Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Ankara'da Oda ve Borsa hareketliliği

Türkiye'nin ana gündeminde Suriye'ye açık bir şekilde askeri müdahale söz konusu olsa bile, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen aleyhte mesajları da iyi okumalıyız. Ankara'nın gündeminde içte ve dışta tam bağımsız bir Türkiye meydana getirmek var. Bu anlamda da yeni virajda Oda ve Borsalar yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde uzun zamandır beklemekte olan bazı yasa çalışmaları ile ilgili Cuma günü öğleden sonra kulisler gelmeye başladı. Birçok Oda ve Borsa'nın yapılanmalarında ciddi sorunlar olduğu, esnaf odaları dahil çoğu oda ile Ticaret ve Sanayi Odalarına bağlı yapılanmalarda ki komite ve konseylerin çözüm üretmek ve sektörleri bütünlemekten uzak oldukları sürekli gündemdeydi. Bu anlamda Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı nezdinde uzun dönemli yapılan çalışmaların önümüzdeki haftalarda Cumhurbaşkanlığı'nda netlik kazanması ve çoğu Oda ve Borsa'nın kapatılması ile Oda ve Borsaların daha işlevsel hale getirilmesi gündemde. Oda ve Borsaların son 5 yıllık gelir ve giderleri ile faaliyetleri, üye çalışmaları, üyeler ile ilgili temasları gibi 21 başlıkta değerlendirmeye alınacaklarına dair husus gece yarısı bilgisi olarak kulislere düştü. Yine FETÖ yapılanmalarında ki finans ağlarının incelenmesinin derinleştirildiği ve siyasi ayak ile finans ayağına yönelik geniş kapsamlı bir operasyonun Mart başında gündeme geleceği sızan bilgiler arasında.   ***   Fazla değil, 3 yıl önce Ankara'dan yükselen bir ses aslında değişimin ilk güçlü adımı olarak yankılandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, 1 Ocak 2017'de gündeme düşen açıklamalarında önemli hususlara değindi. Hisarcıklıoğlu, "hedefimiz 365 oda ve borsamızın akreditasyon standardını uygular hale gelmesi" diyerek önemli bir hamle atmıştı. Ankara'da gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin kulislere son yansıyan bilgileri ve belgeleri derlediğimizde ortaya ilginç sonuçlar çıktı. Türkiye'de 2001 yılından bugüne ısrarla ertlenen bir Oda ve Borsa yapılanması sorunu var. Son olarak 1 Ağustos 2019 tarihli Ticaret Bakanlığı'nın internet sitesinde yayınlanan Oda, Borsalar ve TOBB başlıklı içerikte çok önemli detaylara yer veriliyor. https://icticaret.ticaret.gov.tr/sikca-sorulan-sorular/odalar-borsalar-ve-tobb uzantılı linkte yer alan bilgiler ile kulisleri değerlendirdiğimizde, Ankara'nın artık kuru kalabalıklara fırsat vermeyeceğini okuyoruz.Türkiye'de birilerinin eylemler, grevler ve kepenk kapatmalarla başlayacak bir sosyal ve toplumsal karışıklığa mahal vermesinden uzun zamandır endişe ediliyor. İşte tam da bu noktada sokak için finans en can alıcı gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.   Ticaret Bakanlığı'nın bahse konu linki üzerinden açıkladığı rakamlara ve kulislere baktığımızda, Türkiye'de ortalama 3 bin 450 civarında Oda, Borsa ve Esnaf Oda ve Birliği olduğunu görüyoruz. Elbette Oda ve Borsa denildiğinde maalesef Esnaf ve Sanatkarlar Odaları ve Birlikleri hep unutuluyor. Zaten tüm sorunda buradan ortaya çıkıyor. Sektörlerde ana payı büyükler yerken, asıl yüklenici küçük ve orta ölçekli firmalar kapanma ile karşı karşıya. Ve sonuç, çırak üretemeyen ve hızla biten sektörler yani üretim sektörü. Ticaret Bakanlığı'nın 1 Ağustos 2019 tarihli verilerine göre, 181 ticaret ve sanayi odası, 57 ticaret odası, 12 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası olmak üzere toplam 252 oda ile 113 ticaret borsası bulunuyor. Var olan 365 oda ve borsanın üst birliği ise, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yani TOBB. Peki, Esnaf ve Sanatkarlarda durum nedir? Çoğu Meslek Odası üyeleri ile herhangi bir bağ kuramazken, üye sayısı yüksek olanlarda gerçekleştirdiği programlarda katılımcı bulamıyor. Örneğin, 2 bin kişilik üye ağı bulunan bir Oda veya Birlik 100 kişiyi aynı salonda üst düzey katılımcılara rağmen toparlayamıyor. Oda ve Borsalarda da benzer durumlar söz konusu. Çoğu Komite ve Konsey'de üyeler başkanı, başkan üyeleri tanımıyor. Ve yine çoğu Sanayi ve Ticaret Odası ile Borsa'da maalesef üyelerinden kopuk, kendi içlerinde çeşitli yapılanmalar ile kısırlaştırılmış finans ağları ortaya çıkıyor. Tüm bunları değerlendirdiğimizde, haksız kazanç başta olmak üzere adaletsiz zenginleşme ve kontrolsüz finansal büyüme ile yüzleşiyoruz.   ***   Türkiye'nin ağır bedellerini halen ödediği 15 Temmuz ihanet girişimi sonrası yapılan incelemeler, istihbarat çalışmaları, bankaların açık ve gizli hamlelerini değerlendirdiğimizde operasyonun başında ki isim olarak karşımıza bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor. Elbette terörizmin finans ve siyasi ayağı ile ilgili yapılanmasının bura ile sınırlı kalmayacağı yerel yönetimlerden kamu birimlerine, medyadan bürokrasiye yeni bir fırtınanın kısa süre içerisinde başlayacağı bildiriliyor. Lakin, herşeyden önce Türkiye'nin yasal ve hukuksal sorunları aşarak ilerlemesine imkan verilmesi adına yapılması planlanan bu çalışmanın ilk güçlü çıkışını Erdoğan'ın 12 veya 18 Mart açıklamalarında duymak mümkün olabilir.   Elbette tüm bu gelişmeler yaşanırken gözler Ankara'ya çevrilmiş durumda. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın sürece ilişkin görüşleri en merak edilen husus diyebilirim. Velev ki, kapatılması planlanan Oda ve Borsa sayısının bin 200 civarında olması bekleniyor. Her Oda Başkanının aracını, sekreterini, ofis giderini ve diğer giderlerini eklediğimizde Oda, Borsa ve Birliklerin çoğunun kendi maliyetlerini karşılayamadığı ve yine memleket ya da üyeleri adına sonuç üretemediği de ayrı bir gerçeklik olarak yansıyor Ankara'nın gündemine.
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2020 - Pazar

Ankara'da Oda ve Borsa hareketliliği

Türkiye'nin ana gündeminde Suriye'ye açık bir şekilde askeri müdahale söz konusu olsa bile, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen aleyhte mesajları da iyi okumalıyız. Ankara'nın gündeminde içte ve dışta tam bağımsız bir Türkiye meydana getirmek var. Bu anlamda da yeni virajda Oda ve Borsalar yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde uzun zamandır beklemekte olan bazı yasa çalışmaları ile ilgili Cuma günü öğleden sonra kulisler gelmeye başladı. Birçok Oda ve Borsa'nın yapılanmalarında ciddi sorunlar olduğu, esnaf odaları dahil çoğu oda ile Ticaret ve Sanayi Odalarına bağlı yapılanmalarda ki komite ve konseylerin çözüm üretmek ve sektörleri bütünlemekten uzak oldukları sürekli gündemdeydi. Bu anlamda Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı nezdinde uzun dönemli yapılan çalışmaların önümüzdeki haftalarda Cumhurbaşkanlığı'nda netlik kazanması ve çoğu Oda ve Borsa'nın kapatılması ile Oda ve Borsaların daha işlevsel hale getirilmesi gündemde. Oda ve Borsaların son 5 yıllık gelir ve giderleri ile faaliyetleri, üye çalışmaları, üyeler ile ilgili temasları gibi 21 başlıkta değerlendirmeye alınacaklarına dair husus gece yarısı bilgisi olarak kulislere düştü. Yine FETÖ yapılanmalarında ki finans ağlarının incelenmesinin derinleştirildiği ve siyasi ayak ile finans ayağına yönelik geniş kapsamlı bir operasyonun Mart başında gündeme geleceği sızan bilgiler arasında.

 

***

 

Fazla değil, 3 yıl önce Ankara'dan yükselen bir ses aslında değişimin ilk güçlü adımı olarak yankılandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, 1 Ocak 2017'de gündeme düşen açıklamalarında önemli hususlara değindi. Hisarcıklıoğlu, "hedefimiz 365 oda ve borsamızın akreditasyon standardını uygular hale gelmesi" diyerek önemli bir hamle atmıştı. Ankara'da gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin kulislere son yansıyan bilgileri ve belgeleri derlediğimizde ortaya ilginç sonuçlar çıktı. Türkiye'de 2001 yılından bugüne ısrarla ertlenen bir Oda ve Borsa yapılanması sorunu var. Son olarak 1 Ağustos 2019 tarihli Ticaret Bakanlığı'nın internet sitesinde yayınlanan Oda, Borsalar ve TOBB başlıklı içerikte çok önemli detaylara yer veriliyor. https://icticaret.ticaret.gov.tr/sikca-sorulan-sorular/odalar-borsalar-ve-tobb uzantılı linkte yer alan bilgiler ile kulisleri değerlendirdiğimizde, Ankara'nın artık kuru kalabalıklara fırsat vermeyeceğini okuyoruz.Türkiye'de birilerinin eylemler, grevler ve kepenk kapatmalarla başlayacak bir sosyal ve toplumsal karışıklığa mahal vermesinden uzun zamandır endişe ediliyor. İşte tam da bu noktada sokak için finans en can alıcı gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.

 

Ticaret Bakanlığı'nın bahse konu linki üzerinden açıkladığı rakamlara ve kulislere baktığımızda, Türkiye'de ortalama 3 bin 450 civarında Oda, Borsa ve Esnaf Oda ve Birliği olduğunu görüyoruz. Elbette Oda ve Borsa denildiğinde maalesef Esnaf ve Sanatkarlar Odaları ve Birlikleri hep unutuluyor. Zaten tüm sorunda buradan ortaya çıkıyor. Sektörlerde ana payı büyükler yerken, asıl yüklenici küçük ve orta ölçekli firmalar kapanma ile karşı karşıya. Ve sonuç, çırak üretemeyen ve hızla biten sektörler yani üretim sektörü. Ticaret Bakanlığı'nın 1 Ağustos 2019 tarihli verilerine göre, 181 ticaret ve sanayi odası, 57 ticaret odası, 12 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası olmak üzere toplam 252 oda ile 113 ticaret borsası bulunuyor. Var olan 365 oda ve borsanın üst birliği ise, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yani TOBB. Peki, Esnaf ve Sanatkarlarda durum nedir? Çoğu Meslek Odası üyeleri ile herhangi bir bağ kuramazken, üye sayısı yüksek olanlarda gerçekleştirdiği programlarda katılımcı bulamıyor. Örneğin, 2 bin kişilik üye ağı bulunan bir Oda veya Birlik 100 kişiyi aynı salonda üst düzey katılımcılara rağmen toparlayamıyor. Oda ve Borsalarda da benzer durumlar söz konusu. Çoğu Komite ve Konsey'de üyeler başkanı, başkan üyeleri tanımıyor. Ve yine çoğu Sanayi ve Ticaret Odası ile Borsa'da maalesef üyelerinden kopuk, kendi içlerinde çeşitli yapılanmalar ile kısırlaştırılmış finans ağları ortaya çıkıyor. Tüm bunları değerlendirdiğimizde, haksız kazanç başta olmak üzere adaletsiz zenginleşme ve kontrolsüz finansal büyüme ile yüzleşiyoruz.

 

***

 

Türkiye'nin ağır bedellerini halen ödediği 15 Temmuz ihanet girişimi sonrası yapılan incelemeler, istihbarat çalışmaları, bankaların açık ve gizli hamlelerini değerlendirdiğimizde operasyonun başında ki isim olarak karşımıza bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor. Elbette terörizmin finans ve siyasi ayağı ile ilgili yapılanmasının bura ile sınırlı kalmayacağı yerel yönetimlerden kamu birimlerine, medyadan bürokrasiye yeni bir fırtınanın kısa süre içerisinde başlayacağı bildiriliyor. Lakin, herşeyden önce Türkiye'nin yasal ve hukuksal sorunları aşarak ilerlemesine imkan verilmesi adına yapılması planlanan bu çalışmanın ilk güçlü çıkışını Erdoğan'ın 12 veya 18 Mart açıklamalarında duymak mümkün olabilir.

 

Elbette tüm bu gelişmeler yaşanırken gözler Ankara'ya çevrilmiş durumda. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın sürece ilişkin görüşleri en merak edilen husus diyebilirim. Velev ki, kapatılması planlanan Oda ve Borsa sayısının bin 200 civarında olması bekleniyor. Her Oda Başkanının aracını, sekreterini, ofis giderini ve diğer giderlerini eklediğimizde Oda, Borsa ve Birliklerin çoğunun kendi maliyetlerini karşılayamadığı ve yine memleket ya da üyeleri adına sonuç üretemediği de ayrı bir gerçeklik olarak yansıyor Ankara'nın gündemine.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.