af Yasası" yürürlüğe alınmak suretiyle toplumsal barış sağlanmalıdır.

Genel idari, adli ve mali af sürecinde yürürlükte olan mevcut sorunlarında ortadan kalkması önemlidir. Kişilerin adli sicil kayıtlarının ve adli sicil arşiv kayıtlarının ceza alınan suç süresince belgelenebilir olması sağlanmalıdır. Bu sayede Ceza Tevkif Evlerinde hüküm yatan veya Adli Ceza alan hükümlülerin toplum ile uyum süreci hızlandırılmış olacaktır. Kişileri geçmişleri ile geleceğe hazırlamak imkansızdır! Tıpkı mali süreçlerde olduğu gibi adli af sürecinde de "sicil affı" yürürlüğe girmeli ve toplumsal uzlaşı sağlanmalıdır.

Türkiye'nin son 10 yılda aldığı uluslararsı göç ve içerisinde barındırdığı toplumsal kaos ile dağınıklık süreçlerini ekonomik artılar ile tedavi etmesi için, Genel Af Yasası kritik öneme sahip. Yine beraberinde idari ve mali af ile Türkiye'nin genelinde yeni bir şehircilik, tarım ve sanayi devrimi hayata geçirilerek top yekün kalkınma hamlesi icra edilmelidir. Türkiye'nin içerisinde barındırdığı kaynaklar hem "Türkiye'nin yüzüncü yaşında 100 Şehir" projesini hayata geçirmeye hemde "Genel Af Yasası" ile toplumsal bütünleşmeye imkan sağlayacak kudrete sahiptir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli liderliğinde hayata geçirilecek bu adım, Türkiye Büyük Millet Meclisi kapatılmaksızın hızla hayata geçirilmelidir. Türkiye'nin 2022 yılını reformlar yılı ilan etmesi ve olası seçim sürecinde Cumhur İttifakı'nın elini güçlendirmesi için yegane çözüm bu iki büyük adımda gizlidir.

Sokağa çıktığımızda görmekteyiz ki; vatandaşın Millet İttifakı başta olmak üzere muhalefet partilerinden bir umudu yoktur. Topluma proje sunamayan, "Erdoğan gitsin" siyasetinden öte politika belirleyemeyen muhaliflerin karşısında 20 yıldır Türkiye'ye adeta çağ atlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini herkes görmektedir. Yapılması gereken tek şey; sine-i millete dönülmek suretiyle toplumun istediği reform ve kalkınma sürecini hızla hayata geçirmektir. Sonuç itibariyle; ne kaybedecek günümüz ne de kaybedilecek bir neferimiz yoktur!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.