Hayatı eve değil karavana sığdırdılar
Dış dünyadan izole olan ve sadece 50 karavanın bulunduğu parkta yaklaşık 100 vatandaş yaşıyor. Eski köy hayatını ve komşuluğun hasretini gideren vatandaşlar aynı zamanda can dostları olan kedi ve köpeklerle zaman geçirmenin de zevkini sürüyor. Boş zamanlarında da bol bol komşularıyla birlikte vakit geçiren karavancılar, korona virüs salgınından böyle korunuyor. Hayatı eve değil de karavana sığdıran bu hem izole bir hayat yaşarken hem de doğanın ve yeşilin tadını çıkartıyor.
"Salgın bize koca sitelerden bu hayata dönmemiz gerektiğini gösterdi"
Misi Karavan Kamp işletmecisi Okan Gök, “Salgın döneminde biz burada bir birimizle mesafeli bir şekilde, eski köy hayatını komşuluğu yaşıyoruz. Hem çocuklarımız, hem de kedi ve köpeklerimizle burada yeşilliğin çiçeklerin içerisinde yaşıyoruz. Şu an dünya olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Biz burada mutlu ve huzurlu bir şekilde bu günleri atlatmaya çalışıyoruz. Herkes kendi karavanın kenarındaki, bahçesinde ve kendi edindiği hobilerle günü geçiriyor. Sosyal mesafeye dikkat ederek edindiğimiz arkadaşlarımızla oturup çay içip sohbet ediyoruz. Karavanlarımızda her türlü imkan var. Gece karavanda, gündüz bahçelerimizde zaman geçiriyoruz. Her yaptığımız şeyi burada paylaşıyoruz. O koca sitelerden bu hayata dönmemiz gerektiğini bu salgın bize gösterdi” dedi.
"Sosyal mesafeye evde değil karavanda yapıyoruz"
Murat Küçüktaş ise, “Dört duvar arasında tıkışıp kalmıyoruz. İzole ve güvenli bir hayatı burada yaşıyoruz. Amaç tabi ki insanlarla teması azaltmak ve sosyal mesafeyi sağlamaktır. Biz de bunu ev yerine karavanda sağlıyoruz. Aynı bir ev gibi, evde neler yapabiliyorsanız, karavanda da o imkanı bulabiliyorsunuz. Doğa ile iç içe olduğumuz için daha fazla sayıda güneşi vücudumuz aldığı için bu insana da pozitif etki ediyor. Güneş, temiz hava ve doğa bağışıklık sistemini güçlendirdiğini bilgimiz için bu dönemde burada kalmayı daha uygun buluyoruz” diye konuştu.