Yaşadığımız çağda değişen ve her gün gelişen dünya düzeni ve beraberinde getirdiği problemler, tarımsal ihtiyaçlar, çevresel sorunlar gibi konular yeni bakış açılarına ihtiyacı arttırdı. Bununla birlikte mühendislik alanındaki yelpaze genişledi ve yeni mühendislik disiplinlerini ortaya çıkardı. Doğa ve teknolojiyi birleştirerek sürdürülebilir çözümler üreten bir disiplin var: Biyosistem Mühendisliği. Biyosistem Mühendisliği tüm canlı sistemlerini çevreye zarar vermeyecek yöntemlerle ve en verimli olacak şekilde yönetmeyi amaçlar. Mekanizasyondan sulama sistemleri ve toprak analizine, yenilenebilir enerji kaynaklarından biyoyakıt üretimi ve atık yönetimine kadar biyolojik sistemlerin ihtiyaçları ve mühendislik gerekliliklerini de dengeler. Türkiye’nin tarım, sanayi, iklim ve toprak verimliliği açısından gözbebeği şehirlerinden biri olan Bursa, bu mühendislik disiplininin kurduğu fırsatlar bakımından önemli bir potansiyele sahiptir. Bursa; tarihi boyunca zengin su kaynakları, verimli toprakları, elverişli iklimi ve geniş üretim çeşitliliğiyle “Biyosistem Mühendisliği” uygulamaları için son derece uygun bir şehir olmuştur. Bursa; Uludağ’ın eteklerinden başlayarak İnegöl, Yenişehir, Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovalarına kadar uzanan tarım alanları; Gürsu, Kestel, Mudanya gibi bünyesinde bulundurduğu meyve bahçeleriyle, tek yıllık bitkiler ve çok yıllık bitkiler gibi geniş bir ürün yelpazesi sunar. Ancak bu alanlarda yapılan üretimin verimli yapılmasının yanı sıra bilinçli ve çevreci de yapılması gerekir. Özellikle su; insanlık için temel bir kaynak olup, sınırlı miktarda bulunması nedeniyle, su kaynaklarının kullanımının yetiştirilen ürünlere göre dengeli ve verimli bir şekilde yapılması büyük önem taşır. Bu noktada Biyosistem Mühendisleri; akıllı sulama sistemleri, toprak analizine dayalı gübreleme yöntemleri ve hassas tarım uygulamaları ile Bursa’da tarımın geleceğini yeniden şekillendirebilirler. Bursa, tarımsal üretimle birlikte sanayi açısından da lokomotif bir şehirdir. Bünyesinde meyve-sebze işleme tesisleri, konserve fabrikaları, süt ürünleri üretim tesisleri gibi tesisler bulundurur. Bu tesislerin üretim sonucu ortaya çıkardıkları atıkların değerlendirilmesinde biyogaz üretimi, kompostolama ve geri dönüşüm yöntemleriyle bu atıkların enerjiye çevrilmesi, doğaya zarar vermeden yok edilmesi Biyosistem Mühendislerinin iş tanımına girmektedir. Son yıllarda iklim değişikliği sonucu yaşanan kuraklık, ani sıcaklık değişimleri, aşırı ve zamansız yağışlar ne yazık ki hâlâ büyük oranda bağlı kaldığımız geleneksel tarım yöntemlerini sıkıntıya sokmaktadır. Biyosistem Mühendisleri; iklim verilerine dayalı üretimin planlanması, tarımsal risk yönetimi ve çevresel etki analizleri gibi çözüm önerileri geliştirebilir. Uygulamaların geliştirilmesi ve teorik açıdan baktığımızda Bursa’mızda bulunanUludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi gibi üniversiteler her öğrenciye mesleki anlamda araştırma ve projeler geliştirme imkânı sunduğu gibi Biyosistem Mühendisliği Bölümü öğrencileri için de birtakım olanaklar sunmaktadır. Fakat bu mesleki gelişim açısından pek de yeterli sayılmaz. Üniversite-sanayi iş birlikleri, teknoparklar, kamu ve özel sektör iş birlikleri ile bu teorik ve uygulamalı çalışmalar arttırılır projeler desteklenirse sorunlar karşısında başvurabileceğimiz çözüm yöntemleri artar. Öğrenciler, iş hayatına atıldığında mesleki açıdan kendinden daha emin hareket eder. Diğer yandan istihdama da katkı sağlanmış olurlar. Biyosistem Mühendisliği, yalnızca bir mühendislik disiplini değil, Bursa’nın sosyal, ekonomik, teknik ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için gerekli bir alandır. Bu alan, şehrin doğal kaynaklarını verimli kullanarak çevresel dengenin korunmasına ve uzun vadede ekonomik refahın sağlanmasına katkı sunmayı amaçlar. Biyosistem Mühendisliği'nin daha geniş kitlelere tanıtılması ve kamu veya özel sektör farketmeksizin iş sahasının arttırılması, Bursa’nın geleceği için önemli bir gelişim fırsatı yaratacaktır.