Anaokulları açılacak mı?

Özel Okul Öncesi Dernekleri tarafından yapılan açıklamada aynen şu görüşlere yer verildi:

 

Ülkemizde Okul Öncesi Eğitim kurumlarının kapatılması birçok kişi tarafından salgının yayılmasını önlemeye yönelik bir tedbir olarak görünse de, bunun böyle olmadığı yapılan bilimsel araştırmalar ile ortaya konmuştur.  Bu yönde alınan olumsuz kararlar ile 0-6 yaş çocuklar ve aileleri yangının tam da ortasına atılmıştır.

 

 

Ülkemizde günlük vaka sayısının katlanarak artması ile birlikte Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan TEDBİR amacı ile Okul Öncesi Eğitim Kurumlarını da kapsayacak şekilde bir kapanma yaşanmıştır. Ancak birçok özel-kamu sektörü tam zamanlı olarak çalışmaya devam etmesi nedeniyle ebeveynler zor durumda bırakılmış ve başka arayışlara mecbur kılınmıştır. Ülkemizde hizmet veren Özel Okul Öncesi Eğitim Kurumları olarak 1 Haziran 2020 den itibaren kurumlarımız açık olmasına rağmen, vakaların arttığına dair tespit edilen gözlem veya açıklanan bilimsel veriler olmamıştır. Her sabah çocuk kabulü yapılırken TSE ve Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen Okulum Temiz standartları çerçevesinde  velilerin, genelgede yayınlanan karar doğrultusunda sadece görüşme odasında kabul edilmesine rağmen, Okul Öncesi Eğitim Kurumları, kafe, lokanta, restaurantlar ile bir tutulmuş ve aynı zamanda kapatılmıştır.

 

 

Bu uygulamanın en dikkat çeken noktası ise sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kurumların açılışına izin verilip, aynı yaş grubuna hizmet veren Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel anaokullarının kapalı olmasıdır. Peki şuan 0-6 yaş arası çocuğu olan, çalışma hayatı devam eden ve çocuklarını Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Anaokullarına kaydettiren, senelik izin vs gibi bütün haklarını tüketen ebeveynler 17 Mayıs Pazartesi günü ne yapacaklar? 

 

 

Birçok ebeveyn salgında en hassas davranılan ve korunması gereken (toplu taşıma, belli saatlerde sokağa çıkma vs gibi kurallara rağmen) anne-babalarını evlerine davet etmiş ve çocuklarına bakmaları istenmiştir. Yine bu çocuklar havaların ısınması ile birlikte dede-nine eşliğinde parklarda, bahçelerde, sokaklarda yan yana, dip dibe tamamen kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde oyun alanlarına bırakılmıştır.

 

 

Çocuklarını bırakabileceği bir aile büyüğü olmayan birçok ebeveyn maalesef merdiven altı kurumlara yada bir evde 9-10 çocuğu toplayıp bakacağını söyleyen vasıfsız bakıcılar ile belediyelerden ruhsat alıp saatlik oyun atölyesi adı altında açılan, ama okul öncesi kurumların kapatılması ile birlikte okul öncesi eğitim kurumu gibi tam gün hizmet veren, hiçbir bakanlığa bağlı olmadığı için kontrol edilemeyen, kuralsız yerlere MECBUR bırakılmıştır.

 

 

 

Özel Okul Öncesi Eğitim Kurumları 0-6 yaş çocukların pedagojik gelişimlerine katkı sunmalarının ve eğitimin temelini oluşturmanın yanı sıra, çalışan anne babalar için de gözlerinin arkada kalmayacağı, diğer seçeneklerin içerisinde en güvenli, en kontrollü ve en korunaklı limandır.

 

 

Okul Öncesi Eğitim Kurumları 1 Haziran 2020 den itibaren ne kadar güvenli ve kontrollü olduklarını defalarca kanıtlamıştır. Her yayınlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesinde okul öncesi eğitim kurumlarının açık kalacağı belirtilmişken, son genelgede Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anaokulları ve öğrencileri mağdur edilmiştir.

 

Okul Öncesi Eğitim Kurumları içerisinde aynı yaş grubuna hitap etmesine rağmen iki bakanlık arasındaki farklı uygulamalar nedeniyle çocuklarımızın okullarından ve öğretmenlerinden uzak kalması HAKSIZLIKTIR. Aynı yaş gruplarına hizmet veren, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kurumlar arasında ayrım yapılması, kreş ve gündüz bakımevlerinin açık olup, anaokullarının kapalı olması, kurumlar arası haksız rekabete sebebiyet vermesi açısından da olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

 

 

Okul Öncesi Eğitim Kurumlarını temsil eden sivil toplum kuruluşları olarak talebimiz;

 

a-) 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü okullarımızın açılabilmesi için gerekli bilgilendirmenin bu tarihten önce kamuoyu ile paylaşılmasını,

 

b-) Okul Öncesine hizmet veren kurumlar için bundan sonraki süreçte bu tür kararlar alınırken ilgili bakanlıkların koordine olması ve aynı yaş gruplarındaki kurumlar için aynı kararları almasını talep ediyoruz.